Demirtaş: Hitlerin, Erdoğan’dan Sadece Bıyığı Kısaydı

HDP Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, AKP Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ı Hitlere benzetti. Demirtaş, "Millet ayda şehir yapacak sen halen yüz yıl önceki faşizan düşüncelerle bizi tehdit edeceksin. 1940'larda Hitler'in bıyığı Erdoğan'dan biraz kısaydı sadece farkları buydu" dedi.

Diyarbakır'da onuruna verilen yemeğe katılan Demirtaş, buradaki konuşmasında Başbakan Erdoğan'ı eleştirdi. Demirtaş, "Özellikle AKP adayı 'Tek dili ve tek milleti kabul etmiyorsa cumhurbaşkanı olmaya ne cüret' diye biliyor. Millet ayda şehir yapacak sen halen yüz yıl önceki faşizan düşüncelerle bizi tehdit edeceksin. 1940'larda Hitler'in bıyığı Erdoğan'dan biraz kısaydı sadece farkları buydu herhalde bugünkü zihniyetle. Milyonlarca insanın katledilmesine sebep oldu. O da tek dil ve tek millet diyordu. Fakat biz 2014 yılında yaşıyoruz ve bunu söyleyen kişi ileri demokrasinin mucidi olduğunu söylüyor. Aynı paragraf aynı cümle içerisinde hem 'Tek millet' olacaksınız diyor hem de "ileri demokrasiyi biz getirdik" diyor. Bu da büyük ustalık gerektiren bir şeydir. Bu kadar yalanı yüzü kızarmadan pişkince söyleyebilmek elbette ustalık gerektiriyor." diye konuştu.

Yemekli toplantıya Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Gültan Kışanak’ın yanı sıra, Demokratik Bölgeler Partisi Eşbaşkanı Kamuran Yüksel, şehirde faaliyet gösteren çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Burada bir konuşma yapan Demirtaş, seçimden sonra Türkiye'nin tek adam yönetimi tehlikesi ile karşı karşıya olacağını anlattı. "Kimse kendini kandırmasın.” diyen Demirtaş, "AKP'ye oy vermiş kardeşlerimin de tehlikeyi görmesi lazım. Verdiğiniz oy size bir nebze huzur getiriyor olabilir. Ama sizin dışınızdaki herkese şu anda korku ve baskı getiriyor." ifadelerini kullandı.

"ETNİK KİMLİK VE MEZHEBİ MEYDANLARDA YUHALATIYOR"

AKP adayının yaptığı her hakaret toplumun vicdanını yaraladığını dile getiren Demirtaş, "Etnik kimlik ve mezhebimizi meydanlarda yuhalatabiliyor. Yıllardır siyasetini tekçilik ve mezhepçilik üzerine kurduğu için zeminin kaydığını gördükçe mezhepçilik ve milliyetçilik tansiyonunu yükseltiyor. Mezhepçilik üzerinden kitlelere seslenip Çankaya'ya yürürken diğer kimliklerin üzerinden basa basa, eze eze bunu gerçekleştiriyor. Zazaların, Kürtlerin incindiği, onurunun kırıldığı onun umurunda değil. O'nun düştüğü hataya düşmeden bu sorunu çözeceğiz. O kendi mezhebine seslenip mezhepçilik yapıyorsa, biz Kürtçülük, Alevicilik, Sünnicilik üzerinden değil çok kültürlülük üzerinden, radikal demokrasi üzerinden bu kamplaşmayı dağıtacağız ve kalıcı barışı bu şekilde getireceğiz.” şeklinde konuştu.

“Laf lafa geldiğinde Çanakkale'de koyun koyuna yatan biz değil miyiz?" dediğini belirten Demirtaş şöyle konuştu: “Sizin maaşınızı ödeyen biz değil miyiz? Niye biz devleti eleştiremiyoruz? Eleştirince vatan haini oluyoruz. Niye? Bu devletin zulmüne bizler karşı geldiğimizde niye terörist oluyoruz? Çocuklarımız dağda, şehirde senin hataların yüzünden bir birini öldürmek zorunda kalıyor. Canımızı, kanımızı verdiğimiz devlet bize bunu yapamaz. Devlet kutsal değildir, devlet hizmetkardır. Kutsal olan halkın değerleridir. Bu seçimde bu meseleye radikal bir şekilde neşter vurmaya istedik. Artık geçiştiremeyiz. Bir daha zaman kaybetme lüksümüz yok."

CİHAN