Bülent Arınç: Yaptığımız Gestapoculuk Değildir

Bülent Arınç: Yaptığımız Gestapoculuk Değildir

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, emniyet mensuplarına yönelik yapılan operasyonları 'yaptığımız Gestapoculuk değildir' diyerek savundu. Arınç, TBMM'de yaptığı konuşmada, her mesleğin içerisinde görevini kötüye...

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, emniyet mensuplarına yönelik yapılan operasyonları 'yaptığımız Gestapoculuk değildir' diyerek savundu. Arınç, TBMM'de yaptığı konuşmada, her mesleğin içerisinde görevini kötüye kullananlar, suistimal edenler olabileceğini belirterek, "Yaptığımız şey bir gestapoculuk değildir, hukuk içinde hareket edeceğiz. Bütün mücadelemiz hukuk içerisinde olacak." dedi.

Söz alan CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ise "Paralel yapı bana bugüne kadar yani 17 Aralık'a kadar, bakanlarımızın yolsuzluğu ile ilgili hiçbir şey söylemedi dedi. Evet sayın Arınç'a söylememişler ama MİT Müsteşarı, Nisan 2013'te Başbakan önüne bir not koyarak, bakanlarının Rıza Sarraf ilişkisi konusuna dikkat çekmesini istiyor. Sayın Arınç'ın bundan haberi olmamış olabilir, bu bilgi çünkü Başbakan'a veriliyor. Değerli, içindeki yasa dışı oluşumlarla her şekilde biz mücadele etmeye hazırız." dedi.

TBMM'de 62. Hükümet'e ilişkin güvenoyu görüşmelerinde hükümet adına konuşma yapan Bülent Arınç, konuşmasının büyük kısmını 'paralel yapılanma' iddialarına ayırdı. Arınç, "Paralel yapılanma veya paralel devlet yapılanması hangi ismi koyarsanız koyun, bugün Türkiye için reeldir, gerçektir, elle tutulabiliyor. Bu konuda sayın (CHP Milletvekili Hurşit Güneş) Güneş benim geçmişte yaptığım ve tamamen doğru olan bir televizyon konuşmasından gazetelere akseden bir haberden bahsetti. Bu da doğrudur. Ben 20 senedir bu parlamentodayım. Tutanaklarda ne varsa benim ağzımdan çıkan hepsi doğrudur. Bunun neticesine katlanırım." diye konuştu.

Arınç, "Benim konuşmayı yapmam doğrudur ama ilk defa o konuşmayı yapmadım, son defa da yapmadım. Ben meclis başkanlığından, onun öncesinden 70'li yıllardan, 80'li, 90'lı yıllardan bu yana, hepinizin sustuğu hatta görmezden geldiği, hatta korktuğu, eleştirdiği, tehlikeli bulduğu, gizli bir örgüt diye yaftaladığı, okullarına gitmekten kaçtığı zamanlarda da ben bu sözleri söyledim. Ortadaki gerçek şudur; evet bu görüşmeleri yaptığımızda, bu konuşmaları yaptığımızda tamamen safiyetime inanmanızı rica ediyorum." diye ekledi.

"YOLSUZLUK İDDİALARI VAHİY Mİ GELDİ DE 17 ARALIK'TA ORTAYA SAÇILDI"

Arınç, ardından 'paralel yapı' iddialarını nasıl gördüklerini anlattı: "Bizim gördüğümüz şudur; ister adına cemaat deyin, isterse cami densin, isterse hizmet hareketi diyelim, isterseniz eğitim gönüllüleri hareketi diyelim. Biz buna inanmıştık. Her gittiğim her yerde, her yaptığım konuşmada yurt dışındaki okulların ne kadar faydalı olduğunu, istiklal marşımızı orada dinlemenin bize ne kadar gurur verdiğini, oradaki öğretmenlerin ne kadar büyük fedakarlık içerisinde olduklarını, Türkiye ile o ülke arasında ne büyük bir dostluk köprüsüne vasıta olduklarını her yerde söyledim. Bunun için Güneş'in konuşmasına gerek yok. Onlar da şimdi aynı şeyi yapıyorlar. Benim yıllardan beri yaptığım konuşmaları ne oldu diye videolardan, internet sitelerinden bir yerlere servis yapıyorlar. Evet, bir şeyler oldu. Biz onları siyasi bir hareket olarak görmedik. Burada şunu söylemem lazım. Ben 40 senedir siyasetin içindeyim. Bu hareket, zaman geldi DSP'ye destek verdi, onlara kızmadım. Siyasi tercihlerinden dolayı ben şahsen onları eleştirmedim. Benim yanımda olanlar eleştirdiler, bunlar nasıl olur da DSP'ye oy verir diye. Tercihleridir dedim. Zaman geldi ANAP'ı desteklediler. Onların siyasi tercihidir dedim. Zaman geldi bizi desteklediler, bize oy vermediler. Sadece referandumda değil, mahalli seçimlerde de genel seçimlerde de oylarını bu şekilde kullandılar. Ama son bu işler ortaya çıktıkların sizler için çalıştıklarını biliyoruz. Kapı kapı dolaştıklarını biliyoruz. BDP'ye verdiler. Bu siyasi tavırlarından dolayı da biz onları eleştirmiş, onları yok saymış değiliz. Bizim şu anda gözümüzü açan olay 17 Aralık'taki yolsuzluk iddiaları değil. Hiç bilmediğiniz birşey söyliyeyim size. 30 senedir bu camianın içinde bir insanım. 17 Aralık günü gelinceye kadar ben bunların ağzından birtek yolsuzluk kelimesi duymadım. AKP'den bir bakan, bir milletvekili, bir bürokrat şu işi yapıyor diye bana bir şikayet gelmedi. Vahiy mi geldi, 17 Aralık günü yolsuzluk iddiaları ortaya saçıldı?"

TİŞÖRT GİYENLERİ ŞOV YAPMAKLA SUÇLADI

Kendilerinin gözünü açan olayın bu olduğunu söyleyen Arınç, "Şimdi üzerlerine tişört giyen birileri emniyetin önünde gösteri yapıyorlar. O gösterileri yapanlar başka yerlerde de gösteri yapıyorlardı. Bir emniyet mensubu ne zaman operasyon yapılacağını internetten haber veriyor. Ona göre tişörtler hazırlanıyor P&R çalışması yapılıyor, birileri çağrılıyor kahramanlık gösterisi haline dönüştürülüyor. Sizden de birçok milletvekili, CHP'de sıfırları, zeroları üst üste giymek suretiyle şov yapıyor." ifadelerini kullandı.

"HİÇ KİMSE YOLSUZLUKLAR KARŞISINDA SUSKUN KALAMAZ"

Arınç, şöyle devam etti: "17 Aralık'a kadar yolsuzluk kelimesini ağzına almamış bir camia, ne oldu ki 17 Aralık'ta şu bakanlar, şunlar, bunlar şunu yapıyor. Arkadaşlar diyelim ki o güne kadar sustular da o gün bunun zamanı geldi. Ama bunun bir siyasi operasyon olduğunu niçin görmüyorsunuz? Bu hükümeti devirmek adına en ciddi manivela bence bu iddiaların ortaya atılmasıdır. Sizin köşe bucak kaçtığınız insanların içerisindeydim ben. Ben şunu söylemek istiyorum; yolsuzluk iddiasını ortaya atmak, yolsuzluğu kovalamak, yolsuzlukların peşinde takipçi olmak, namuslu insanların işidir, hepimizin işidir. Hiç kimse yolsuzluklar karşısında suskun kalamaz. Hiç kimse yolsuzluklar karşısında o zaman benim menfaatlerim kesilir mi acaba diye düşünemez. Milletin hukukunu müdafaa etmek isteyen herkes nerede bir yolsuzluk kokusu alıyorsa bunu gider ihbar eder. Gerekli olan mercilere şikayette bulunur. 12 seneden beri iktidarda bulunan bir hükümete katrilyonluk bütçeleri yönetmiş bir hükümetin, kamu kaynaklarını yolsuzluklara bulaştırmışsa ve sen de bunu biliyorsan niçin 17 Aralık gününü bekledin güzel kardeşim deme hakkımız yok mu?"

Arınç, konuşmasında, bakanlar ile ilgili iddialar ve fezlekeler konusunda, AK Parti'nin üyeleri geç bildirmiş olmasına ve bu yüzden soruşturmanın yeni döneme kalmış olmasına rağmen, hükümetin ve AK Parti grubunun gereğini yaptığını iddia etti. Gecikmeden dolayı muhalefet partilerini suçladı.

"PARALEL DEVLET YAPISI, FETRET İSTİYOR"

Arınç, paralel yapı iddialarını şöyle sürdürdü: "Bu yapı, yani paralel devlet yapısı dediğimiz şey, başka isimler de koyabilirsiniz, sayın başbakanımız kongredeki konuşmasında söyledi. Sayın Davutoğlu'nın Genel Kurul'daki konuşmasının bir cümlesini tekrar arz etmek istiyorum; paralel devlet yapısı fetret isteyen bir yapıdır. Osmanlı'nın fetret dönemi var. Kim olursa olsun bir daha devlet otoritesinin parçalanmasına izin vermeyeceğiz. Milletin seçtiği siyasi otoriteyi birisi kullanmak istiyorsa, bürokrasi kılıfından çıkacak bizim gibi siyaset yapacak. Bundan böyle devleti ele geçirmek isteyen kim olursa olsun, ister paralel, ister cunta, ister başka birşey, millet iradesinin önüne geçemeyecektir. Yaptığımız iş şu; devlet içerisinde hukuksuz bir yapılanma varsa, devlet içerisinde paralel, dışarıda da paralel de olabilir. Bir ara KCK yapılanması için de bu tabir kullanılmıştı, yani bir devlet vardır. İkinci bir devlete, ikinci bir yargıya, ikinci bir bürokrasiye, ikinci bir otoriter sisteme bu ülkede müsaade etmeyeceğiz. Biz bir hukuk devletiysek aynı zamanda demokratik, aynı zamanda laik, aynı zamanda sosyal ama sonuçları itibari ile hukuk devletiysek bu ülkenin bürokrasisi bellidir, otoritesi bellidir, yargısı bellidir. Bunun ikincisine, üçüncüsüne müsaade edersek ortada ne AK Parti kalır, ne CHP, ne MHP kalır, ne HDP kalır. Demokrasiyi korumamız için ikinci, üçüncü yapılanmalara izin vermememiz lazım."

Ardından operasyonların ve idari tasarrufların "boşuna yapılmadığını" söyleyen Arınç, "Emniyet içerisinde bir küçük yapılanmanın mevcudiyeti, eskiden de söylenirdi, yaptıkları çok fazla bilinmezdi, 300 bin polisimiz var. Rütbeli, rütbesiz. 300 binin içerisinde belki 300 tane 500 tane. Emniyetin içerisinde bütün polis arkadaşlarımızı tenzih ediyorum. Emniyet, bizim sivil bir korumamızdır. Hepsi vatansever görevini iyi şekilde yapan, şehitlerimizin, gazilerimizin olduğu bir yapıdır. Ama bunların içerisinde küçük bir topluluk da kendisine amirleri tarafından verilen görevleri değil, imamları tarafından verilen görevleri ifa etmek için çalışıyor ve başka kurumdakilerle de siyasi operasyonda işbirliği yapıyorsa, iddia olarak söylemiyorum, çok büyük bir gerçek olduğunu söylüyorum, buna müsaade edemeyiz." dedi.

"GESTAPOCULUK YAPMIYORUZ"

Arınç, şöyle devam etti: "Emniyetteki yapılanma yargının içerisinde yine ağabeylerinin yönlendirmesiyle dosyanın kapağını bile açmadan ondan geliyorsa karar hazırdır düşüncesiyle hareket ediyorsa biz buna takipçiyiz. Devletin hiçbirisi buna müsaade etmez. Bilgi işlemde Bilgi Teknolojileri kurumunda TİB'de veya bir başka yerde TUBİTAK'ta veya bir başka yerde bu saygın kurumları yapılan bazı işlemler sebebiyle isimlerini ifade ettim ama bilelim ki her mesleğin içerisinde görevini kötüye kullananlar suistimal edenler olabilir. Yaptığımız şey bir Gestapoculuk değildir, hukuk içinde hareket edeceğiz. Bütün mücadelemiz hukuk içerisinde olacak. Gözaltına almalar hepsinin bir sebebi var. Resmi evrakta sahteciliktir, özel evrak tanzimidir izinsiz dinlemelerdir izinsiz iddianameler hazırlamaktır vesaire. Bütün bunları içine alacak bir yapılanma hukukun dışına çıkmışsa devletin dışına çıkmışsa devletin dışarıdaki ve içerideki itibarını yıkmak ve tek faturası bu devleti devirmekse bu hükümeti devleti devirme iddiası sizin de başınıza gelebilir. O yüzden hepimizin el ele vererek hukuksuz işlemlere hiç bir zaman izin vermemek suretiyle nerede bir hukuksuzluk yapılıyorsa bunu yüksek sesle eleştirmek duyurmak suretiyle hepimiz görevimizi yapmalıyız. Ben bu kitlenin içerisinde en az 2 milyon insanın sempatizan olarak hayır hizmetlerine fiilen katkıda bulunanlar olarak masum olduğuna yürekten inanıyorum. Bazı arkadaşlarım beni beğenmemiş olabilir. Okulları hizmet adıyla öğretmenleri hizmet adıyla kız çocukları sokakta kalmasın şurada barınsın düşüncesiyle üç tane çocuğunu kucağına alıp bu amacın arkasından koşanlara selam olsun. Onlarla hiçbir davamız yok. Hiçbir kavgamız yok. Onlarla ilgili herhangi bir kötü düşünce içerisinde değiliz. Ama bunları kullanan, bunların içerisinde mensubiyet iddia eden ama içeride ve dışarıda irtibatları farklı olan bir çete varsa o çeteyi yok edeceğiz."

HAMZAÇEBİ: ANLAŞILAN ARINÇ'IN, MİT'İN RIZA İLE İLGİLİ RAPORUNDAN HABERİ YOK

Arınç'ın konuşmasının ardından ise CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi söz aldı. Hamzaçebi, paralel yapı iddialarına şöyle cevap verdi: "Bu yapıyla CHP'nin ilişkisi konusunda yanlış bir değerlendirme yaptı. Sanki CHP bu oluşumla iç içe beraber gibi bir değerlendirme yaptı. Paralel yapı bana bugüne kadar yani 17 Aralık'a kadar, bakanlarımızın yolsuzluğu ile ilgili hiçbir şey söylemedi dedi. Evet sayın Arınç'a söylememişler ama MİT Müsteşarı, Nisan 2013'te Başbakan önüne bir not koyarak, bakanlarının Rıza Sarraf ilişkisi konusuna dikkat çekmesini istiyor. Sayın Arınç'ın bundan haberi olmamış olabilir, bu bilgi çünkü Başbakan'a veriliyor. Değerli, içindeki yasa dışı oluşumlarla her şekilde biz mücadele etmeye hazırız. Nerede haksızlık varsa biz bu haksızlığın üzerine gideriz. Dün Ergenokon'da haksızlığın üzerine gittik, Balyoz'un üzerine gittik. O paralel yapılanma diye isimlendirdiğiniz yapıdaki polislere de kanun dışı bir uygulama yapıyorsanız bu kanunsuzluğun da üzerine gideriz."

"12 YILDIR YANILAN KİŞİLER DEVLET YÖNETEBİLİR Mİ?"

Hamzaçebi'den sonra kürsüye çıkan MHP Grup Başkanvekili Yusuf Haloçoğlu da yine paralel yapı iddialarına cevap verdi: "Hukuk devletine saygılı olmak zorundasınız. Almanya Savunma Bakanı yanında çalışan sekreter Rus ajanı çıktığında, Alman Savunma Bakanı istifa etmişti. Şimdi siz 12 yıl beraber olduğunuz, sizin getirdiğiniz elemanları bugün tutuklayıp gözaltına alıyorsunuz. Peki 12 yıldır yalanların karşılığı ne olmalıdır sizce? Sadece o kişileri tutup içeriye mi atmak, yoksa 12 yıldır yanılan kişilerin devlet yönetemeyeceğini ortaya koymak mıdır? Önce buna bakmanız gerekir. Dolayısıyla değerlendirmelerinizi sadece kendi açınızdan yapmayın."

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.