GDO ürün artık yasal

Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar olarak bilinen katkı maddeli gıda ürünleri artık resmi olarak 'zararlı değil.' 3 yıl önce önce ithal edilmesi yasak olan bazı GDO'lu ürünlerin ise Bakanlık kararıyla ithalatına onay verildi

Biyogüvenlik Kurulu önce aldığı 'zararlıdır' kararından sonra, şimdi de 'zararlı değildir' kararını alarak tepki çekiyor. Bir zamanlar uzun süre ülke gündemini meşgul eden GDO'lu gıdalar, Türkiye piyasasına yeniden dönüyor. GDO'lu ürünler, Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Derneği İktisadi İşletmesi, Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği İktisadi İşletmesi ve Yumurta Üreticileri Merkez Birliği'nin GDO'lu 9 mısır geninin yem amaçlı ithalatı için başvurusu ile tekrar ülke gündeminde yer aldı. 2012 yılında sunulan raporda 9 mısır geni için 'zararlıdır' raporu, değiştirilerek 'zararlı değildir' olarak Resmi Gazete'de yayınlandı. 2012 yılında 6 mısır geninin tamamının zararlı olduğu kararına varan kurul, 2015 yılında aynı genler için 3 mısır genine ithal izni verirken diğer 6 mısır geninin zararlı olduğunu açıkladı ve ithalatına izin verilmemesini istedi. İzin verilen 3 mısır geni ise daha önce zararlıdır kararı ile ithalatına izin verilmeyen genlerden oluşuyor.

SADECE HAYVAN YEMİ OLARAK KULLANILACAK

İzin verilen 3 mısır geni yemi, sadece hayvan yemi olarak kullanılacak. Gıda tüketim ürünü olarak zararlı görülerek izin verilmeyen mısır geninin hayvan yemi olarak kullanılması uzmanların tepkisini çekiyor. GDO'lu 3 mısır geni yeminin hayvanların bünyesine de zarar verebileceğini ifade eden Ziraat Mühendisleri Konya Şube Başkanı Celil Çalış, "GDO'lu ürünlerin ne denli zararlı olduğu geçtiğimiz yıllarda uzmanlarca anlatılmıştı. Devlet kanadında da bir kurul oluşturularak bu GDO'lu ürünler incelendi. İnceleme sonucunda sunulan raporda, bu ürünlerin zararlı olduğu belirtildi ve ithalatı yasaklanmıştı. GDO'nun zararları hakkında halk artık bilinçlenmişken, bugün böyle bir karar alınması yanlıştır. Zaman içerisinde ne değişti de GDO'lu ürünler birden zararsız oluverdi" diye konuştu.

6 MISIR ÇEŞİDİNE ONAY VERİLDİ

GDO'lu ürünlerin incelenmesi için oluşturulan risk değerlendirme komisyonu ise birliklerin son başvurusunda ise oluşturulmadı. Biyogüvenlik Kurulu, inceleme komisyonuna bu kez başvurmadı ve kendisi 'zararlı değildir' kararını aldı. Biyogüvenlik Kurulu'nun bu davranışı ile birlikte bilimsel verilerin yok sayıldığını dile getiren Çalış, "Kurul önce karar alırken, bilimsel verilere başvuruyor. Yani ihtaline izin vermeden önce bir bilene danışıyor. Ancak son yapılan düzenlemeyle GDO'lu ürünlerin ithalatına izin verilmedi. 2012 yılında 6 mısır çeşidi ve ürünlerinin hayvan yemlerinde kullanılması konusunda ise oybirliği ile red kararı verdi. Yani olumsuz karar verildi. Aradan 3 yıl geçtikten sonra, yem amaçlı ithal edilen genetiği değiştirilmiş soya ve mısır başta olmak üzere pirinç ve diğer bazı gıda ürünlerinde izin verilmeyen genler tespit edildi" dedi.

BÜYÜK BİR SKANDALA İMZA ATILDI

Tarım Ekonomisi Uzmanı ve Gazeteci Ali Ekber Yıldırım ise şunları söyledi: "Resmi Gazete’nin 16 Temmuz 2015 tarihli sayısında yayınlanan Biyogüvenlik Kurulu Kararlarına göre 2 soya ve 3 mısır genine izin verildi. Ancak mevzuata göre eğer bu kapsamda karar verildiyse daha büyük bir skandala imza atıldığı söylenebilir. Buna göre daha önce yapılan risk değerlendirme raporlarında bu genlerin zararlı olacağı için ithalatına izin verilmemesi gerektiği bilgisine yer verilmişti. Biyogüvenlik Kurulu’ da buna dayanarak olumsuz karar vermişti. Kurul, bu raporları hiçe sayarak 3 yıl sonra aynı genlere nasıl ithalat izni veriyor? Genetiği değiştirilmiş ürünlerin üretimi yasak olan Türkiye’de, ithalat ile ilgili skandal üzerine skandal yaşanıyor. Biyogüvenlik Kurulu, 3 yıl önce zararlı dediği mısır genlerini şimdi zararsız bulup ithalatına izin verebiliyor" diye konuştu.

MEHMET AKİF SÜTÇÜ merhabahaber.com