'Çözüm Sürecinin Türkiye’yi Böleceğine İnanıyoruz'

'Çözüm Sürecinin Türkiye’yi Böleceğine İnanıyoruz'

Türk Sağlık-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Genç, çözüm sürecinin tamamen siyasilerin ürettiği, bu işin altında dış güçlerin olduğuna ve dışarıdan yönetildiğine inandıklarını belirterek, “Çözüm sürecinin Türkiye’yi...

Türk Sağlık-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Genç, çözüm sürecinin tamamen siyasilerin ürettiği, bu işin altında dış güçlerin olduğuna ve dışarıdan yönetildiğine inandıklarını belirterek, “Çözüm sürecinin Türkiye’yi böleceğine inanıyoruz” dedi.

Muş’ta sendikasının eğitim ve sağlık çalışanlarıyla bir araya gelen Türk Sağlık-Sen Genel Başkan Yardımcısı Genç, kendisinin Doğu’da yaşamış bir insan olduğunu, Erzurum’da yetiştiğini, hiç kimseyle bir derdinin olmadığını belirtip, "Kapı komşumuzla rahat otururken, konuşurken niye bizi bu hale getirdiler. Getirenlerden bir hesap sormak lazım. Bizim görüşümüz şudur. Lazı, Çerkezi, Kürdü, her ne varsa bunların hepsi kardeştir, biz onları kardeş olarak görüyoruz. Çözüm süreci siyasilerin ürettiği bir şeydir bize göre. Çok fazla da katılmıyoruz bu olaya. Bu işin altında dış güçlerin olduğuna, dışarıdan yönetildiğine de inanıyoruz. Bakınız, Balkanlarda daha önce kaç devlet vardı, şimdi ise kaç devlet var.” ifadelerini kullandı.

Çözüm sürecinin tamamen çözümsüzlük süreci olduğunun altını çizen Genç, Osmanlı devletinden ve Balkanlardan örnekler vererek şunları söyledi: “Özellikle kapitalist ülkelerin en büyük şeyi böl, parçala, yönet. Balkanları yuttular. Çözüm süreci bize göre çözümsüzlük sürecidir. Ne zaman ki Osmanlı, yani ecdadımız Balkanlardan ve Ortadoğu’dan çekilmiş, bugün halen daha orada huzur yok. En iyi laikliği ve demokrasiyi Osmanlı uygulamış aslında. Çözüm süreci bu milletin böğrüne vurulmuş bir hançerdir. Biz hiçbir kardeşimize aynı şeyi düşünmüyoruz. Bizim ayrı gayrımız yoktur. Bizim soframız bir, kültürümüz bir, bizim aşık olmamız da bir, sevdalanmamız da bir. Sivil toplum örgütü olarak biz bu çözüm sürecinin Türkiye’yi böleceğine inanıyoruz.”

“NEDEN BİZ ÇALIŞANI MUTLU EDEMİYORUZ?”

Sağlık çalışanlarının sorunlarına da değinen Genç, “Burada çalışan her arkadaşımızın birinci vazifesi vatandaşa hizmettir. Bu bizim asli görevimiz. Peki, bu çalışanın memnuniyeti nasıl olacak? Çalışan memnuniyetini sağladıktan sonra, vatandaş memnuniyetini sağlayacağız. Vatandaş memnuniyeti yüzde 75’lere çıkmış, çalışan memnuniyeti yerlerde sürünüyor. Neden biz çalışanı mutlu edemiyoruz? Yapılan hizmetlerde mesafe kat edilmiştir. Biz bunu kabul ediyoruz. Ancak, bu mesafe kat edilirken hiç soruluyor mu, en çok şiddete maruz kalanın sağlık çalışanı olduğunu? Bunu bu hale kim getirdi? Bunu bu hale bu sistemi yönetenler getirdi.” dedi.

Sağlık çalışanlarının emeklerinin karşılığını alması gerektiğini ifade eden Genç, “Sağlık çalışanı bu kadar eziyet çekerken, hastanede enfeksiyon ile karşı karşıya kalırken, 7/24 saat vatandaşa hizmet verirken, bu emeğin karşılığını almalı. İşte burada devreye sendikalar giriyor. Biz Türkiye Kamu Sen olarak meydanlardayız. Hiçbir kimseye diyet borcu olmadığından, biz gücümüzü sadece kamu çalışanından aldığımızdan, her yerde sesimiz böyle çıkıyor. Anadolu bizim Anadolumuz, gemi batarsa bizim gemimiz, o yüzden sahip çıkmalıyız. Türkiye sevdamız, ekmek için kavgamız. Çalışacağız, üreteceğiz ama üretimden kaynaklanan gücümüzü de kullanarak hakkımızı da alacağız. Son yıllarda, Kamu sendikacılığında başka sendikalar da ortaya çıktı. Biz yaklaşık 15 iktidar döneminde varlığımızı devam ettirmişiz. Varlığımızı insanların gücünden almışız. Hükümetten yana sendika olur mu, işverinin sendikası olur mu?” diye sordu.

“KİM SAĞLIK ÇALIŞANINA ŞİDDET UYGULARSA 2 İLE 3 AYLIK SAĞLIK GÜVENCESİNİ KALDIRIM”

Sağlık çalışanlarına uygulanan şiddeti de gündeme getiren Genç, “Kim sağlık çalışanına şiddet uyguladıysa, onun 2 aylık 3 aylık sağlık güvencesini kaldırın. Burası şimdi Bingöl iline bağlı bir temsilcilik. Biz bu işi büyütelim, Ağustos ayına kadar Muş Sağlık Sen Muş’ta da büyüsün, Türkiye’de de büyüsün. Hak aramak oturarak, masa başında olmaz. Hak aramak eylemle olur, korkmadan yılmadan devam etmekle olur. Ancak bunu yaparken de biz vazifemizi en iyi şekilde yapmalıyız. Hastanede nöbet tutanlar, nöbet tutmaktan bıktı artık. Bu bölgede personel eksikliği var. Öyle bir meslek ki, emekli olana kadar 5 yılı nöbette geçiyor. Bu meslek layık olduğu saygınlığı görmeli. Onun için gelin bu geminin kaptanını değiştirelim. Hem sizler rahat edin, hem vatandaş rahat etsin.” şeklinde konuştu.

Türk Eğitim Sen ve Türk Sağlık Sen üyeleri ile biraya gelen Türk Sağlık Sen Genel Başkan Yardımcısı Genç’e Genel Başkan Yardımcısı Ümit Turan da eşlik etti. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.