Davutoğlu: Suriye’deki Her Türlü Şiddet Yanlısı Grup Türkiye İçin Tehdittir

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye’deki her türlü şiddet yanlısı grubun Türkiye için bir tehdit olduğunu ifade etti.

Dışişleri Ahmet Davutoğlu, Irak ziyareti çerçevesinde mevkidaşı Hoşyar Zebari ile yaptığı görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Görüşmede Suriye konusunun da gündeme geldiğini söyleyen Davutoğlu, bir gazetecinin sorusu üzerine, “Türkiye ile Irak, Suriye’deki gelişmelerden en çok etkilenen iki ülkedir. Suriye’deki gelişmeleri kendi aralarında istişare etmeleri ve bu istişare neticesinde de çözümün bir an önce bulunması ve akan kanın bir an önce durması için işbirliği yapmaları doğaldır. Suriye’de son 2,5 yıl içinde yaşananları bir zalim yönetimin, bir baskıcı yönetimin kendi halkına yönelik başlattığı. Bu yöntemleri belki de Irak halkından daha iyi anlayacak başka bir halk yoktur. Saddam, Halepçe saldırısı sonrasında, o insanlık suçu işlediğinde, Türkiye oradan gelen Kürt kardeşlerimize, Iraklı kardeşlerimize kucak açmıştı.” dedi.

Sadece Türkiye’de 700 bin Suriyeli mülteci olduğunu aktaran Davutoğlu, bu açıdan bakıldığında krizin bir an önce son bulması gerektiğini ifade etti. Davutoğlu, “Bugün Suriye’den kimyasal silahtan kaçan, füzelerden kaçan uçak hava bombardımanından kaçan kardeşlerimize ev sahipliği yapıyoruz. 700 bin Suriyeli Türkiye’de bunuyor. Dolayısıyla mülteciler meselesi açısında bakıldığında bir an ön bu krizin bitmesi ve insanlık dramına son verilmesi lazım. Ayrıca Şam’da, doğu batıda ve diğer bazı semtlerde yiyecek herhangi bir şey bulamadığı için afedersizin hayvan leşi yemek zorunda kalan kardeşlerimize de, hangi görüşe sahip olursa olsun bütün Suriyelilere insanı yardım götürmek bizim görevimiz.” diye konuştu.

Suriye’deki kaos ortamından istifa ederek bu durumu istismar etmek isteyen aşırı gruplar olduğunu belirten Dışişleri Bakanı Davutoğlu, bu grupların hem Türkiye hem de Irak için aynı ölçüde tehlike ifade ettiğini vurguladı. Davutoğlu, “Bizim bir an önce Suriye’nin istikrara kavuşmasına ve Suriyeli kardeşlerimiz üzerindeki bu zulmün sona ermesi için uluslararası toplumla çalışma irademiz var. Tabii görüş ayrılıklarımız olabilir, ama bunlar dahi işbirliklerimize bir zemin teşkil eder.” ifadelerine yer verdi.

“EN BÜYÜK TEHDİT, BU GRUPLARIN ÇIKMASINA SEBEBİYET VEREN SURİYE REJİMİDİR”

Ahmet Davutoğlu, açıklamalarına şöyle devam etti: “Türkiye’deki kamplarda ve Türkiye’den bu aşırı gruplara giden tek bir yardım yoktur. Türkiye her hangi bir şekilde ne kendi ülke topraklarında ne de çevresinde her hangi bir şiddet faaliyetine müsamaha göstermez. Bizim kucak açtığımız mülteciler büyük ve zulümden kaçan kadınlar ve çocuklardır. Aynı daha önce Irak’taki zulümden kaçanlar gibi. Kadınlar, çocuklar ve masum insanlardır. Bahsettiğiniz gruplar son dönemde ortaya çıkan gruplardır. Son bir yıl içinde. İsminden anlaşılabileceği gibi, Türkiye ile yakında uzaktan ilgisi olan gruplar değildir. Amma özellik Ebu Gureyb’den kaçanların da bu gruplarında içinde olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla Suriye’nin kuzeyindeki her türlü şiddet yanlısı grup Türkiye için de Irak için de tehdittir. Amma en büyük tehdit bu grupların çıkmasına sebebiyet verecek şekilde kaosa yol açan Suriye rejimidir.”

Davutoğlu, basın toplantısında bir gazetecinin Türkiye’nin Suriyeli muhaliflere destek vermesi ile ilgili soru üzerine, “Her şeyden önce yakın tarihi yakın takip edenler iyi bilir ki, en iyi de Iraklılar bilir. Başka ülkelerin iç işlerine karışan Suriye rejimi olmuştur. Ben 4 sene önce buraya 2009 yılında Suriye ile Irak arasındaki bir gerilim dolayısıyla bu gerilimi azaltmak için gelmiştim. O zaman Iraklı dostlarımız, kardeşlerimiz, Suriye yönetiminin Irak’taki terör faaliyetlerinin arkasında olduğunu iddia ediyordu. Ben Şam ile Bağdat arasında giderek bu tansiyonu düşürmeye çalıştım. Ama şimdi bugün Iraklı kardeşlerimize söyledim, onlar haklılarmış. Suriye bir taraftan Lübnan’da bir taraftan Irakta daha önceki dönemlerde de Türkiye’ye karşı da bu tür çalışmalar yaptı. Suriye rejimi.” dedi.

SORU SORAN KADIN GAZETECİYE: “TÜRKİYE’DEKİ KAMPLARDA MİSAFİR ETMEK İSTERİM”

Davutoğlu, aynı soruya verdiği cevabın devamında kadın gazeteciye şöyle konuştu: “Sayın bu değerli hanım kardeşimin Türkiye’deki Ürdün’deki Lübnan’daki kamplara özellikle Türkiye’deki kamplarda misafir etmek isterim. Kendisi gibi kadınların gördükleri zulmü dinlemesi isterim. Tarih çok zalim görmüştür. Amam kendi ülkesini böylesine tahrip eden hava bombardımanı ile Halep’ini Şam’ın, Hama’nın, Humus’un bütün güzel tarihi eselerini yerle bir eden bir idare, rejim görülmemiştir. Böyle bir baskı olmamış olsaydı, dediğiniz tarz faaliyetler Suriye içinde zemin bulmazdı. Türkiye hiçbir zaman hiçbir şekilde şiddet yanlısı grubun arkasında olmamıştır. Ama kendi şehirlerini top ve tank ateşine tutan, hava bombardımanına tabi tutan en son balistik füze ve kimyasal silah kullan bir yönetimden kaçan mazlum insanlara da gönlünü kucağını açmıştır, ebediyen de açacaktır. Suriye halkına olan borcumuzu bu anlamda her zaman ödedik ve ödemeye kararlıyız. Ama hiçbir şekilde ülkemize ya da herhangi bir yerde yasal olmayan bir faaliyete izin vermeyiz.” CİHAN