Hacıveyiszade Hoca Efendi vefatının 62. yıl dönümünde dualarla anılıyor

Hacıveyiszade Hoca Efendi vefatının 62. yıl dönümünde dualarla anılıyor

Konya’nın manevi mimarlarından Hacıveyiszade Mustafa Kurucu Hoca Efendi vefatının 62. yıl dönümünde dualarla anılıyor.

1960 yılında vefat eden ve yeri doldurulamayan, Konya’nın yetiştirdiği alimlerden Hacı Veyiszade Mustafa Kurucu Hoca Efendi vefatının 60. yıldönümünde rahmet ve minnetle anılıyor. Konya'nın önde gelen alimlerinden olan, binlerce gencin yetişmesine vesile olan, ömrü mücadele ve çileyle tüm bu olumsuzluklara rağmen de Kur'an-a ve sünnete sımsıkı sarılan Hacı Veyiszade Hoca Efendi, ölümünden geçen 60 yıla rağmen, Konya'da hayırlı anılmaya devam ediyor.

4-2-1280x790.jpg

18-19 YAŞLARINDA İCAZET ALDI

İlk bilgi ve terbiyeyi babasından alan Mustafa Efendi, çok küçük yaşlarda babasının da hocası olan, Bekir Efendi adında bir zâttan hıfzını ikmal etti. Sağlam bir hafızlığı vardı. Hacı Veyiszade Mustafa Efendi, medrese tahsilini de Köprübaşı’ndaki Adliye Medresesi’ ne devam ederek tamamladı. Hacı Veyis Efendi oğlunun tahsiliyle hususi surette ilgilendi. 1914 yılında henüz 18-19 yaşlarında iken, zamanın ilim adamlarının önünde, çetin bir imtihan vererek icazet aldı. Hacı Mustafa Efendi, medrese ilimleriyle iktifa etmeyip, zamanının büyük ilim adamlarından olan Abidin, Rifat ve Ahmet Ziya Efendilerden, hesap, hendese, kozmoğrafya gibi müspet ilimler de tahsil etti. Ayrıca Hacı Fettah Kabristanı’nda metfun, Memiş Efendinin oğlu Muhammed Bahaeddin Efendiden de manevî feyz aldı. Farsça hocası da Filibeli Mesnevîhan Sıtkı Dede idi. Arapçası son derece güçlü olan Mustafa Efendinin, sahip olduğu Arapça’sını Konya’da öğrendiğine yurt dışından gelen hiçbir yabancı inanmazmış. Bundan sonra Hacı Mustafa Efendi, 22-23 yaşlarında, zamanın en modern medresesi olan “Islah-ı Medaris”te tedris hayatına atıldı. Burada pek çok talebe yetiştirdi. Hacı Veyiszade Mustafa Efendi, medreselerin kapatılmasından sonra uzun yıllar Piri Mehmet Paşa Camii İmam ve Hatipliği, Merkez Vaizliği görevlerinde bulundu. Tedris ve irşad görevleri kesintisiz, vefatlarına kadar devam etti.

4-1-1280x679.jpg

DÜNYA MALINA KIYMET VERMEZDİ

Kur’an-ı Kerim ve din bilgilerinin okutulmasının şiddetle yasak olduğu dönemlerde, Hoca Efendi Piri Paşa Camii’inde ve cami civarında yaşlı bir hacı hanımın evinde, gizli gizli talebe okuttu. Son dönem hocalarını yetiştirdi. Yağcızade Mustafa Efendi’nin vefatı üzerine, Aziziye Camii İmam ve Hatipliği’ne getirildi ve vefatına kadar bu camide halka vaaz ve nasihatlerine devam etti. İmam-Hatip okullarının açılmasından sonra, bütün mesaisini bu okula verdi. Kuruluşunda büyük hizmetleri geçtiği gibi, vefatına kadar da bu okulda hocalık yaptı. Hacı Veyiszade Mustafa Efendi, Hocalığını yaptığı Islah-ı Medâris ve Daruülhilâfe Medresesinden, İmam-Hatip okuluna kadar hayatında binlerce talebe yetiştirdi. Yetiştirdiği talebelerinden pek çoğu, ilim adamı, profesör, doçent, müftü, hâkim, avukat, yönetici ve öğretmen oldu, İmam-Hatip Okulu için, çekmiş olduğu emekleri asla boşa gitmedi. Mustafa Efendi, ilme, ilim tahsiline ve dinî sohbetlere büyük önem verir, ilim meclis ve sohbetlerinin cennet bahçelerinden bir bahçe olduğunu sık sık tekrarlar ve “meclisimiz, meclis-i nurdur” buyururlardı. Öğrencilerinin ilim tahsilinden başka hiç bir şeyle meşgul olmalarını istemez, cemaatine tavsiye ettiği nafile ibadetleri öğrencilerine katiyen tavsiyede bulunmazlardı. Mustafa Efendi’nin en bariz vasıflarından birisi de son derece güzel ahlâk ve tevazu sahibi bir insan olması idi. Nur topu gibi güler yüzüyle büyük-küçük, erkek-kadın demeden, sağa sola selâm vere vere giderdi. Hoca Efendi, Yaz olsun kış olsun, gece olsun gündüz olsun, herkesin yardımına koşardı. Gayretullah’a dokunur diye, kimsenin talebini geri çevirmezdi. Antalya arabası ile araba olmazsa yaya olarak, hasta veya hasta hayvan okutmaya götürürlerdi. Kimseye, gitmem, demezdi. Onun için Hoca Efendi, küçük büyük herkesin sevgilisi idi. Dünya malına hiç kıymet vermez ve kul hakkına son derece riayetkar davranırlardı.

4-3-1280x640.jpg

ÂLİMLER YOLLARI VE SOKAKLARI AYDINLATAN LAMBALAR GİBİDİR

Hacıveyiszade Mustafa Kurucu Hoca Efendi’yi vefatının 62. yıl dönümü ile alakalı gazetemize özel açıklamalarda bulunan Selçuk Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Altıntaş, Âlimlerin şehrin sosyal ve ahlaki değerlerinin korunmasında, anlaşmazlıkların giderilmesinde, şehrin sosyal bütünlüğünün sağlanmasında, yeni neslin manevi ve ahlâkî değerlere göre yetiştirilmesinde önemli rollere sahip olduğunu belirten Altıntaş, “Âlimler şehir ve halkı için karanlıkta yolları ve sokakları aydınlatan lambalar gibidir. Şehirler, toplum ve millet nezdindeki yerlerini, değerlerini, şeref ve itibarlarını yetiştirdikleri âlimlerle kazanırlar. Şehre ve şehir halkına ışık tutan âlimler de bilgiye, bilgeliğe ve erdeme kucak açan, onların yeşerip gelişmesine imkânlar sunan verimli şehirlerde yetişmektedirler. Yukarıdaki özelliklere sahip Konya’mızın yetiştirdiği büyük âlimlerden birisi de Hacı Veyiszade Mustafa Kurucu hocamızdır. Zorlukları aşmada, kötülükleri azaltmada görev alan Hacı Veyiszade Mustafa Kurucu Hocamızı hayırla yâd ediyoruz. O, kendisini nesillerimize hizmete adamış, yol gösterici âlimler silsilesinin ve âlimler ailesinin örnek bir şahsiyetidir. Yaşadığı dönem, Allah demenin, din öğretiminin yasaklandığı, medreselerin, tekke ve zaviyelerin kapatıldığı, pekçok caminin amaç dışı kullanıldığı, darağaçlarında onlarca din adamının idam edildiği dönemlerdir. O bu olayları görmüş ve yapılanları gözyaşları içerisinde izlemiş bir vicdan ve merhamet abidesidir. Bütün bunlara rağmen, aman felaketler dinimize gelmesin diye gece gündüz İslam’a hizmet yolunda ter dökmüş, acı çekmiş yaşantısıyla örnek şahsiyet ve mücadeleci bir alim kimliğiyle hareket etmiştir.Bir vâris-i enbiya olan Hacı Veyiszade Mustafa Kurucu Hoca efendi, zamanında binbir türlü en ağır hakaretlere, acılara, itilip-kalkılmalara, binbir türlü çilelere, yoksulluklara maruz kalmakla birlikte değerlerimiz alanında korkunç yıkımlara tanıklık etmelerine rağmen, acıları bal eylemesini bilmiş, dine hizmeti daima gündeminin ilk maddesi saymış bir insan-ı kâmildir. Öyle ki, tüm olumsuzluklara rağmen aşklarını hiç kaybetmemiş, hasbîlik ve fütüvvet ahlâkını yaşam biçimi haline getirerek bir âlim sorumluluğuyla hareket etmesini bilmiş, gece-gündüz halkı dini açıdan irşâd etme yolunda tahammül göstermiş bir ahlak ve dava adamıdır” şeklinde konuştu

adsiz-002.jpg

İSLAM MEDENİYETİNDE ŞEHİR, ÂLİMLE BİRLİKTE VARLIK KAZANIR

Hacıveyiszade Hoca Efendi, bütün bir ömrünü zor şartlar altında Hakk’a, hakikate, ilme ve öğrenci yetiştirmeye adadığına dikkati çeken Altıntaş, daha sonra sözlerini şöyle tamamladı: “Hacıveyiszade Hoca Efendi ilmiyle âmil, ihlas ile yoğrulmuş tek başına bir üniversitedir. Onun hayatını özetlemek gerekirse, Hacıveyiszade hoca, gece âbid, gündüz ise “en büyük kerâmet, halka hizmettir” ilkesiyle hareket etmiştir. O,“felâketler aman dinimize gelmesin, bir talebenin yetişmesi için bin münafığın kahrını çekmeye hazırım” inancıyla dini Mübin-i İslam’a hizmet etmiştir. Hacı Veyiszade, sadece talebe yetiştirmemiş, topluma hizmet etmek için sosyal konularda da önderlik ve örneklikte bulunmuştur. Konya İmam-Hatip okulunun inşasından hastane inşasına, yoksul ve yetimlerin, hatta muhacirlerin barınma ihtiyaçlarının karşılanmasına varıncaya kadar bir çok hizmet biriminin hayata geçirilmesinde öncülük görevini üslenmiştir. O, Hakk’a hizmet halka hizmettir, düsturuyla hareket etmiştir. Binlerce talebe yetiştirmiş, onun yetiştirdiği öncü kuşak, Diyanet teşkilatında, İmam Hatip okullarında, daha sonra açılan Yüksek İslam Enstitüsü ve İlahiyat Fakültelerinin akademik kadrolarında hizmet etmişlerdir. Onu vefatının ölüm yıldönümünde bir defa daha rahmet ve minnetle anıyoruz.”

SAİT ÇELİK

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.