‘’Çözüm süreci’’ et fiyatlarını düşürecek

Ulusal Kırmızı Et Konseyi Başkanı Ahmet Yücesan, terör sorunu başlamadan önce Türkiye’de 45 milyona yakın küçükbaş hayvan bulunduğunu belirtti. Terör nedeniyle bu rakamın bir dönem 22 milyona düştüğünü bildiren Yücesan, bu duruma Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki meraların kullanılamaz hale gelmesi ile göçün neden olduğuna dikkati çekti. “Çözüm sürecine” yönelik politik bir görüş beyan etmek istemediğini vurgulayan Yücesan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki meralar kullanılır hale gelirse, bugün Türkiye’de eskiden olduğu gibi 45 milyon küçükbaş hayvana sahip oluruz. Meraların otları küçükbaş hayvanların yiyebileceği küçük, kısa ve kaliteli otlardır. Büyükbaş hayvancılığında ilk aşamada çok fazla verim olmaz. Ancak meralar ıslah edilirse büyükbaş hayvanlar için yararlı olabilir. Küçükbaşın Türkiye için çok önemli bir yeri var. Türkiye’nin hem coğrafyası hem kültürü koyuna uygundur. Dolayısıyla bilhassa terörün bitmesiyle meralar kullanılır hale gelirse birinci aşamada küçükbaş hayvan varlığında artış görülecek.”

Yücesan, et üretiminin artmasının et fiyatlarını etkileyeceğini de ifade ederek, küçükbaş sayısının artmasının et fiyatlarında frenleme yapacağını, aşırı yükselmenin önüne geçeceğini ve artı ihracat olacağını söyledi.

Geçmişte Türkiye’nin Körfez ülkelerine, Arap ülkelerine yüksek seviyede olan koyun ihracatının yine artacağına vurgu yapan Yücesan, “Çünkü bizim besi yaptığımız koyun türü Araplar’ın sevdiği bir türdür. İkincisi coğrafya olarak yakın olduğumuz için canlı gönderebiliyoruz. Onlar da canlı gelmesini tercih ediyor” diye konuştu.

Türkiye’de şu anda yaklaşık 30 milyon küçükbaş hayvan bulunduğunu kaydeden Yücesan, toplam kırmızı et tüketiminin yüzde 15’ini küçükbaş hayvanların oluşturduğunu anlattı.

Yücesan, koyun etinin sucuk, salam, döner gibi endüstriyel ürünlerde kullanılmadığını ancak küçükbaş üretiminin artması durumunda bu türden elde edilecek etin kullanım oranının da artabileceğini söyledi. Yücesan, “O zaman dana eti fiyatları da durur” ifadesini kullandı.

-Süreç yem maliyetlerini düşürecek-

Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği (KETBİR) Başkanı Bülent Tunç, “Türkiye bugün ot, saman ithal ediyorsa bunun sebebi terördür” dedi.

Tunç, terör sorunun Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde hayvancılığı olumsuz etkilediğine işaret ederek, “Bu terör illetinden ne şekilde olursa olsun kurtulmalıyız. Yaylalarımız kıraçlaştı. Yaylalarda hayvan otlamadığı zaman, alan kıraçlaşır yok olur gider” değerlendirmesinde bulundu.

Bölgedeki sıkıntılardan dolayı üreticilerin hayvan almadığına dikkati çeken Tunç, çözüm sürecinin hayvancılığın önünü açacağını savundu. Tunç, sürecin tamamlanması durumunda birlik olarak kurban keseceklerini kaydetti.

Tunç, çözüm sürecinin hayvancılık için büyük bir fırsat olduğunu vurgulayarak, “Bölgedeki sorunlar nedeniyle köyünü terk eden vatandaşlar tekrar köyüne, evine dönsün istiyoruz. Devlet hayvancılığı ciddi oranda destekliyor” diye konuştu.

Hayvancılıkta yem maliyetlerinin oldukça yüksek olduğunu ifade eden Tunç, sürecin maliyetleri büyük oranda düşüreceğini söyledi. Tunç, “Çözümle beraber inanıyorum ki hayvancılık alanında dünyada belli başlı 3-4 devletten bir tanesi olacağız” diyerek, süreci desteklediklerini dile getirdi.

-Küçükbaş hayvancılık yükselişe geçecek-

Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ, süreçle beraber küçükbaş hayvanların yaylalardan istifade edebileceğini kaydetti.

Küçükbaş hayvanların Türkiye için önemine işaret eden Yalçındağ, “Avrupalı et ihtiyacının yarısını domuz etinden yarısını da büyükbaş hayvandan karşılıyor. Bizim ise büyükbaş hayvanın yanına koyacağımız ürün inancımız gereği domuz olamayacağından yegane alternatif koyun, kuzu yani küçükbaş hayvanlardır” görüşünü dile getirdi.

Yalçındağ, “Bu yaylalarda yeniden kuzu sesi duyarsak mutlu oluruz. Çobanımızın kaval sesi dağlardaki başka seslerden daha hoş gelir” diye konuştu.

Sürecin, Türkiye’nin hayvancılıkta kendine yeterliliğini yeniden gündeme getireceğini vurgulayan Yalçındağ, “Küçükbaş hayvancılıkta eski hayvan varlığımıza kısa sürede ulaşırız. Bu her açıdan faydalı olur” ifadelerini kullandı.

Yalçındağ, ayrıca Türkiye’nin damak zevkinin en gözde ürünlerinin, küçükbaş hayvanlardan yapıldığına dikkati çekti.