Eğitim kalitesi yükselmeli

Üniversitelerin eğitimci yetiştirme konusunda hazırlıksız yakalandığını dile getiren Bilkent Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Rasim Özyürek, "12 Eylül 1980'den sonra öğretmen yetiştirmede birçok olumsuzluk ortaya çıktı. 2009 yılına kadar üniversitelerimizin bünyesinde öğretmen yetiştiren 34 kurum vardı. Bu rakam şimdi ise 72'ye yükseldi. Son 20 yılda ise MEB, DPT ve YÖK arasında öğrenci yetiştirme konusunda etkili, verimli ve kalıcı bir işbirliği ne yazıktır ki; sağlanamadı. Öğretmen yetiştiren kurumlar arz-talep dengesini dikkate alarak, güncellenemedi. MEB tarafından tespit edilen yeterliliklere uygun olarak yeniden düzenlemede gecikildi. Üniversitelerimizin öğretmen yetiştiren fakültülerinde görev yapan öğretim elemanlarının istenilen düzeyde yetiştirilmesinde epey zaman kaybedildi" dedi.

KURUMLAR ARASI İŞBİRLİĞİ YAPILMALIDIR

Türkçe edebiyat öğretmeni yetiştirmede Türk toplumunun hedef ve ihtiyaçlarına cevap verebilecek programların yapılması gerektiğini belirten Doç. Dr. Özyürek, "Eğitim fakültelerinde görev yapacak öğretim elemanlarının nitelikleri artırılmalıdır. Öğretim elemanlarında en az 3 yıl ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında çalışma şartı aranmalıdır. İhtiyaç duyulan alanlarda öğretmen yetiştiren programların kontenjanları artırılmalı, ihtiyaç fazlası öğretmen yetiştiren programların kontenjanları ise azaltılmalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı ve Yüksek Öğretim Kurumu Üniversiteler ortak bir işbirliği içinde olmalıdır. Bu durum Türk toplumunun hedef ve ihtiyaçlarına cevap verecek, öğretmenleri için vargüçleriyle çalışmalıdır" diye konuştu.

ÖĞRENCİ ODAKLI EĞİTİM VERİLMELİDİR

Türkçe eğitimde yaşanan sıkıntıların devam ettiğini ve çözüm üretilmediğini ifade eden Doç. Dr. Özyürek, şunları söyledi: "Ülkemizde geçmişte siyasi iktidarların sık sık değişmesi, her hükümetin Türk Milli eğitiminde farklı farklı politikalar uygulaması yüzünden öğretmen yetiştirmede ciddi sorunlar yaşanmıştır. Dünyada her toplum kendi hedef ve ihtiyaçlarına yönelik edebiyat öğretmeni yetiştirme politikalarını önceden hazırmamıştır. Geçmişte yapılan hatalar yüzünden ülkemizde nitelikli öğretmen yetişememiştir. KPSS sınavları adayların hizmeti öncesi eğitimleri sonunda kazandıkları mesleki becerilerini ölçmediği gibi adayın yüksek öğretimdeki başarısını da dikkate almaması sonucunda kaliteli öğretmen seçimlerined güçlükler çekiliiyor. Ülkemizde teknolojiden anlayan Türkçe ve edebiyat öğretmenlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Üniversitelerimizde eğitim kalitesi artırılmalıdır. Ana dilimiz Türkçe önce ilk okullarda sonraa ortaokullarda daha sonr ada sırasıyla liselerde ve üniversitelerde en iyi şekilde öğretilmelidir. İnsana yatırım öncelikli amaç olmalıdır. Öğretmen olacak Türkçe ve edebiyt öğretmen adaylarımıza öğretmen odaklı eğitim yerine, öğrenci odaklı eğitim vermeye gidilmelidir."

EĞİTİMDE YÜZ YILLIK PLANLAR YAPILMALI

Eğitimde Türk toplumunun yarını değil, yarınları, yüzyıllarının planlanması gerektiğinin altını çizen Özyürek, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Okullarımızda kaliteli öğretmenler yetiştirilmelidr. Öğretmen adaylarının uluslararası alanlardaki gelişmeleri takip edebilmeleri için lisans eğitimi sürecine yabancı dil eğitimi almaları sağlanmalıdır. İstihdam politikası doğrultusunda yeni eğitim fakülteleri açılmamalıdır. Alan eğitimiyle ilgili olmayan dersler kaldırılmalıdır. Bakanlığımız bünyesinde 662 bin 472 öğretmen çalışmaktadır. Yıllık atanan öğretmen sayısı da 33 bin civarındadır. Öğretmenlerimizin yetiştirilmesinde ve ataamasında arz talep dengesinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir."

İBRAHİM BÜYÜKEKEN