CHP neden iktidar olamıyor?

CHP neden iktidar olamıyor?

‘Ben CHP’li değilim CHP milletvekiliyim’ sözüyle parti için de dışında tartışılan isim olan CHP İstanbul Milletvekili Faik Tınay, Haber7’nin sorularını cevapladı

Meclis’in en genç milletvekillerinden olan 32 yaşındaki Tınay, partisinin iktidar olamamasından, parti içindeki etnik polemiklere, Kılıçdaroğlu’nun parti içindeki konumumdan hükümetin açılımlarına ve Türkiye’nin dış politikasına kadar geniş bir gündemi içeren konularda konuştuk.

CHP’de problem ne? Neden ikitdar olamıyor? Suriye konusunda CHP doğru yolda mı? Baykal parti çinde ne kadar etkili? Kürt sorunu çözümü ve yeni anayasada ikitdarı destekliyor mu?

CHP’NİN ASIL SIKINTISI NE?

Siz CHP’den İstanbul milletvekilisiniz CHP’den siz bir lider problemi olduğunu düşünüyor musunuz? Bir yönetim bir lider problemimi var? CHP’de bir sıkıntı var bu sıkıntıyı siz nasıl tarif ediyorsunuz?

CHP’deki sıkıntıyı net bir şekilde ifade etmek gerekirse CHP’deki sıkıntı şu tepede iyi niyetle bir şeyler yapılmak isteniyor. Çünkü ben yaklaşık 2 yıldır bu yapının içindeyim. Ben merkez sağ partisinden Anavatan partisinden geldim bütün sülalem merkez sağ geleneği ile geliyor 2 yıldır bu yapının içinde olduğum için tepede yapılan şeyler tabana sirayet etmiyor maalesef tabana sirayet etmediği için millette inandırıcılığı olmuyor. Yoksa genel başkan ve yanındaki insanlar mesela ben 2 yıldır buradayım bana sorulan sorulardan biri şu “siz hiç tepki almıyor musunuz uyarılmıyor musunuz” Ben tepeden bu güne kadar hiç tepki almadım hiç uyarıda almadım ama taban inanılmaz derecede değişime ve dönüşüme kapalı.

Dönüşümler her zaman zor olur

Hala 60 senenin 80 senenin siyaset tarzı ile bu gün siyaset yapmaya çalışıyorlar. Bu günü ve geleceği de kavrayamadıkları içinde sıkıntı oluyor yani biraz daha sert olunsa disiplinli olunsa tabi bunlardan kastım kırılsın, dökülsün, insanların kalbi kırılsın değil ama değişimler ve dönüşümler her zaman zor olur. Ve bu değişim ve dönüşümün önünde her zaman mutlaka birileri engel olur. Çünkü kendi makamlarını koltuklarını kaybetmek istemezler işte orda yöneticilerin devreye girmesi gerekir.

Radikal kararlar alarak değişim ve dönüşüme direnç gösteren insanları elimine etmek durumunda aksi takdirde değişim dönüşüm projesinin başarılı olması mümkün değil. Böyle olduğu zamanda halkta da samimiyet algınız ortaya çıkıyor yani birisi bir şey söylüyor ama 3 gün sonra başka biri 3 gün önce söylediğinin tam tersi bir şeyi söylüyor. İnsanları tek potada göremiyoruz.

CHP’de böyle bir sorun var mı?

Aynen. Mesela rahmetli Özal nasıl başarılı oldu? Parti eğilimleri ile devrim sonrası kurdu partiyi ve o partide herkes vardı. Liderlikte etkin bir yönetim biçimi ile o farklı insanları bir arada buluşturdu ve Özal ile Anavatan partisi 8 sene tek başına iktidarda kaldı. Yani şu kahvaltı sofrasında bile Adıyamanlı olan var Trabzonlu olan var Sakaryalı olan var hepimiz birbirimizden farklıyız. Aramızda bir uyum ahenk olursa bir birliktelik çıkar. Yoksa siz kendi başına hareket ederseniz beyefendi ne oluyor iste kakofoni oluşuyor.

KILIÇDAROĞLU BİR LİDER Mİ?
Peki, bunu siyasi partilerde lider mi belli eder?

Lider ama yalız lider değil. lider ve onun yönetim kadrosu yani bir liderin her şeyi bilmesi mümkün değil hele ki 21 yüzyılda bu bilgi, teknoloji çağında herkes her şeyi bilemez lider bence her şeyi en iyi yapan adam değildir. Her şeyi iyi bir şekilde delege eden adamdır. Liderlik burada ortaya çıkıyor. Kimin hangi alanda uzmanlığı varsa onu o alana doğru bir şekilde yönlendiren işi veren ve yapım aşamasında kontrol eden adam iyi bir liderdir. Ona göre adamları olacak ona göre görev verecek.

Partinizin bazı organları çalışmıyor gibi yani git gel yaşanıyor. Fikirler paylaşılamıyor.

Evet farklı sesler var bu farklı sesler bir uyum içinde olamadığı için çok başlılık oluşuyor yani belli bir disiplin mekanizması altında bu uyum sağlansa bir ahenk sağlansa CHP‘de sorun kalmayacak bu güne kadar bu sağlanamadığı için zaten bu gün sorunları yaşıyoruz…

CHP KÜRT SORUNUNUN NERESİNDE?

Kürt sorunu dediğimiz hadisenin çözümüne yönelik, AK Parti iktidarı ciddi adımlar atmaya çalışıyor yani  bir çözüm üretmeye çalışıyor. Bu konudaKılıçdaroğlu, en iyi çözüm üretmesi gereken bir siyasi lider ve yine o bölgenin insanı olan mezhep olarak da oraya çok yakın bu meselenin farkında olan belki ailesinden de çok isim bu konuda mağdur olan bir isim. Bu konu ile ilgili CHP’nin ürettiği bir çözüm yok. Bir politika yok. Kürt meselesi ile ilgili CHP’nin algısının ne olduğunu ne yapmak istediğini Türkiye bilmiyor. Bu çok büyük bir handikap değil mi kökenleri oradan gelen bir partide?

%100 katılıyorum size konuşurken her çıktığım televizyon programında şunu söylüyorum burada da söyleyeceğim bu parti üstü bir mesele zaten biz yıllarca bütün siyasi partilerde liderler siyasetçiler kendimi de katiyim 2 yıldır genç bir siyasetçiyim ama TBMM çatısı altında siyasetçilik yapıyorum. Hep kendi açımızdan baktığımız için burada siyaset yaptığımız için ve maalesef oy devşirmeye kalktığımız için bu gün buralara geldik.

Sorunun adını koyamıyoruz…

Bakın ben Türkiye’deki Kürt sorununu AB ilişkilerine çok benzetiyorum ne demek istiyorum bir sorun düşünün 40 yıldır var binlerce insanın canına mal oluyor ülkenin milyarlarca dolar parası harcanmış vakti, enerjisi, parası, insan gücü her şeyi eklendiğinde heba olmuş binlerce yıldır sürdürdüğümüz kardeşliğimize gölge düşmüş ama hala biz bu sorunun adını bile koyamıyoruz. Bu masada bile bir isim koyamayız neden kimine göre Kürt sorunu kimine göre terör kimilerine göre güvenlik sorunu kimilerine göre doğu ve güneydoğu Anadolu sorunu ortada bir sorun var ama daha sorunun adını koyamıyoruz. Türkiye Avrupa birliği ilişkileri de böyle 53 yıldır AB’nin kapısındayız şimdi sorun kim suçlu hata bizde biz 53 yıldır  üye olamadık desek şunu söyleyenler çıkacaktır.

-Sizce çözüm nedir? Bu soruyu şu yüzden soruyorum ben CHP’li değilim CHP’den milletvekiliyim dediniz. CHP’nin bir çözüm önerisi yok çünkü ondan sordum size bu soruyu..

Şimdi 40 yıldır devam eden bir sorun var ve bana kalırsa bu sorunun 3 tane temel nedeni var.

1.Gerçekten bu ülkeyi bölmek parçalamak milli birlik beraberliğimize kasteden insanlar var. Bunu bir kenara koyalım,

2.Devletin yıllardır uyguladığı yanlış politikalar var. Bizim oraya göreve giden öğretmenimiz, müdürümüz, kaymakamımız buraları zamanında hep sürgün yeri olarak gördü. Askeri tedbirleri çok yanlış olarak uyguladık. Köyler boşaltıldı insanlara birtakım yanlışlar yapıldı.

3.Dış güçler var. Öğle bir coğrafyada yaşıyoruz ki Suriye, İran, Rusya, İsrail , AB ye üye olan ülkeler yardımcı oluyor PKK’ ya.

Nazım dinlersiniz komünist, kadınlarımız kapanır ‘irticacı’ Kürtçe konuşursanız bölücü olursunuz…

Bu ülkedeki temel mesele zihniyet meselesi niye zihniyet meselesi bu ülkede adam Nazım şiirlerini dinlemiş ya da Nazım şiirlerini dinletmiş adam komünizm gelecek diye korkmuşuz adamları içeriye atmışız. Bizim bacımız kardeşimiz başını örtmüş bu ülkeye irtica gelecek demişiz bundan korkmuşuz. Sokakta adam kendi arasında Kürtçe konuşmuş bu ülke parçalanıyor demişiz. Maalesef bizim eğitim sistemimiz ve genlerimiz bu korku üzerine bizi yetiştirdi. Söylediğimiz tek şeyde laiklik elden gidiyor. Bizim bütün sistemimiz korku üzerine inşa edildiği için birey olarak siz, ben hepimiz bu korkuyla yetiştirildik. Bize ilkokulda öğretilen şu değil miydi? Etrafımız düşmanlarla çevrili biz yedi düvele mücadele ettik doğru biz bu Ortadoğu coğrafyasında kurtuluş savaşı vererek hakikaten dedelerimizin kanıyla canıyla sulanarak çizilmiş tek toprağız. Ama siz sürekli sabahtan akşama kadar ilkokuldan lise sona kadar öğrencilerimize etrafımız düşmanlarla çevrili yedi düvele savaş verdik bu şekilde korkutursanız bir zaman sonra o bunu bilin altına atıyor ve kendi vatandaşını bile bir düşman olarak görüyor. Yani zihniyetinde Türkiye’de değişmesi gerekiyor. Ne oldu bakın Kürtçe kurslar açıldı talep olmadığı için çoğu kapandı. Bakın şunu anlatmak istiyorum neye baskı uygularsak neyi yasaklarsak ters teper 21. artık dünya global hale geldi.
AK PARTİ’Yİ SONUNA KADAR DESTEKLİYORUM

Yani siz AK Parti’nin bu sorunu çözmek için attığı adımları doğru buluyorsunuz.

Sonuna kadar destekliyorum. Burada da her yerde de söylüyorum kim atarsa atsın burada siyaset yapılmaz burada oy devşirme hesabı içerisine girilmez. Türkiye’nin bugün önündeki en büyük engel Kürt sorunudur. Bu sorun çözülmediği takdirde Türkiye’nin 21. Yüzyılda istenen arzu edilen sıçramayı yapması mümkün değil. Şöyle düşünün ekonominiz büyüyor ilerliyorsunuz ama sırtınızda bir kambur var bir zaman sonra ne kadar hızlı koşarsanız koşun o kambur sizin sırtınızda baskı yapar ve sizin hızınızı keser. Türkiye’nin bu yükten kurtulması gerekiyor. Eğer biz bu yükten isteyerek bilerek arzu ederek barış içerisinde kurtulamazsak korkarım ki ilerleyen zamanlarda başımıza çok daha büyük sıkıntılar gelecek. Daha açık konuşmak gerekirse bu sorunu Türkiye kendisi çözecek kendi içerisinde çözecek eğer bu sorunu kendimiz çözmezsek barış ve kardeşlik içinde çözmesek birileri bize çözdürür ben işin buralara gitmesini istemiyorum. Ben iktidarın bu attığı adımı destekliyorum. Başından beri söylüyorum diyorum ki milli gurur milli onur ayaklar altına alınmadan PKK’nın 35 yıldır binlerce insanı öldürdüğünü binlerce Mehmetçiği ide şehit ettiğini unutmadan bunlarda çok önemli şeyler ama bir çözümünde bulunması gerekiyor.

YENİ ANAYASA TARTIŞMALARI

Burada bir konuya geçelim Yeni anayasa orda da terörle mücadele ve Türkiye’nin dinamikleri ile ilgili yeni maddeler tasarlanıyor. Sizin mensup olduğunuz parti yeni Anayasa’nın da bir çok şeyine itiraz ediyor. Ayrı düşüyor katılmak istemiyor. Yani burada sanki kısır döngü siyaset anlayışı var.

Biraz öncede söyledim Kürt sorununun önünde duran kaybeder ama yeni Anayasa’nın önünde duran küllüm kaybeder. Neden seçimden önce tüm parti liderleri sayın Başbakan, Kılıçdaroğlu, Bahçeli  ve meclis dışında yer alan siyasi partiler taahhütlerin başında yer alıyor . Bakın biraz daha geriye gidelim bu yaşadığımız zihniyet problemi eğitim sistemi nerden kaynaklanıyor vesayet sisteminin hakim olduğu bir ana yasayla yönetilmemizden kaynaklanıyor. Siz hala darbe anayasasıyla yönetilirseniz yüzlerce kez değişikliğe uğrasa da ana zihniyet ana ruh aynı yani üstümüzde bir elbise var bu elbise yamalı bohçaya döndü sürekli onarıyoruz söküğünü dikiyoruz ama elbise eski artık Türkiye’nin tam demokrat sivil vesayet sisteminden kurtulmuş bir anayasayı yapması gerekiyor. Süreç bu süreçtir. Yani her ne kadar huzursuzluk da olsa sıkıntıda olsa bundan daha güzel bir ortam bundan daha güzel bir iklim yakalanamaz. Bizim milletle taahhüdümüz var.

Her katıldığım televizyon programında mutlaka sorulan sorulardan biri bu yeni anayasa süreci yine tekrarlıyorum tam demokrat sivil vesayet sisteminden kurtulmuş bir anayasayı yapmadığımız takdirde olmaz.1961 anayasasını herkes övgüyle bahseder. Sendikaların önünü açtı, gençlik hareketlerinin önünü açtı, tam bir özgürlük havası getirdi, sendikal faaliyetlerin önünü açtı doğru mu doğru ama bu 61 anayasası nasıl yapıldı. Yeter söz milleti deyip iktidara geçen bir başbakanı astılar ve o asıldıktan sonra böyle bir anayasa yaptılar. Sonuç iyi evet ama geliş aşamasına bak başbakanı asarak yapılmış bir anayasa ve başbakanı asanlar tarafından yapılmış bir anayasa bu güne kadar yaptığımız anayasaların hiç birisi bizim toplumumuzu rahatlatacak toplumumuzdaki kardeşlik projesini gerçekten pekiştirecek bir anayasa değildi. Bu anayasayı artık yapmak zorundayız.

İktidarlar darbeyle değil halkın tokadıyla gitmeli…

Eğer siz bir siyasetçiden benden memnun değilseniz sandıkta bana gereken cevabı verirsiniz. Şunu unutmayın bir siyasetçi için en büyük yıkım sandık yenilgisi. Anavatan partisi 2002 yılında barajın altında kaldı ben o zaman ben İstanbul il gençlik kolu başkanıyım yemin ediyorum 1 hafta üniversiteye gidemedim. Moralim o kadar bozuktu ki gitmek dahi istemedim babam en sonunda dedi oğlum sana ne oluyor bu partinin genel başkanı sen misin bırak dedi git okuluna dersine çünkü insan kahroluyor sizin mensup olduğunuz bir parti millet tokadı yiyor bir siyasetçi için en ağır şey milletten tokat yemek. Onun için demokrasiyi tam anlamıyla oturtalım millet kimi istiyorsa sandıkta onu getirsin. He beğenmiyor eleştiriyorsa sandıkta tokadını atar başkası gelir. Bu kültüre artık sahip olmamız gerekiyor. Bu kültüre sahip olamadığımız takdirde yerimizde sayarız.
HERŞEYE MUHALİF OLMAKLA MUHALET OLUNMAZ

Yani CHP sanki hala kafaların arkasındaki düşünceleri okuyor acık şeyleri söylemekten kaçınıyor birçok şeyi şeffaf açıklamaktan yani bu kısır döngü muhalefet anlayışı artık sıktı yani bundan kurtulması gerekmiyor mu?

Her şeye muhalefet etmekle muhalefet olmaz. Ben kendi hayatımdan biliyorum. Çıktığım her televizyon kanalından sonra verdiğim her röportajdan sonra yani ben herkesle konuştuğumda aynı şeyleri söylüyorum yani ben muhalif değilim. Ben Faik Tınay’ı kendi hayatıma oynuyorum. Ben kendi hayatımda neysem kameralar karşısında da oyum. Ben CHP’ye neden geldim. İnsanlar beni bilerek aldılar zaten ben kimseden hiç bir şey saklamadım ki. Ben önceden sosyal demokrattım solcuydum yuvama geri döndüm partime geri döndüm demedim ki ben ilk gün Kemal beyle oturduğum zamanda böyle dedim ki efendim takdiri ilahi belli olmaz ben bir görev alırsam milletvekili olursam bana mikrofon uzatılırsa ben Turgut Özal hayranı olduğumu söylerim. O yüzden Anavatan partisinde siyaset yaptığımı söylerim ailemin Menderes geleneğinden geldiğini söylerim. Yukarda Allah var oda dedi ki ben zaten sizi bu özelliklerinizden dolayı bizim içimize katmak istiyoruz dedi yani baştan bilerek aldılar beni buraya ben kimseye riya yapmadım neysem onu oynadım. Şimdi baştan oynadıktan sonra sen sağdan geldin sen muhafazakârsın osun busun demek doğru değil ben buraya katkı sağlamaya geldim. Ben buraya farklılıkların en büyük zenginlik olduğu kanıtlamaya geldim. Ve bir röportajımda da şunu söyledim keşke AKP partisinin içinde de Ertuğrul Günay gibiler daha fazla olsa CHP’nin içerisinde de Faik Tınay gibiler daha fazla olsa bugün mecliste yaşadığımız sorunların kaynağı nedir? Arada hoş görünün uzlaşmanın dayanışmanın köprülerin olmaması yani CHP’nin içerisinde AKP’yi anlayacak insanlar fazla olsa AKP’nin içerisinde de CHP’yi anlayacak insanlar fazla olsa inanın bu gün yaşadığımız problemlerin hiç birini yaşamayız. Ama iki tarafta birbirlerini ötekileştirdiği için bugün sorun yaşıyoruz bu yüzden bizim gibi insanlarım misyonu çok önemli sorumluluğu çok önemli nende bu sorumluluk bilinci ile hareket ediyorum. Ben buraya katkı sağlamaya geldim bütün amacım bu…

-Peki, Anadolu’yu geziyor musunuz?

Geziyorum oda şöyle çok yoğun bir şekilde üniversitelere, panellere, konferanslara katılıyorum sağ olsunlar davet ediyorlar Türkiye’nin dört bir yanında

-Size hep bu minimalde sorular geliyor değil mi?

Geliyor tabi geliyor aynen sizin sorduğunuz sorular gibi onlarda soruyorlar bende böyle cevap veriyorum. Ama şunu da şöyleyim benim her verdiğim cevap herkes mutlu olacak diye bir kaide de yok.

FAİK TINAY GİBİLER CHP İÇİNDE ÇOĞALMALI

-Faik Tınay’ın CHP içinde çok cesur olduğunu söylüyorlar?

Tarih cesur olanları yazar tabi korkak olanları yazmaz yani şunu söylüyorum tekrar ediyorum ben buraya gelirken zaten bu özelliklerimden dolayı geldim. Ve bunları söylemek için geldim. Ben kimseye muhalif olmak için çıkıntılık yapmak için değil yani ben şunu söyletmek istiyorum yahu CHP’nin içinde de böyle adamlar var.

Yani somut bir örnek veriyim şimdi herkes Nazım Hikmet’i dinliyor değil mi CHP’de veya insanların % 95 yani bir tane Faik Tınay da Necip Fazıl’ı dinlediği zaman insanlar tepki duyuyorlar. Diyorum onlara tepki duymayın %95’iniz  %99’unuz Nazım Hikmet’i dinliyor ama vatandaşta desin ki Faik Tınay gibi insanlarda CHP’de var desin. CHP kitle partisi olmayı başaramazsa iktidar olamaz.

 Türkiye’de iktidara gelen partilere bakın geçmişten bugüne Menderes, Demirel, Özal şimdide Tayyip Erdoğan bütün kurdukları partilere bakın hepsi de kitle partisidir. Evet ana taban belli bir kesimin ağırlığını temsil eder ama partinin içerisinde bir çok kanattan insanlar vardır. Türkiye mozaiğidir. Biraz önce söylediğim gibi bu masanın etrafında herkes Sakaryalı yada herkes Trabzonlu değil hepimiz farklıyız Türk var Kürt var Laz var belki Çerkez var ama hepimiz bir arada oturabiliyoruz. Siz bunu partide sağlayamazsanız her kanattan bir temsilciyi partinize alamazsanız o zaman başarılı olmanız mümkün değil. Kitle partisi olmak durumundasınız. Benim ideolojim artık insanlarımız keskin partilere oy vermiyor. Televizyonda çıkıp işte ideolojiler güçleniyor ideolojisi olmayan parti başarılı değildir dese de keskin ideolojiler elbette ki ideolojiniz olacak ama herkesi kapsayacaksınız kapsamadığınız takdirde güdük kalıyor ve iktidar olamıyorsunuz.

CHP NEDEN İKTİDAR OLAMIYOR?

Tabi sizin gibi parti içinde değişim isteyen ekiple ulusalcı ya da statükocu ekip arasında böyle bir şey var yani statükocular sizi bastırıyor da onların dediği oluyormuş parti içinde böyle bir görüntü var bu algı çok rahatsız edici bir algı değil mi?

Şöyle söyleyeyim CHP kaç senedir iktidar olamıyor. 1977 Ecevit ara dönemini saymazsanız 1950 den beri yani çok partili bir döneme geçtiğimizden beri yaklaşık 63 yıldır iktidar olamıyor. Ama diyelim ki 77 yılındaki rahmetli Ecevit’in başarısını iktidar saysak dahi 35 yıldır iktidar olamıyor.

Şimdi ben her zaman şunu söylüyorum parti içerisinde de söylüyorum yani kapalı kapılar arkasında yapılan toplantılarda da eğer bir siyasi parti kimilerine göre 63 senedir kimilerine göre 35 senedir iktidar olamıyorsa millet sandıkta bu partiyi iktidar yapmıyorsa o zaman bu parti yöneticilerinin oturup düşünmesi gerekir. Hedef iktidar olmaksa veya 1977 yılında oturup incelenmesi gerekiyor rahmetli Ecevit bu oyları nasıl almış aynı Ecevit 1999 yılında DSP ile 84-85’te kurmuşlar 91’de 8 millet vekili ile girmiş 99’da %21 ile iktidar olmuş nasıl alınmış nasıl alınmış biliyor musunuz bazıları çıkıp diyor ki efendim ortanın solu parti daha sola gitti. Kardeşim alakası yok. Ne dedik inançlara saygılı laiklik dedi. Ve herkese eşit mesafede oldu. Kimseyi ötekileştirmedi yani Anadolu insanını öteki gibi görmedi ve herkese gitti insanlar boşuna mı dağa taşa Karaoğlan yazdılar Kıbrıs çıkartmasının etkisi vardır ama kimseye siz o dağa taşa Karaoğlan yazdıramazsınız benim tanıdığım insanlar var hacı amcalar diyorlar ki Allah bilsin hayatımızda ilk defa sola oy verdik. Bu çok önemli bir tespit sen şimdi bunları görmezsen bunları yaşayamazsan bunları içselleştiremezsen başarılı olamazsın…

BİRGÜL AYMAN GÜLER’İN KÜRTLERLE İLGİLİ SÖZLERİ

CHP’de de o zaman ki gibi milliyetçi bir taban var, milliyetçi söylem var belki taban yok ama söylem var son İzmir milletvekilinin Birgül hanımın çıkışı bunu apaçık bir örneği çok faşistçe  bir yaklaşım üstelik bırak milliyetçiliği...

Ecevit’i Ecevit yapan neydi biliyor musunuz? 1971 yılında muhtıra oldu Nihat Er’in hükümeti kurulacak. İsmet İnönü Nihat Er’in hükümetine dışardan destek vermeyi kabul etti. Ecevit çıktı oraya dedi ki biz buna destek vermeyelim. Darbecilerle beraber yürümeyelim. Ve darbeci görüntüsü vermeyelim dedi. O vesile ile önce CHP’nin içerisinde parladı sonrada halk gözünde parladı yani şunu anlatmak istiyorum bazı şeylere karşı cesaretli durmamız gerekiyor. Elbette ki birileri çıkacak sen yanlış yapıyorsun o diyecek bu diyecek bağırılacak ama tarih her zaman cesaretli olanları yazar. Bir de bedel ödemeyi göze alacaksınız. Yani sağ gelenekte şöyle bir ifade vardır bu yıllardır kullanılır bizim iki tane gömleğimiz var biri idamlık biri bayramlık yani bazı şeylerde bedel ödemeyi göze almazsanız ben dışlanır mıyım benim başıma şu gelir mi bu şekilde bedel öder miyim diye düşünürseniz adım atamazsınız…

1: Kendinizden emin olacaksınız.
2: Samimi olacaksınız.
3: Millete rağmen değil milletle beraber adım atacaksınız.

Bu üçünü sağladıktan sonra gerisi hikâye sizi kimse yıkamaz. Şimdi CHP’nin içinde tabi ki partinin değişmesini dönüşmesini yenilenmesini istemeyenler var ama 1970’li yıllarda da vardı ama Ecevit ne yaptı. Partinin 2. Genel başkanı milli şef diye anılan İsmet İnönü Ecevit’e karşı kurultayı kaybetti. Ve kendi partisinden istifa etti. İsmet İnönü CHP üyesi olmayarak ebedi âleme göçtü gitti. Ama Ecevit ne yaptı tamam dedi kararlı bir şekilde hiç geri adım atmadı bu partiyi değiştireceğim, dönüştüreceğim dedi.
CHP NE ZAMAN İKTİDAR OLABİLİR?

Şu zamanda ki CHP algısı herhalde bizim ömrümüz yeter mi yetmez mi bilmiyorum ama bir iktidar yakalar mı?

Şu yapı tepedeki değişim dönüşüm tabana sirayet etmediği sürece bu yapının iktidar olması çok zor. Bende istiyorum ki ben ve benim gibiler daha doğrusu parti iktidar olsun daha doğrusu 35 senedir bir parti iktidar olamıyorsa hiç kimse üstüne alınmasın kimsede kusura bakmasın bu ülkedeki temel noksanlıklardan biride ilkokuldan itibaren hep eleştiri kültürü ile yetiştiriliyoruz bakın sizde yapmışsınızdır bende yapmışımdır bu karnemizle geliyoruz eve annemiz babamız soruyor iste karnemizde ortamız var kötümüz var nedir bu karnemizin hali kendi çocuğunuzdan da düşünün siz hiç ben çalışmadım karnem kötü geldi diyene rastladınız mı ya öğretmen kötüdür ya arkadaşlarıyla problem yaşamıştır ya da okul zordur. Hep bir eleştiri kültürü var.

Şimdi Chp oturacak soracak kendine ben 35 yıldır iktidar olamıyorum ben neyi yanlış yapıyorum neyim yanlış neleri düzeltmeliyim nelerimi doğru hale getirmeliyim ondan sonra mücadele etmeliyim siz öz eleştiri yapmazsanız sürekli milleti iktidarı suçlarsanız hiçbir sonuca ulaşamazsınız.

Partinin adında halk geçiyor ama halkın benimsemediği oluşumlara destek veriyor. Bu değil tuhaf değil mi?

Dünyadaki tüm sosyal demokrat partilere bakın Türkiye çok extrem bir örnektir. Ben sosyal demokrasiyi çok iyi bilmem bildiğimi de iddia etmem geldiğim gelenek itibari ile ama okurum kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Yani bu gün AKP’nin yaptığı bütün uygulamalara bakın hepsi birey eksenli sosyal demokrasinin 4 tane ana maddesi vardır. Bunu internete bile girseniz direk karşınıza çıkacak bir şey yani uzaman olmaya gerek yok. Eşitlik, özgürlük, adalet, dayanışma aslında en büyük demokrasi bizim dinimiz değil mi ? Dinimiz İslam ama öyle bir yapı düşünün ki Türkiye’deki sol partiler için kullanıyorum dinle aralarında mesafe var. Zaten bu 4 unsur bizim dinimizi oluşturuyor. Bu tür şeyler daha dünyada sosyal demokrasi kavramı yokken din ile gelmiş olan kavramlar içselleştirilmiş kavramlar bütün insanlığa yayılmış kavramlar devrimci olmaya gerek yok. Ama anlayamadığım şekilde bir takım problemler bir takım sıkıntılar var.

CHP İÇİNDE DENİZ BAYKAL FAKTÖRÜ

Son günlerde bir kapalı grup oturumunda Deniz Baykal bir konuşma yaptı . Kılıçdaroğlu ‘ne var bunda konuşabilir’ dedi. Bunu siz nasıl yorumluyorsunuz?

Partinin eski genel başkanı 92 Yılında CHP tekrar kurulmuş ve 2010 yılına kadar 18 sene kesintisiz ve aralıksız partinin genel başkanlığını yapmış. Elbette sayın Baykal, başkaları ve ben kapalı grup toplantısında konuşabilirler bunda bir sakınca yok.

Sayın Baykal’ın konuşmasından bir bölümü sızan bilgiye göre Kürt meselesi ile ilgili. ‘AK Parti’nin açılım ve çözüm süreci Türkiye’yi bir yere götürmek istiyor uyanık olun. Sizi uyarıyorum’ mahiyetinde bir konuşma olduğu söyleniyor.

Bu panelde bir konuşma yaptı doğru ama biraz öncede söylediğim gibi herkes her konuşmayı yapmakta özgür her fikrini söylemekte özgür ama o fikre uyup katılacağımız anlamı çıkmaz. Yapı olarak korkularla ve paranoyalarla hareket etmediğim için bu tarz konuşmalar bana hitap eden konuşmalar değil. Zayıf olan insanlar, şirketler, kurumlar ve devletler sürekli bir şeylerden korkarlar. Güçlü olan insanlar, şirketler, kurumlar, devletler asla bir şey den korkmazlar. Türkiye iç huzurunu sağlamak gerekiyor bu sürece destek vermek gerekiyor ama bu toprağın altında otuz binin altında yatan şehidimizin olduğunu unutmadan bu sorunu çözmemi gerek yani milli gurur ve onuru ayaklar altına almadan bir çözüm bulmamız gerekiyor. Biz ne yaptık yıllarca uyguladığımız politikalarla Türkiye’den ayrılmak isteyenleri Türkiye’yi bölmek isteyenleri kendimiz arttırdık. Kürtçe konuşmaya Kürtçe kurs açmaya engel olduk. Kürtçe televizyonların açılmasına engel olduk çocuklarına Kürtçe isimler koymasına engel olduk ve buralara getirdik biz devlet olarak herkesi kapsayalım herkese eşit olalım ayrılmak bölünmek isteyenleri görecesiniz. 10 yıllık süre zarfında iyice azalacaklar.

KÜRTÇE AÇILIMI DESTEKLİYORUM

Kürtçe program yapılmasını çocuklara Kürtçe isim koyulmasını sonradan ismi değiştirilmiş beldelerin tekrar Kürtçe yazılmasını samimi buluyor musunuz?

Evet buluyorum. Niye bulmayım. Devlet burada üst organlar bir karar almışlar uygulamaya koymuşlar e şimdi tabi ki biz 40 yıllık bir sorundan konuşuyoruz.

CHP, SURİYE POLİTİKASINDA YANLIŞ KOZLARI OYNUYOR

CHP’nin Suriye’ye bir bakışı var bu bir iktidara karşı kuru kuruya muhalefet midir yoksa birilerinin iddia ettiği gibi Esad’la genel başkanınızın mezhepsel yakınlığı mıdır veya dış politikada çok ciddi pasiflik midir?

Ben sondan başlayayım birilerinin iddia ettiği gibi mezhepsel bir yaklaşım yani ben hiçbir şekilde insan ayrımı yapmadığım için Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Hristiyan olabilir benim için hiç önemli değil önemli olan insan olmasıdır. Ben o söylemleri o suçlamaları çok doğru bulmuyorum. Ben olsam şöyle bir yol izlerdim. Suriye konusunda bakın Esad diktatör diyoruz bu bugün bilinen bir şey değildi ki babası da diktatördü. Bölgeyi biraz bilen insan babasından beri izlediği politikayı görür. Burada 40 yıldır demokrasi yok. 1999’dan hatırlayın kim Abdullah Öcalan’ı aldı bizi savaşı eşiğine getirdi Suriye siyasi ilişkilerde ebedi dostluk ve düşmanlıklar olmaz sadece ve sadece çıkar ve menfaat ilişkileri vardır. Bu dış politikanın altın 10 kuralından biridir. Neyi söylemek istiyorum biz Suriye ile 99 yılında savaşın eşiğine gelmiştik sonra dost olduk bu günde düşman olabiliriz yani dostta olabiliriz benim açımdan bunda bir problem yok.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.