Diktatörlükten Demokrasiye: Brezilya Anayasası 25. Yılını Doldurdu

Diktatörlükten Demokrasiye: Brezilya Anayasası 25. Yılını Doldurdu

Dünyanın en özgür ülkelerinden biri olan Brezilya'da, 1988 yılında kabul edilen sivil anayasanın 25.

Dünyanın en özgür ülkelerinden biri olan Brezilya'da, 1988 yılında kabul edilen sivil anayasanın 25. yıldönümü çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Ülkede diktatörlükten demokrasiye geçişin sembolü olan anayasa, oluşan birlikte yaşama kültüründe hak ve özgürlüklerin temelini oluşturuyor.

YERLİLER, ZENCİLER VE AVRUPALILAR UYUM İÇİNDE YAŞIYOR

Brezilya anayasası, iktidarda bulunan askerlerin 1985 yılında yönetimi sivillere devretmesinin ardından, anayasa komisyonunun üç yıl süren yoğun çalışmaları sonucu 1988 yılında kabul kabul edildi. Avrupalı göçmenler, Afrika kökenli vatandaşlar ve yerli nüfusa ek olarak bir çok farklı etnik unsuru bünyesinde barındıran ülke, üzerinde uzlaşılan anayasa sayesinde bugün birlik içinde yaşıyor. Özgürlüklerin garanti altına alındığı ve insanların kimliğine saygıyı esas alan anayasada, din, dil, renk ve ırk farkı gözetmeksizin ayrımcılığın her türlüsüne ciddi müeyyideler uygulanıyor.

Devrin Anayasa Komisyonu Başkanı tarafından, "Brezilya'da sosyal adalet, demokrasi ve özgürlüğün belgesi olan yeni anayasanın yürürlüğe girişini ilan ediyorum." sözleriyle duyrulan sivil anayasa, çok kültürlü ülkelere örnek olacak özellikleriyle dikkat çekiyor. Milliyet kavramı için 'Brezilyalı olmak' tanımı üzerinde uzlaşan komisyon, ülke halkının atalarının farklı milletlere mensup oluşunu kültürel zenginlik ve övgü vesilesi sayıyor.

DİNİ ÖZGÜRLÜKLER KAYIT ALTINDA

Vatandaşların dinlerini yaşayabilmesi ve yaygınlaştırabilmesi için her türlü özgürlüğün kayıt ve koruma altına alındığı Brezilya Anayasası, cemaat ve dini gruplara da kucak açıyor. Dini faaliyetler yürütmek isteyen herhangi bir grup, ülkede dernek açarak, tüzüğünün ilk maddesine amaçlarını ve yürütmek istediği faaliyetleri yazarak resmi statü kazanabiliyor. Bu sebeple farklı dinlere ait çok sayıda öğretim merkezinin yer aldığı ülkede, dinler arası diyalog toplantıları ve grupların kendi dinlerini yayma çabası yadırganacak bir durum olarak görülmüyor. Ayrıca dini semboller içeren kıyafetlerin kullanımına ilişkin herhangi bir kısıtlama bulunmuyor.

RENK VE IRK AYRIMINA AKILLI ÇÖZÜM

Nüfus sayımlarında renk ayrımının siyah, beyaz, yerliler ve arada kalan renkler olarak yapıldığı ülkede, vatandaşlar kendilerini hangi gruba ait hissediyorsa o gruba dahil olabiliyor. Ülke çapında yapılan anketlerde "hangi renksiniz" sorusuna verilen cevaplarda, insanlar kendilerini 143 farklı renk ile ifade ediyorlar. 'Pardo' adı verilen bu grup sayesinde, etnik yapıya ait renk unsuruna farklı bir tanım getiren anayasa, bu sayede oluşabilecek ırk ayrımlarının önüne geçiyor. Teninde esmerlik bulunan birisi, nüfus kayıtlarında kendisini beyaz yazdırabileceği gibi beyaz tenli bir vatandaş ta siyah olduğunu deklare edebiliyor.

SİVİL ANAYASA MAĞDURİYETLERİ TELAFİ EDİYOR

Askeri yönetim sonrası oluşturulan sivil anayasa, ülke tarihinde eziyet görmüş ve belirli haklardan mahrum edilmiş kitlelerin kayıplarını telafi etmeyi öngörüyor. Kölelik sisteminin en ağır biçimde uygulandığı ve dünyada en son kaldırıldığı ülkelerden biri olan Brezilya'da, Arfika kökenli vatandaşlar için devlet üniversitelerine girişte belirli kolaylıklar ve ek kontenjanlar sunuluyor. Ayrıca özür niteliğinde bir uygulama olarak yılın bir günü ülkede 'zenciler bayramı' olarak kutlanıyor.

Birçok farklı kültürü bünyesinde barındıran ülke, 1988 yılında kabul edilen sivil anayasa sayesinde ülkede yapılan tarihi bir hatayı da düzeltmeyi öngörüyor. Kendi topraklarında geleneklerine uygun olarak yaşamak isteyen yerli kabilelerin hakları, devlet tarafından koruma altında tutuluyor. Yerlilerin yaşadıkları bölgeleri harita üzerinde işaretleyerek bu bölgelere özerklik statüsünün verildiği anayasa, yerli kültürünü korumaya yönelik çeşitli önlemler içeriyor.

LULA: BAŞARIYI SİVİL ANAYASAYA BORÇLUYUZ

Anayasanın kabulünün yıl dönümünde konuşan Brezilya Eski Devlet Başkanı Luiz Inacio da Silva, kendisi ve selefi Dilma Rousseff dönemlerinde elde edilen başarıların temelinin 1988 Anayasasına dayandığını söyledi. Sivil anayasaya geçiş sürecini 'Diktatörlükten demokrasiye geçişi sağlayan ve üzerinde uzlaşılan bugünkü anayasa, Brezilya toplumunda olumlu bir etki oluşturmuştur.' şeklinde özetleyen Lula, 'Anayasanın gündeme gelmesiyle birlikte ülkede toplumsal bir seferberlik başlatılmıştır.' dedi.

Yeni anayasa ile birlikte kişi haklarının garanti altına alınmasını ülke için elde edilen en büyük kazanımlardan biri olarak ifade eden Lula, yönetimde olduğu dönemlerde toplumun katılımı için tüm diyalog kanallarını açtıklarını ve bunun ancak anayasada garanti altına alınan haklar vesilesiyle yapılabildiğini hatırlattı. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.