(Haber Analiz) New Yorklular, Neden De Blasio Gibi Aşırı Liberal Bir İsmi Seçti?

(Haber Analiz) New Yorklular, Neden De Blasio Gibi Aşırı Liberal Bir İsmi Seçti?

New York’ta yeni belediye başkanlığı seçimlerini, Demokrat Parti adayı ve aşırı liberal olarak tanınan Bill de Blasio kazandı.

New York’ta yeni belediye başkanlığı seçimlerini, Demokrat Parti adayı ve aşırı liberal olarak tanınan Bill de Blasio kazandı.

New York, birçok ankette dünyada en fazla gidilmek istenen şehirler sıralamasında birinci. Manhattan’ın ışıltılı hayatı, sonbaharın rengarenk yaşandığı şehir, zenginlerin de gözağrısı. Finans, turizm, moda ve eğelence dünyasının merkezi olan New York’ta neden aşırı liberal olarak bilinen bir isim belediye başkanlığı seçimlerini kazandı? Paraya yön veren ve sokaklarında multi milyarderlerin dolaştığı bir şehir solcu birine nasıl teslim edildi?

New York Post gazetesi seçimden bir gün önce, Demokrat Parti’nin belediye başkanı adayı ve aşırı liberal de Blasio’nun seçimi kazanması durumunda New York’un eski Sosyalist Sovyet Cumhuriyetler Birliği’ne (SSCB) döneceğini ileri sürdü. Dünya'da kapitalizmin başkenti olan New York cidden nasıl aşırı hatta ciddi solcu bir belediye başkanını seçti? Bu ve diğer soruların cevabı üç dönemdir New York Belediye Başkanlığı yapan Michael Bloomberg’in, 12 yıl boyunca yürttüğü politikalarda gizli. Nasıl mı? İzah edelim;

Ünlü şarkıcı Frank Sinatra’nın şarkısında olduğu gibi, "New York’ta başarırsan her yerde başarırsın." iddialı sözü bir tarafa, milyarder işadamı Bloomberg kimilerine göre çok başarılı, kimilerine göre ise iki farklı şehir oluşturmakla eleştiriliyor. Bloomberg’i başarılı görenlerin gerekçe olarak şehirde güvenlik, iş imkanı ve Manhattan’ın daha parıltılı hale getirmesini sıralıyor. Bloomberg’e yönetilen en kuvvetli eleştiri ise, mutlu bir azınlığın daha rahat para kazandığı bir şehir ile giderek fakirleşen geniş bir kitlenin döneminde artarak devam etmesi ve bunun da iki farklı New York oluşturduğu gerçeği. Bu eleştiriyi doğrulayan istatistiksel gerçekler de yok değil.

Şehirde giderek artan kiralar, dar gelirli insanları iyiden iyiye sıkıntıya sokarken, birçok insanın birden fazla işte çalıştığı bir gerçek. Evsizler Koalisyonu’nun verilerine göre Bloomberg döneminde evsizlerin (homeless) hem sayısı ciddi oranda arttı hem de sokakta kaldıkları süre. Rakamlar şehirde evsiz sayısını 51 bin olarak gösteriyor. Bu rakamdan daha vahim olan ise evsizlerin 21 bininin çocuk oluşu. Yani evsizlerin çoğu aile. Ve evsizlerin sokakta kalma süresi de ortalama 13.5 aya yükselmiş durumda. Bu yılın başında bu süre 9 aydı. Bloomberg’in üç dönemlik belediye başkanlığında evsizlerde artış oranı ise yüzde 65 olarak ifade ediliyor.

Nüfusu 8 milyon 400 bin olan şehirde Bloomberg, park alanlarını, bisiklet yollarını da genişletti. Ancak tüm bu güzel sosyal hizmetlerin Manhattan gibi zenginlerin yaşadığı bölgelerde hayata geçirildiği de yine eleştiriler arasında. Belediye’yi bir şirketin CEO’su gibi yani otokratik yönettiği şeklinde de eleştiriliyor Bloomberg.

HAYAT ÇOK PAHALI

Bazı çalışmalara göre New York, Amerika’da değil dünyada da zaman zaman en pahalı şehirler sıralamasında birinci geliyor. Hayat pahalılığı şehirdeki en büyük sorun olarak görünüyor. Şehirde mutlu azınlıklar dışında çok geniş oranda yoksul insanların hayat koşullarına ayak uydurma gayretinde olduğu görülüyor. Yani Bloomberg döneminde sosyal adalet kavramı şehir tarihinde hiç olmadığı kadar ihmal edildi.

Şehirdeki gelir dağılımı üçüncü dünya ülkelerini aratmayacak kadar bozuk. New York’ta yoksulluk sınırı ve altında yaşayanların oranı yüzde 46 olarak belirlenirken, bu rakam Amerika’nın hiçbir şehrinde bu kadar büyük değil.

Manhattan’da bir oda bir salon dairenin kirası 2 bin 500 dolar gibi rakamlardan başlarken, Brooklyn, Queens semtlerinde bin 200 dolar civarında. Bloomberg göreve geldiği dönemde ortalama bir New Yorklu toplam gelirinin yüzde 28’ini kiraya ayırıyordu. Bu yıl bu rakam yüzde 40’a yaklaşırken yoksullar için kiranın ifadesi kazançlarının yüzde 50’inden fazlasına denk geliyor.

Benzin’in en pahalı satıldığı şehirlerden olan New York’ta, gıdada da diğer yerleşim birimlerine göre ödenen vergi daha fazla.

Yirmi dört saat uyumaması ile reklamı yapılan şehrin neden uyumadığı fazla sorulmasa da birkaç işte çalışanların dinlenmeye vakti olmadığından diye düşünenlerin sayısı bugüne kadar fazla değildi. Bill de Blasio ile New York'un zorunluluktan mı yoksa rahatlıktan mı 24 saat uyumadığı sorusu çiceği burnunda yeni başkanının cevaplamakta en fazla zorlanacağı soru. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.