Diyanet'ten Hacı Adaylarına: Çevrenizle Helalleşip, Yola Çıkın

On binlerce hacı adayının kutsal topraklara seyahat heyecanı önümüzdeki hafta başlıyor. Bu sene 54 bin 150 kişinin hacca gitmesi planlanırken Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, hacı adaylarına "Çevrenizdekilerle helalleşin" uyarısı yaptı.

Vatandaşlardan hac ibadetiyle ilgili sanal alemden gelen soruları cevaplandıran Din İşleri Yüksek Kurulu, "Ölü adına hac yapılabilir mi?" sorusunu da değerlendirdi. Kurul, üzerine hac farz olup da bunu yerine getiremeden ölen kişinin vasiyet etmişse ve bıraktığı mirasın üçte biri bir kişinin hacca gidip gelmesine yetiyorsa, vasiyetinin yerine getirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Kurul açıklamasında, "Vasiyet etmemişse, varisleri isterlerse onun adına hac yapabilirler. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) hacca gitmeyi adayan ancak bunu gerçekleştiremeden ölen kimse için bu borcun yerine getirilmesini varislerine tavsiye etmiştir (Buhari, Cezaü’s-sayd, 22; Nesai, Menasiku’l-Hac, 11)."

Bir vatandaşın, "Üzerine hac ibadeti farz olduğu halde haccetmeden ölen bir kimsenin varislerinin hac parası kadar bir miktarı fakirlere vermeleriyle bu görevinden muaf olur mu?" sorusunu da cevaplandıran Din İşleri Yüksek Kurulu açıklamasında, "Kişi kendisine farz olan hac ibadetini yerine getirmekle yükümlüdür. Zengin olup da hac farizasını yerine getiremeden ölen kişi, varislerine kendisi için haccedilmesini vasiyet ederse varisleri tarafından bu vasiyeti yerine getirilir. Böylece ölen kişi hac farizasını yapmış sayılır (İbnAbidin, Reddu’l-muhtar, IV, 30, 31). Vasiyet etmemişse, varisleri dilerlerse onun adına hac yapabilirler. Varislerinin hac etme veya ettirme yerine bunun parasını fakirlere sadaka olarak vermeleriyle bu sorumluluk yerine getirilmiş olmaz. Bu itibarla hac yerine sadaka veren kişi hac ibadetini yerine getirmiş sayılmaz." ifadelerine yer verildi.

HACCA GİDERKEN HELALLİK ALMANIN DİNİ HÜKMÜ NEDİR?

Hacı adaylarına çevrelerindeki insanlarla helalleşmeleri gerektiğine işaret eden din İşleri Yüksek Kurulu, islam dininin kul haklarına çok önem verdiğine vurgu yaptı. Kurul açıklamasında, "İnananların bu haklara karşı duyarlı ve saygılı olmalarını emretmiştir. Ayrıca kul hakkı ihlalinde, hakkı ihlal edilen affetmedikçe, kimse tarafından affedilemeyeceği de belirtilmiştir. Veda hutbesinde Hz. Peygamber (s.a.s.); 'Ey insanlar, sizin kanlarınız, mallarınız, (ırzlarınız) kişilikleriniz Rabb'inize kavuşuncaya kadar birbirinize haramdır (dokunulmazdır).' Rasulüllah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: 'Kimin yanında kardeşine aid haksız alınmış bir hak varsa, o haksızlıktan dolayı hak sahibiyle helallaşsın. Gerçek şu ki, kıyamette hiçbir altın ve hiçbir gümüş yoktur. Kardeşinin hakkı için kendi sevaplarından alınmadan evvel, dünyada onunla helallaşsın. Ahirette zalimin o hakkı karşılayacak sevapları bulunmazsa, kardeşinin günahlarından alınır da o zalimin üzerine atılır.' (Buhari, Rikak, 48). Hacca giden kişinin yolculuğa başlamazdan önce çevresindekilerle helalleşmesi, haccın adabındandır. Helalleşmeden hacca gitse; helalleşme haccın sıhhatinin şartlarından olmadığı için haccın geçerliliğine zararı olmaz." denildi.

CİHAN