Çocukları katledip para kazanıyorlar

Uganda'nın başkenti Kampala çevresindeki köyler, korku içinde. Çocuklar okula gidip gelirken hem aileleri hem de öğretmenlerinin gözleri üzerilerinde. Okul bahçelerinde, yol kenarlarında, çocukların kabile büyücüleri tarafından kurban edilmek üzere kaçırılabilecekleri yolunda uyarılar içeren posterler asılı. Çocukların adak amacıyla kurban edilmesi, bu eylemin sağlık ve refah getirdiği inanışı, Uganda'da üç yıl öncesine kadar duyulmuyordu. Uganda ekonomisindeki canlanmayla eş zamanlı olduğunu düşündüren bir şekilde yeniden ortaya çıktı. İnsanların kurban edilmesinin güç verdiği inanışı giderek artıyor ve bu durum vücutları kesilmiş halde yol kenarlarında bulunan çocuk sayısının her geçen gün daha da artmasıyla sonuçlanıyor.

Bir çokları bu olayların ardında ülkenin yeni zenginlerinin, refahlarını artırmak adına büyücülere yüklü miktarlarda paralar ödemelerinin yattığına inanıyor. Kyampisi'de çocuklara yardım faaliyetleri üzerine yoğunlaşmış bir kilisenin rahibi Peter Sewakiryanga, "Bir çocuğu kurban ettiklerinde refah elde ettiklerine inanıyorlar, çocukları para karşılığı satın alacak insanlar var. Bu nedenle çocuklar bir tür ticari mala dönüşmüş durumda, çocuk kurban etmek de ticari bir işe." diyor. Kilise ve cemaati, hükümeti büyücülere karşı gerekli önlemleri almaya, bu suç vakalarını soruşturmaya çağırıyor, lobi faaliyetleri yürütüyor.

Resmi polis verilerine göre 2006 yılında sadece bir çocuk adak amacıyla kurban edilmiş. Polis, 2008'de de 25 çocuk cinayetini soruşturduklarını, 2009'da da bu rakamın 29 olduğunu söylüyor. Ancak rahip Sewakiryanga sadece kendi bölgesinde kurban edilen çocuk sayısının, tüm ülke için verilen rakamdan fazla olduğunu savunuyor. Yardım kuruluşu Jubilee Campaign'in verilerine göre polisin soruşturması beklenen 900'ü aşkın vaka bulunuyor.

Allan'ın yaşadıkları

Kampala hastanesinde doktor Michael Muhumuza, dokuz yaşındaki Allan'ın kafatasındaki korkunç yaraların röntgenlerini gösteriyor. Allan, köyü yakınlarında yaralı halde terkedilmiş, ancak bir ay sonra komadan çıkabilmiş. Kendisine saldıranlar arasında Awali adında bir adamı teşhis edebilmiş ancak polis, Allan'ın tanıklığını güvenilir bulmamış. Awali'nin çocuk kurban eden gruplarla hala ilişkisi olduğunu söyleniyor. Biz de yaşadığı bölgede kendimizi işadamı olarak tanıtıyor, inşaat şirketimize zenginlik ve refah duası edecek bir büyücü aradığımızı anlatıyoruz.

Kısa süre sonra Awali'yle tanıştırılıyoruz. İlk buluşmada şans getirmesi için keçi kurban eden Awali, 390 ABD doları talep ediyor ve bir kaç gün sonra geri gelmemizi söylüyor. İkinci buluşmada Awali bizi tapınağına davet ediyor, içerideki büyücü bu buluşmanın amacının en güçlü büyü olan "çocuk kurban etme"yi tartışmak olduğunu anlatıyor. "İki yolu var" diyor büyücü. "Çocuğu inşaat alanınıza canlı canlı gömebiliriz ya da değişik yerlerinden kesikler atıp kanını şişeleriz." Awali de " Erkekse kafası ve cinsel organları kesiliyor. İnşaat alanınızda bir çukur kazıyoruz, el ve ayaklarını da bu çukura koyuyoruz." diyor.

Daha önce bir çok çocuğu kurban ettiğini, işini bildiğini söyleyip övünüyor. Görüşmeden sonra çekildiğimizi bildiriyor ardından derhal polise bildiklerimizi aktarıyoruz. Ancak Awali, Uganda'da hala serbestçe dolaşıyor. BBC