"Engellilerin Vücut Fonksiyon Kaybı Oranı Uzman Kurul Tarafından Belirlenmeli"

"Engellilerin Vücut Fonksiyon Kaybı Oranı Uzman Kurul Tarafından Belirlenmeli"

Türkiye Körler Federasyonu Başkanı Ahmet Cantürk, yüzde yüz 100 görme engelli olan bir vatandaşa yüzde 90; yüzde 70 sakatlığı bulunan bir fiziksel ya da zihinsel engelliye yüzde 30 –yüzde 35 vücut fonksiyon kaybı raporu verilebildiğini...

Türkiye Körler Federasyonu Başkanı Ahmet Cantürk, yüzde yüz 100 görme engelli olan bir vatandaşa yüzde 90; yüzde 70 sakatlığı bulunan bir fiziksel ya da zihinsel engelliye yüzde 30 –yüzde 35 vücut fonksiyon kaybı raporu verilebildiğini ifade ederek, "Sağlık Kurulu Raporları Yönetmeliği ivedilikle değiştirilmeli; sakatlık oranı sağlık kurulu raporlarıyla belirlenirken vücut fonksiyon kaybı oranı yapılacak yasal düzenlemeler sonucunda uzman bir kurul tarafından belirlenmeli." dedi.

15 Ekim Dünya Beyaz Baston Körler ve Güvenlik Günü nedeniyle yazılı açıklama yapan Başkan Ahmet Cantürk 2006 yılı temmuz ayında yürürlüğe giren Sağlık Kurulları Yönetmeliği Avrupa Birliği Standartlarına uyum gerekçesiyle sağlık kurulu raporları ile belirlenen sakatlık oranlarını, vücut fonksiyon kaybına dayandırdığından, ciddi hak kayıplarına yol açtığına işaret ederek, “Yüzde yüz 100 görme engelli olan bir vatandaşımıza yüzde 90; yüzde 70 sakatlığı bulunan bir fiziksel ya da zihinsel engelliye yüzde 30 –yüzde 35 vücut fonksiyon kaybı raporu verilebilmektedir. Bu durum, daha önce engellilerin kullandığı haklardan yararlanan vatandaşlarımızın bu haklarını yitirmeleri sonucunu vermektedir.” dedi.

SAĞLIK KURULU RAPORLARI İVEDİLİKLE DEĞİŞTİRİLMELİDİR"

Cantürk, Sağlık Kurulu Raporları Yönetmeliği’nin ivedilikle değiştirilmesini; sakatlık oranı sağlık kurulu raporlarıyla belirlenirken vücut fonksiyon kaybı oranının yapılacak yasal düzenlemeler sonucunda uzman bir kurul tarafından belirlenmesini istediklerini belirterek, Bir süredir eğitim alanında gerçekleştirilmek istenilen kaynaştırılmış eğitim adı altındaki uygulamalarla, özel eğitim alanında faaliyet gösteren, görme engelli okullarının müfredat bakımından zayıflatıldığını, bu okullara öğrenci alınmamasına yönelik bir tutumun fiili durum yaratmak suretiyle gerçekelştirildiğini yaşamakta ve görmekteyiz. Oysa, görme engellilerin, mutlak, sahip oldukları vasıf ve düzeylerinin gereği, kaynaştırılmış eğitim öncesinde tam donanımlı bir özel eğitim okulunda, sevyelerine göre belirli süre eğitim almaları gerekmektedir. Bu cümleden olmak üzere, özel eğitim okullarında, görme engellilerin öğrenemeyeceği var sayılarak gerekli eğitim çalışmaları yapılmayan, fen ve matematik alanlarındaki yetersizlikler nedeniyle, ilköğretimin ardından TEOG kurallarına göre gerçekleştirilen yerleştirmelerden görme engelliler, olumsuz biçimde etkilenerek, içlerinden çok azı Anadolu liselerine kayıt yaptırabilmekte, diğerleri ise, bölgelerindeki okul yetersizlikleri veya program uygunsuzlukları nedeniyle, evlerinden oldukça uzak okullara yönlendirilmektedirler. Bu durum, bir kaç yıla kadar görme engellilere üniversite kapılarının kapanmasına neden olacaktır. Dolayısıyla, konunun bakanlıkça ivedi biçimde ele alınarak, dezavantajların bertaraf edildiği düzenlemelere gidilmesi gerekmektedir.” düşüncesini paylaştı.

"ENGELLİLERE VERİLMESİ GEREKEN BAKIM HİZMETLERİNDE CİDDİ SIKINTI VAR"

Özel eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinin daha çok kaynak ayrılarak devlet tarafından sürdürülmesini, mevcut özel özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerindeki eğitim süresinin haftanın 5 günü yarım güne çıkarılmasını da isteyen Cantürk, elk kez Özürlüler Kanunu ile, tüm engellilere verilmesi ön görülen, bakım hizmetlerinde de ciddi sıkıntıların devam ettiğini kaydetti.

Türkiye Körler Federasyonu Başkanı Ahmet Cantürk , bakım hizmetlerinin verilmesinin koşulu olarak konulan, ailedeki birey başına gelirin asgari ücretin 2/3’nün altında olması zorunluluğunun kaldırılmasını, yoksulluk ölçütü kullanılmadan bakıma muhtaç tüm engelli vatandaşlarımızın bakım hizmetlerinden ücretsiz yararlanmalarının sağlanmasını, en iyi bakımın aile ortamında yapılabileceği gerçeğinden hareketle evde bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılmasını ve özendirilmesini, bakıma ayrılan kaynakların artırılması için bakım sigortası sistemi ile sağlam güvencelere kavuşturulması gerektiğine dikkat çekti.

"BM ENGELLİ HAKLARI SÖZLEŞMESİNE UYULMALI"

Cantürk digger taleplerini de şöyle sıraladı:

“Para cezası uygulamasının devlet memurluğu kadroları için de, uygulanmasını, engelli işçi ve memur kadrolarının ivedilikle doldurulmasını, kendi işini kuran engellilere kredi ve vergi kolaylıkları sağlanmasını, kotaların kaldırılması yönündeki çalışmalara son verilmesini istiyoruz.

Hala bütün acımasızlığı ile süre giden engellilere yönelik ayrımcı düzenlemelerin ve uygulamaların sona erdirilmesi ve kamuoyunun bu hususta bilinçlendirilmesi için TBMM’den ayrımcılık yasasının bir an önce çıkarılmasını istiyoruz.

Ülkemizin de onaylayarak yürürlüğe koyduğu Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesine uyularak engellileri ilgilendiren düzenlemelerde ve uygulamalarda engelli örgütlerinin söz ve karar sahibi olmasını, ivedilikle Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesinin eki olan İhtiyari Protokolün de TBMM’de onaylanarak İç Hukuk metni haline getirilmesini istiyoruz. “

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.