Davutoğlu Yeni Maden Kanunu Değişikliklerini Açıkladı

Davutoğlu Yeni Maden Kanunu Değişikliklerini Açıkladı

Başbakan Ahmet Davutoğlu, iş güvenliğine ilişkin TBMM'ye gönderilmesi planlanan yeni düzenlemeleri açıkladığı basın toplantısında kömür madenleri ile ilgili yapacakları ayrı bir düzenleme hakkında da bilgi verdi. İş güvenliğine ilişkin...

Başbakan Ahmet Davutoğlu, iş güvenliğine ilişkin TBMM'ye gönderilmesi planlanan yeni düzenlemeleri açıkladığı basın toplantısında kömür madenleri ile ilgili yapacakları ayrı bir düzenleme hakkında da bilgi verdi.

İş güvenliğine ilişkin yapmayı planladıkları düzenlemeleri açıklayan Davutoğlu, genel çalışma şartları dışında kömürle madenleriyle ilgili özel bir yasal mevzuata ihtiyaç olduğunun anlaşıldığını aktardı. Madenlerle ilgili de ayrı bir düzenleme yapacaklarını belirterek, bu konuda yapılan değerlendirmelerde iş güvenliği ve madenlerin daha etkin çalıştırılmasıyla ilgili üç farklı alan bulunduğunu aktaran Davutoğlu, bu alanları şöyle açıkladı: "Bir; ömrü biten işletmelerin rehabilitasyonu ve denetimi. Yani bir maden alanı veya havza değerlendirilmiş, üretim tamamlanmış, onun rehabilite edilmesi, o alanın herhangi bir risk üretmeyecek hale gelmesi. İki; işlemekte olan madenlerimizin modernizasyonu. Şu andaki madenlerin üretimi devam ediyor, bunun modernize edilmesi ve az insan çok mekanizasyon esasına göre. Yani aslına bakarsanız kömür madenleri bir istihdam alanı gibi, mümkün olsa en az değerlendirilecek yer, çünkü hayat şartlarının zor olduğu alanlar. Modernizasyonların sağlanması, çok ciddi bir modernizasyona ihtiyacımız var, bunun için bir çalışma yapmak lazım. Üç; yeni başlayanların, yeni üretime başlayacak olanların standardizasyonu. Yani geçmişte standardize olması çok zor, Türkiye'de yüz yıla aşkın çalışan madenler de olabiliyor, çok eski şartlarda başlayan çok geniş alanlara yayılmış olan. Ama yeni başlayanlar kesinlikle bir standardizasyon içinde çalışmaya başlayacaklar."

MADEN İŞÇİLERİNE YAŞAM, HAYAT SİGORTASI

Davutoğlu ardından yeni Maden Kanunu ile ilgili değişiklikleri paylaştı: "Maden şirketleri, belli bir geçiş süreci içinde madenlerde çalışan işçi kardeşlerimize yaşam sigortası, hayat sigortası yapacaklar. Bu çok önemli bir husus. Bir ön fizibilite yaptırdık arkadaşlarımıza, makul görünüyor. Yani hayat sigortasının işverene getireceği yükle, muhtemel kazanın getireceği mali yük karşılaştırıldığında hayat sigortası daha sağlıklı ve daha az maliyetli görünüyor. Ama bunu daha detaylı yaptıracağız. Ve bir geçiş süreciyle bütün madenlerde hayat sigortası sistemine geçmeyi düşünüyoruz. Böyle olursa devletin yapacağı denetim dışında özel sigorta şirketlerinin de kendileri de ayrı bir ikinci bir denetim yapmak durumunda kalacaklar. Çünkü olabilecek iş kazalarında onlar bu hayat sigortasını ödeyecekleri için... Dolayısıyla bir kamu denetimi olacak. Bir de özel sigorta üzerinden sağlanabilecek denetim. Bunun geçiş süreci nasıl olacak ve hangi ekonomik şartlar içinde gerçekleşecek, bunun çalışmalarını en kısa sürede tamamlayacağız. Maden sahalarının denetimi, faaliyetlerinin izlenmesi, akredite bağımsız kuruluşlar tarafından yapılması için düzenleme yapacağız. Küçük işletmelerin birleşmesini ve havza madenciliğinin gelişmesini özendireceğiz. Son Ermenek kazasında da olduğu gibi veya başka birçok yerde işletme ne kadar küçülürse, orada kalan rezerv de azaldıkça, işveren ya da taşeron kısa sürede olabilecek maksimum karı elde etmeye kendisini odaklamaya başlıyor. Ama işletme büyükse bir yerde rezerv azalmaya başladığında, diğer yerde devam etmekte olduğu için, daha geniş kapsamlı bir perspektifle bakma imkanı oluyor. Ruhsat harçlarını maden türüne ve ruhsat alan büyüklüğüne göre yeniden değerlendireceğiz. Bazı madenler var ki zaten piyasa değeri itibariyle çok yüksek değil, onların alacağı ruhsat bedelleri, diğerleri hepsi tekrar düzenlenecek. Devlet hakkı bedelini dünya maden fiyatlarındaki değişimler dikkate alarak, kademeli olarak belirleyeceğiz. Bu da çok önemli bir reform. Bir şekilde devlet hakkı bedeli belirleniyor, sonra o madenin değeri çok yüksek bir düzeye çıkıyor ama devlet hakkı bedeli aynı kalıyor. Ya da çok düşüyor bedel, devlet hakkı bedelini kaldıramaz hale geliyor o işletmeyi alan. Şimdi borsadaki değere, borsadaki iniş çıkışa, o madenin uluslararası piyasadaki değerine göre eğer yükselme varsa devlet hakkı bedeli de yükselecek ve ona göre devletin ve kamunun hakkı gözetilecek. Ruhsat sahiplerine harç, teminat ve çevreyle uyum teminatı adı altında toplanan bedelleri, ‘ruhsat bedeli’ adı altında tek kalemde toplayacağız. Yani bu şu demek; Orman Bakanlığımız, Çevre Bakanlığımız, Enerji Bakanlığımız, farklı farklı, ayrı bir takım harçlar ruhsat bedelleri alınca bürokratik işler zorlaşıyor madencilerimizin, hem de bunları tek kaynaktan değerlendirmesi imkanı kalmıyor. Bunları tek bir ruhsat bedeli adı altında tek bir kalemde toplayacağız. Eski yıllık ruhsat harcı uygulamasını kaldıracağız bu şekilde, tek bir ruhsat bedeli olacak. Ruhsat bedelinin bir kısmını maden ocaklarının rehabilitasyonu ve modernizasyonu için kullanılmasına ilişkin bir düzenleme yapacağız. Yani ruhsat bedellerini aldık, o devletin hazinesine irat kaydediliyor. Ama biz bu ruhsat bedellerinin belli bir miktarını, oranını belirleyeceğiz, yüzde 20 olabilir, 30 olabilir buna bakacağız. Yine Maliye Bakanlığının bütçe sistematiği içinde bunun karşılığı olan bir bütçe oluşturulacak. Bu tam dışarıda bağımsız bir fon değil, ama ruhsat bedelinin toplamı üzerinden bir oran Maliye Bakanlığı tarafından iki alana hasredilecek. Ve Enerji Bakanlığımız bunu denetleyecek, rehabilitasyon ve modernizasyon. Nasıl işleyecek bu da? Mesela Ermenek'teki olayın bize öğrettiği ders, daha önce bundan 30-40 sene önce, bir alan bitmiş, bu alanda rehabilitasyon yapmadan kapatmış. Yani göçertmemiş, doldurmamış ve orada yukarıda 50-60 metre derinlikte boğulmuş, onun altına girmiş sonra. Altında kömür aramaya devam etmiş, üstte rehabilite edilmemiş eski kömür galerisi var, altta çalışıyor. Yaklaşınca da bu sefer oraya toplanan su aşağı kardeşlerimizin üstüne geliyor. Burada kim suçlu, orayı rehabilite etmeden onun altında maden arayan suçlu. Rehabilite etmek bir göçük ya da su basması olma ihtimalini ortadan kaldıracak şekilde oranın tahkim edilmesi, gerekiyorsa doldurulması, tedbir alınması demektir. Şimdi biz bunları niye yapıyoruz? Ruhsat bedellerinin yüzde 25'ini diyelim ayırdık, Maliye Bakanlığında bir fon, bir hesap içinde bunu tuttuk ve bu hesap ki yılda 150 milyonu bulabilecek, takriben söylüyorum, bunların hepsi hesaplanacak. Bir maden daha önce rehabilite edilmemiş ise devlet gidecek orayı rehabilite edecek bu fondan. Rehabilite edecek, kapatacak ve işvereni borçlandıracak. Diyor ki 'ben yaptım ama sen de bana bunu ödeyeceksin'. Bu işi üretim biten yerlerdeki rehabilitasyon. Bir de modernizasyon yani işletme devam ediyor şu anda, dolaşılacak, teftiş edilecek. Girilecek, bakılacak eğer modernizasyona ihtiyaç varsa devlet o modernizasyonu yapacak ve işverene onu borç kaydedecek. Yani bu mesele işverenin maddi durumuna, öncelik sıralamasına, zihni değerlendirmesine veya ekonomik planlamasına bağlı olmayacak. Devlet gidip yapacak, işverene fatura edecek. Başta tuzlalar olmak üzere küçük işletmelere devlet hakkı konusunda kolaylık sağlanacak. Maden arama çalışmaları için teşvik mekanizmaları oluşturacağız. Türkiye’nin çok ciddi bir enerji ve maden ihtiyacı var, fakat milli arama kapasitesi zayıf. Bir alanı geliyor, maden arayacağım diye ruhsatı alıyor. Sonra bu ruhsatı uzun süre elinde tutuyor. Belli bir rant ve orada bir şey oluşunca, bu ruhsatı birine devrediyor. Şimdi bunların hepsini ortadan kaldıran 2010 yılında bir düzenleme yapılmıştı zaten. Belli bir süre kullanılmayan ruhsat geri alınıyor idi. Şimdi başka bir şey yapacağız. Maden arama, madenini nihayet arayıp bulana kadar en önemli aşama, ondan sonra işletmesi nispeten zaten profesyonelleşecek bir şey. Türkiye'nin büyük bir maden potansiyeli var. Maden arama şirketlerinin ve maden arama kapasitesinin, milli kapasitenin artırılmasına çalışacağız. Bu sadece Türkiye için önemli değil, yurt dışında da aramalara girebilmesi, MTA'nın ve diğer kuruluşların, şirketlerin girmesi için bu teşvikleri de artıracağız. Ve maden arama şirketlerini daha profesyonel, kapasitesi yüksek hale getireceğiz. Maden işletme ruhsat talebi sırasında mali yeterlilik şartı getireceğiz. Maden işletme projelerinin yüksek standartlarda hazırlanması, içeriğinin ve uygulamasının izlenmesine yönelik düzenleme yapacağız. İşletme projelerinin, sadece işletme bazında değerlendirilmeyecek, içerik ve uygulama bakımından da evsafları gözden geçirilecek. Maden işletmelerinde görev alacak teknik personelin, niteliklerinin yükseltilmesine yönelik düzenlemeler yapılacak. Türkiye Taş Kömürü ve Türkiye Kömür İşletmeleri tarafından yerinde uygulamalı eğitim yapılacak." CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.