5. İslami Dayanışma Oyunları'nın resmi açılışı için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Konya'ya geldi.

Sosyal medyada o güne ait görüntüler paylaşıldı, Cumhurbaşkanının “boş tribünlere konuştuğu, hitap ettiği” söylendi.

**

Olayın aslı astarı nedir biraz araştırdım.

Konuya hakim olan isimlerle görüşmeler yaptım.

Cumhurbaşkanı, çok geç bir saatte konuştu.

İlk etapta tribünler doluydu, coşku vardı.

Vakit geçtikçe tribünler boşalmaya başlamıştı.

Herkesin farklı bir gerekçesi vardır ama...

**

Herkes, Sn. Erdoğan'ın neden kısa ve geç vakitte konuşma yaptığını konuşuyor Konya'da.

Cumhurbaşkanının o kadar geç bir vakitte konuşma yapması, üstelik kısa bir konuşma yapması ile ilgili sorduğum soruya; “Uluslararası bir kural” yanıtını aldım.

Her ülkede standart aynıymış.

Seromoniden sonra devlet başkanı “hayırlı olsun” der ve resmi açılışı yaparmış.

**

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, çok kısa bir konuşma yaptı.

Normalde kimse alışkın değil, Sn. Erdoğan'ın böyle kısa konuşma yapmasına.

Hatta görüştüğüm isimlerden birisi “Mümkün mü reis gelecek bir yere konuşma yapmayacak” dedi.

Kurala uyulmuş.

Program uzun sürünce de insanlar, yavaş yavaş alandan ayrıldı.

Yine diyorum, ilk süreçte stadyum bayağı doluydu.

**

Biz, haber merkezi olarak, bu konunun istişaresini yaptık.

Konuştuk ve ortak bir düşünce ortaya çıktı.

Nedir o ortak düşünce?

Hepimizin üzüldüğü...

Niye üzüldük?

**

Yazarız, çizeriz, bazı şeyleri eleştiririz ancak o gün muhalif olsun, iktidar yanlısı olsun, ne kadar farklı düşünülürse düşünülsün, Cumhurbaşkanına destek olma günüdür.

Çünkü birçok devletin başkanı Konya'ya gelmişti.

Cumhurbaşkanımızın konuşması için beklenmesi gerekirdi.

Aciliyeti olanlar için eyvallah...

Saat çok geç olsa bile, Sn. Erdoğan, stadyumdaki o ilk andaki kalabalığa hitap eder gibi konuşmalıydı.

Tamam kabul ediyorum, standartlar gereği, Cumhurbaşkanı geç ve çok kısa bir açıklama yaptı ancak herkes o vakti beklemeliydi.

**

Anlayın, mesele parti meselesi değil.

Mesele milli bir mesele.

Sn. Cumhurbaşkanı çok daha büyük bir kalabalığa kısa da olsa hitap etmeliydi.

Biz, üzüldük.

**

Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil eden isim Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır.

Resmi açılış programında tekrar ediyorum, birçok devlet başkanı vardı.

Ne olursa olsun, Cumhurbaşkanının cümleleri bitene kadar alanı terk etmemek gerekirdi.

Bakın mesele yine diyorum, parti meselesi AK Parti, muhalefet partisi meselesi değil.

Mesele, ülke meselesi.

**

Gerek var mıydı?

Sosyal medyaya böyle malzeme vermeye.

Misafir devlet başkanlarının ve heyetinin aklına “Cumhurbaşkanı boş tribünlere konuştu” düşüncesini sokmaya gerek var mıydı?

Arap medyasına böyle bir malzeme vermeye gerek var mıydı?

**

Uluslararası bir kural var ve organizasyonda buna uyulmuş.

Ancak orada en büyük sorumluluk programa davetli olarak giden Konyalılara ve diğer misafirlere düşüyordu.

Cumhurbaşkanımızın konuşması bitene kadar kimsenin oradan ayrılmaması gerekirdi.

**

İmaj meselesi bazı şeyler.

Özetle, biz o görüntülere üzüldük.

Dünya çapında bir organizasyonda “Cumhurbaşkanı boş tribünlere hitap etti” söylemlerini, iddialarını ve paylaşımlarını kaldıramadık açıkça.

Anlamayanlar için tekrar diyorum; çünkü o gün orada birçok devlet başkanı vardı.

Birçok yabancı misafir vardı.

Bizim bu izlenimi vermememiz gerekirdi.

**

Tekrar tekrar ifade ediyorum; siyasi anlamda düşüncüler çok farklı olabilir ancak, bu meselelerde dimdik Sn. Cumhurbaşkanının arkasında durmamız gerekir, gerekirdi.

Ülkenin imajına zarar vermeye kimsenin hakkı yok.

Şimdi biz kime kızalım?

Günlerdir “Erdoğan boş tribünlere konuştu” diye sosyal medyada yazıp çizenlere mi kızalım, “meselenin aslı astarı nedir deyip, yine meselenin milli bir mesele olduğunu” gündemine almayan basına mı kızalım, yoksa Cumhurbaşkanını programın sonuna kadar dinlemeyenlere mi?

Söylenecek çok söz var ama neyse...

Kalın sağlıcakla.