Gençliğimizi Yetiştirelim
1987 seçimlerinde RP Denizli milletvekili adayı olarak çalıştım. Seçilemedim ama Denizli'nin taşına toprağına, dağına ovasına "Milli görüş" tohumunu ektim, Elhamdülillah. Nitekim bundan sonra yapılan seçimlerde Denizli RP den bir Hoca efendinin meclise girmesine sebep oldum.
Bu arada Uzman Mühendislik Anonim şirketini kurmuş ve onun Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel müdürü olarak çalışıyorum.
Hocamız o esnada Ankara/Aşağı Ayrancı semtindeki evinde çalışıyor. Beni çağırmış.
Bu davet üzerine Hocamızın evine gittim. Bir müddet sonra beni içeriye aldılar.
Hocamız yanında daha sonra Bayındırlık Bakanı da olacak olan merhum Cevat Ayhan ile birlikte çalışıyorlardı.
Hocamız bana döndü ve "Nevzat, kendi gençliğimizi kendimiz yetiştireceğiz" dedi. Sen bundan sonra başka hiçbir işle meşgul olmayacak sadece gençlik çalışması yapacaksın" dedi.
1980 askeri darbesinde bütün siyasi partilerle birlikte benim Genel Başkanlığını yürüttüğüm Kur'an Kursları Federasyonu da kapatılmıştı. Bu arada 1975 yılında kurulan MGV Milli Gençlik Vakfı vakıf statüsünde olduğundan kapatılmamış ancak yöneticileri dağıldığından Vakıf sahipsiz kalmıştı.
Vakıf senedinde Genel kurul yapma hakkı bulunduğundan kendi çapımızda bir Genel kurul yaparak vakfın Genel Başkanı olmuş ve yönetimi devralmıştım. Hocamız benim bu çalışmadan da haberdardı. Tabii vakıf 1983 yılına kadar klasik bir vakıf olarak çalışmalarını sürdürmüştü.
1983 seçimlerinde gençlik çalışmalarını bir vakfın gençlerine emanet etmiş ancak bu vakfın gençleri Hocamızı, seçimlerdeki bütün mitinglerde yalnız bırakmış ona yardımcı olmamışlardı.
HAKK'I HÂKİM KILMAK GÖREVİMİZDİR
Hocam benim profesyonel çalışmamı isteyince Cevat Ayhan Bey söze karışarak: "Hocam, Nevzat Beyin bir Anonim şirketi var. Eğer onunla ilgilenmezse şirket batar" dedi.
Hocamız o esnada gürledi ve "Batarsa batsın kardeşim. Ben şirket mi düşünürüm" dedi ve ilave etti: "Hakk yere düşürülmüş. Bizim derdimiz hakkı tutup kaldırmaktır" dedi.
Hocamız bu kesin emri üzerine başlayan MGV de Milli gençlik çalışmalarımız o zamana kadar 3 - 5 şubeyi geçmezken o andan sonra manasıyla maddesiyle bir anda bütün ülkemizi saran dev bir kuruluş oldu.
1997 yılı 12 Ağustos ayında ben vakıf çalışmamda 17 yılını doldurmuş ve vakıftaki görevimi merhum Andan Demirtürk'e devrederken 80 ilimizin 78’inde şubesi, 900 ilçede Temsilciliği ve 900 belde ve büyük köyde Büroları olmak üzere 1878 şubeye erişmişti.
Vakfin Genel merkez ve şubelerinde çalışma sahaların gereği en az 25 yönetim kurulu üyesi vardı.
Gençliğin her kesiminde çalışmalar yapıyorduk. Bunlar: Üniversite gençliği, lise ortaokul gençliği, Kur'an kursları gençliği, sporcu gençlik, çalışan gençlik (kalfa ve çıraklar), yurtlar ve evler gençliği, köy gençliği... Tabiii bunlara paralel olarak kızlar ve hanımlar çalışmaları.
Her üniversitede Üniversite temsilcisi, fakültelerde fakülte temsilcisi, bölümlerde bölüm temsilcisi, sınıflarda sınıf temsilcisi ve sınıflarda kayıtlı üyelerimiz bulunmaktaydı.
Burada hemen açıklamalıyım ki bu gençlik sevgiyi ve kardeşliği kendisine hedef almış, elinden ve dilinden hep iyilik yapmaya çalışan bir gençlik olduğunu dosta düşmana ispat etmişti.
Bunu 1995 yılında bir gençlik formu düzenleyen Kocaeli Üniversitesi Rektörü de aynen ifade etmişti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.