Dursun Seyis ve yalnızlığın fotoğrafı

Severseniz sevmezsiniz, o bir Dursun Seyis. Konya hakemliği için önemli duruşlardan biri. Başka bir deyişle de “itiraz”ın ya da “başkaldırı”nın Konya hakemliğindeki tek sesi. Realitelerin yanı sıra hayalleri ile de yaşamayı seven birisi. Dahası hayatın gerçekleri ile kendi hayallerini harmanlayarak nefes almayı ve hakemlik mesleğini yaşam biçimi haline getirmiş bir “fenomen” Dursun Seyis. Yani, kendine has bir kişilik.

Geçtiğimiz günlerde yapılan Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği’nin Genel Kurulu’na mührünü vuran isim oldu Dursun Seyis. Baskılara dayanamayıp başkanlığa soyunduğunu söyleyen Seyis, havanda su dövdüğünü anladı, anlamasına ancak atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmişti bile. Çünkü, beraber yürüdüğü bu yolda, arkadaşları onu çoktan terk etmişlerdi. Aklının kafasından firar ettiği anlarda bile kendine has fenomen duruşundan taviz vermeyen Dursun Seyis, adeta başkaldırının da timsali oldu. Genel Kurul salonuna hayalleri ile gelen, ancak gerçeklerle yüz yüze geldiği zaman, hayatın hayallerle değil, gerçeklerle var olduğunu da anlamış oldu.

Bu nedenledir ki, onun ismi Dursun Seyis. Siz bakmayın onun isminin “Dursun” olduğuna. Asla durmaz. Durmayacaktır. Yine köşesine çekilmeyecek, yine hayalleri ile yaşamaya devam edecektir. Yukarıda da söylediğimiz gibi o bir “itiraz”ın ya da bir “başkaldırı”nın sesi olmaya devam edecektir kuşkusuz.

Takdir edersiniz ya da etmezsiniz. Belki komik bulur gülersiniz, belki de düştüğü bu durum nedeniyle onun adına üzülürsünüz. Biliyoruz ki, onun umurunda bile olmayacaktır. Çünkü, o kendince doğru bildiği yolda yürümeye devam edecektir. Aynen bu iki fotoğrafta görüldüğü gibi. Aynen Çin’in başkenti Pekin’in ünlü Tianenmen meydanında yüzlerce tankın önünde duran Çinli öğrenci gibi. Ya da tanklı tüfekli İsrail askerlerine saban taşıyla karşılık veren Filistinli çocuk gibi.

Çünkü, o bir Dursun Seyis.

Caner ÖZCAN