"Hac ve umreye gitmek isteyen gençlere yüzde 50 indirim uygulansın"

Ekonomik şartlardan ötürü hac başvuruları ve umreye giden insan sayısı azaldı. Avrupa'da yaşayan gurbetçiler akın akın umreye giderken, Türk gençleri bu ibadetten mahrum kalıyor. Yine birçok insan, bu günlerde umreye gitmek yerine, umre için ayırdığı parayı İsrail tarafından zulüm gören ve kanları akıtılan Filistinlilere dernekler aracılığıyla göndermeyi tercih ediyor. Hac başvurularında geçen yıla oranla bir yavaşlama görülüyor.

BU YIL YEDEKLER DE HAZIRLIKLI OLMALI

Hennes Tour Genel Müdürü Cengiz Dağdeviren, Merhaba Gazetesi'ne özel açıklamalarda bulundu. Dağdeviren, Türkiye'de nüfusun binde birinin her yıl hacca gidebildiğini söyledi. “Bu da 83 bine tekabül ediyor” diyen Dağdeviren, “Kanun gereği 83 bin kişinin yüzde 60'ı Diyanet İşleri Başkanlığı, yüzde 40'ını da acenteler hacca götürüyor. Kuralar bu sene daha erken çekildi. Geçen yıl depremden dolayı bir gecikme olmuştu. Şu anda kayıtlar tam anlamıyla hızlı gitmiyor. Geçen yıl kontenjan çok daha hızlı dolmuştu. Önceden insanlar sıraya girerdi. Başladığı gün başvurular 5 dakikada bitiriliyordu. Şimdi öyle değil. Sebebi ise ekonomik. Kur farkının yüksek olması bu konuda bir etken. Haccın maliyeti kişi başı ortalama 200 bin TL'yi buluyor. Dünyadaki gelişmeler de insanların kararını etkiliyor. İnsanlar, yaşanılanların karşısında 'Ne olacak acaba' diye düşünüyor. 10 yıl önce başvuru yapan hala hac çıkmayanlar var. Bu insanlardan 'Nasıl olsa bana çıkmayacak' deyip, parasını başka yere kullananlar oluyor. Hacda kayıtlar devam ediyor. Kayıtlar, 6 Kasım'da başladı, 24 Kasım'a kadar da devam edecek. Eğer kontenjan dolmazsa, yedekleri çağıracaklar. Her yönüyle yedeklerin de hazır olması gerekir. Geçtiğimiz yıllarda çok gitmek isteyen ama 'Bana sıra gelmez' diyen birçok yedeğe sıra geldi. Hazırlıklı olmak lazım” şeklinde konuştu.

'UMREYE GİDECEĞİME PARAMI FİLİSTİNLİ MAZLUMLARA GÖNDERİRİM'

Ağustos ayından bu yana umre işlemlerinin de devam ettiğini hatırlatan Dağdeviren, “Her 20 günde bir tur düzenliyoruz. Umreye giden insan sayısında da azalma var. Uçak sorunu var. Talep var ama sorun olduğu için insanları götüremiyoruz. Uçakta yer kalmadığı için, 20 gün sonrasına kayıt alıyoruz. Böyle de yığılmalar oluyor. Türk Hava Yolları'nın (THY) fiyatı, diğer şirketlere göre 200-250 dolar daha yüksek. Biz de diğer alternatiflere doğru hareket ediyoruz. Uçak biletini ucuza almanız için uçağın dolu gidip gelmesi gerekir. Ayrıca Filistin'de yaşanan olaylar da insanları etkiliyor. Birçok insan 'hacca, umreye gideceğim parayı o mazlum insanlara gönderirim' diyor. Umreye giden insan sayısında bu gerekçeden dolayı da azalma var. Yine de Türkiye'den ortalama 400 bin civarı insan umreye gidiyor. 250-270 bin vatandaş acenteler aracılığıyla umreye gidiyor. Şirketler artık daha disiplinli. Hizmet öncelendi. Hennes Tour olarak bizim önceliğimiz de hizmet. Şube sayımızı inşallah artıracağız. Biz, bir vakıf şirketiyiz. Bizim para kazanma gibi bir derdimiz pek yok. Mühim olan buradan giden insanların şuurlanması ve ibadetini eksiksiz bir şekilde yerine getirmesi. Tercih ediliyoruz. Güvenilir bir şirket olarak görülüyoruz. 12 şehirde şubemiz var. 30'a yakın personelimizle hizmet vermeye devam ediyoruz ” dedi.
Hennes Tour Genel Müdürü Cengiz Dağdeviren, Avrupa'daki gençlerin, Türkiye'de yaşayan gençlere göre umreye daha çok başvurduğunu ifade etti.

GELİN BU TEŞVİK UYGULAMASINI HAYATA GEÇİRELİM

Türkiye'deki gençlerin umreye gidememesinin sebebinin de ekonomik olduğunu kaydeden Dağdeviren, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye'deki gençler, umre için bin 500 doları verebilecek durumda değil. Onun için sık sık ifade ettiğim bir mesele var. Birçok platformda dile getirdiğim bir şey var. 'Acaba biri okur da aklımdaki bu proje hayata geçer mi' diyorum. Türkiye'de gençlere cep telefonu teşviki var. Evlenecek gençlere teşvik verilecek. Tarıma teşvik var, hayvancılığa teşvik var. Birçok alanda teşvikler var. Güzel ve faydalı bir uygulama ancak Türkiye'de 100 küsür milyar dolar bütçe ayrılan bir Milli Eğitim'in kaç yıldır başarısız olduğunu da görüyoruz. Türkiye, Müslüman bir ülke. İnsanlarımızın daha iyi bir Müslüman olması, ailesine, ülkesine faydalı olması için gerekli olan şeyler var. Namaz kılan, kavga etmeyen, faiz almayan, yalan söylemeyecek bir genç yetiştireceksek bu teşvikler verilmeli. Ortaya bir şey koyuyorum. 18-35 yaş arasındaki insanları teşvikle biz götürelim umreye. Yarısı gençlerden yarısı da THY'den, devletten olsun. Böyle olunca birçok genç umreye gider. 'Ahlak ve maneviyat' diyoruz. Bundan daha güzel bir hareket olur mu? Neslimizin düzelmesi için illa üniversite bitirmek şart değil ki. Üniversite bitirip de ülkeyi mahveden insanlar biliyoruz. Ben diyorum ki, gelin bunu yapalım. Ahlaki yozlaşmanın önüne böyle geçilebilir. Hedefimiz bu. Hedef sadece gençlerin gidip Kabe'yi görmesi değil. Bu ülkenin düzelmesine en büyük katkı bu şekilde yapılır. Bu uygulamayla çok dua alınır. 10 yıldır bunu tekrar ediyorum. İnşallah bir gün bu uygulama hayata geçirilir. İmkân varsa bir insan, Müslüman ilk önce Çanakkale'ye, sonra Kudüs'e, sonra da imkânı varsa kutsal toprakları görmeli.”

EMRE ÖZGÜL