'Evlatlarımız tehdit altında'

'Evlatlarımız tehdit altında'

Geçtiğimiz günlerde feci şekilde öldürülen 'Özgecan' için Saadet Partisi İl Kadın Kolları bir basın açıklaması düzenledi. İl Kadın Kolları Başkanı Yasemin Zafer, “Özgecan gibi nice evlatlarımız, gençlerimiz tehdit altındadır” dedi

Saadet Partisi İl Kadın Kolları mensupları Şelale Park'ta bir araya gelerek Özgecan Aslan’ın feci şekilde öldürülmesini tel'in ettiler. Saadet Partisi İl Kadın Kolları adına açıklama yapan İl Başkanı Yasemin Zafer, "Zulmedilerek yakılarak öldürülen biricik ve kıymetli yavrumuzun makamı yüce olsun. Peygamberimizin sözleri ile umuyoruz ki makamı şehitler derecesidir. Acılı ailesine sözlerimizin başında sabırlar temenni ediyor ve bütün Türkiye’ye başsağlığı diliyoruz. Özgecan evladımızın son kurban olmasını ve bir daha böyle acı olayların yaşanmaması için herkesi göreve davet ediyoruz" dedi.

AİLE KURUMUNUN İÇİ BOŞALTILIYOR

Kars'ta kaçırıldıktan sonra hunharca öldürülen Mert Aydın'ın başına gelenlerin üzerinden bir yıl geçmeden Özgecan ile yaşanan acının toplumun nereye gittiği ile ilgili ipuçları verdiğini belirten Zafer, şöyle konuştu: "Bu durum idarecilerimizi derin bir düşünceye ve mevcut durumla bir an önce yüzleşmeye sevk etmelidir. Yaşananların hayatın içinden günlük olaylarmış gibi, her yerde olabilirmiş gibi bir hafiflik ile ele alınıp, ah vah edilip üstünden geçilip gidilmesi kabul edilemez.

Ülkemizde maalesef uyuşturucu bağımlılığındaki artış ve kullanma yaşının 10’a inmesi, toplumsal şiddet yönelimi artışı, aile kurumundaki dejenerasyon ki 2004’de 91 bin 22 olan boşanan çift sayısı 2014’e gelindiğinde yüzde 38 rekor artışla maalesef 125 bin 305 oldu, kadın cinayetlerindeki artış kaygı verici boyutlardadır. Ülkemizde ceza evleri dolup taşmakta, hükümetin tam kapasite ile kullandığı hatta kapasiteyi zorladığı tek kurum ceza infaz kurumlarımız. Yeni açılanları ile birlikte ceza infaz kurumlarımızın toplam kapasitesi 163 bin 129 kişi, kurumlarda bulunan tutuklu ve hükümlü sayısı 159 bin 396’dır. Bu istatistiklerin çok hızlı şekilde artışını toplumun tüm kesimleri, ülkemizin bütün bölgeleri, üstü örtülemez bir şekilde en acı tablolarla yaşar hale geldi."

BATI DEĞERLERİ ÖRNEK SUNULUYOR

Her gün 'kaçırılan bir çocuk, uyuşturucu batağında sokaklarda ölen bir genç, tecavüze uğrayan bir mağdur haberi' duyulduğunu söyleyen Zafer, konuşmasına şöyle devam etti: "Bütün bunların sadece ülkemizde olmadığını biliyoruz. Parçası olmak için çırpındığımız bu modern dünyada yılda 1,5 milyon çocuğun fuhuş pazarının 'malı' yapıldığını, Fransa’da yılda 25 bin kadının tecavüze uğradığını, ABD’de 15 saniyede bir kadının dövüldüğünü, dünyada uyuşturucu ticaretinin dünya ticaretinin yaklaşık dörtte üçünü oluşturduğunu, AB ülkelerinin ilk doğum yaşının 11-13'lere indiğini biliyoruz. İnsanlığın yaşadığı buhran kendiliğinden meydana gelmiyor. Sistemli şekilde bütün dünyaya hazcı (hedonist), bencil, tek başına, hedefsiz, varlığının manası sadece tüketim nesnesi olmaktan öteye götürülmeyen, insan modeli kapitalizm tarafından dayatılıyor. Bir yandan 'dindar nesil' yetiştirme iddiasını dillendirirken diğer yandan 'kastettiği' din ile taban tabana zıt değerlere sahip AB için olmadık adımlar atmamız her şeyimizi borçlu olduğumuz medeniyet değerlerimizi imha edecek çalışmaların en hızlı şekilde ilerlemesine sebep oluyor."

“İDAM GERİ GELSİN”

AB kriterleri çerçevesinde düzenlemiş müfredatlara sahip din kültürü dersleri ile dindar nesil yetiştirilemeyeceğini ifade eden Zafer, sözlerine şöyle devam etti: "AK Parti hükümetinin karşı karşıya kaldığı tablo söze gerek bırakmayacak kadar ortadadır. Saadet Partisi olarak bizler Merhum liderimiz Necmettin Erbakan’ın ifade ettiği gibi bir milletin asıl gücünün; topu, tüfeği yahut tankı değil imanlı ve inançlı nesilleri olduğunu biliyoruz. Büyük buhranların içinde kıvranan küresel dünyaya, uyum sağlamak amacı ile değil, bu dünyaya alternatif sunmak amacı ile medeniyetimizin öncülerini yetiştirmek zorundayız. Özgecan gibi nice evlatlarımız, gençlerimiz tehdit altındadır. Bu acı olayda bile ayrışan bir toplum haline dönüşmüş durumdayız. Yüreklerimiz bir olursa her türlü toplumsal sorunu daha iyi anlar ve müdahale edebiliriz. İdam cezası AB uyum yasaları çerçevesinde kaldırılmıştı. Bizler idam cezasının yeniden uygulamaya konması için 'idam geri gelsin' imza kampanyası ile onbinlerce imza toplayarak ilgilileri en etkili şekilde uyardığımızı ve bu uyarımızın ne kadar haklı olduğunu tekrar hatırlatıyoruz. İstenince bir gecede çıkan kanunlar gibi vakit kaybetmeden idamın acilen yasalarımıza konmasını, üç gündür kanayan bütün vicdanlar adına istiyoruz."

HAMDİ BUĞUR - merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum