'Bugün Tuskon’a Yapılanlar, Yarın Müsiad’a, Askon’a Tüsiad’a Da Yapılır'

'Bugün Tuskon’a Yapılanlar, Yarın Müsiad’a, Askon’a Tüsiad’a Da Yapılır'

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Bank Asya’nın Türkiye’deki finans kurumları içerisinde en çok yerli sermayeye sahip kurum olduğunu belirterek, “Türkiye için katma değer üretiyor. Maalesef Türkiye’yi yönetenler,...

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Bank Asya’nın Türkiye’deki finans kurumları içerisinde en çok yerli sermayeye sahip kurum olduğunu belirterek, “Türkiye için katma değer üretiyor. Maalesef Türkiye’yi yönetenler, bankayı tamamen Hizmet Hareketi'nin bankası olarak fişleyip, yok etme ya da yok etme şekliyle bir takım uygulamalar başlattılar. Ama bankanın mudilerinin, yöneticilerinin bu noktadan sonra bankayı daha da fazla sahiplendiklerini görüyorum. Burada bir yanlışlık var. Bu yanlışlıktan bir an önce dönülmesi gerekiyor.” dedi. TUSKON üyelerine yönelik iş adamlarının fişlendiğine dair duyumlar aldıklarını belirten Destici, şöyle konuştu: “Bugün TUSKON’a yapılanlar yarın MÜSİAD’a da yapılır, yarın ASKON’a da TÜSİAD’a da yapılır. Dolayısıyla da burada iş dünyasının bir bütün olarak durması lazım."

Destici, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunmak üzere partisinin Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Destici, Bank Asya Türkiye’deki finans kurumları içerisinde önemli yerli sermayesine sahip olduğunu belirtti. Destici “ Yüzde 100’e yakın tabana yayılmış olan bir banka. Bu anlamıyla baktığınız zaman Türkiye’nin koruması gereken kıymetini bilmesi gereken, hatta model olarak göstermesi gereken bir banka. Türkiye için katma değer üretiyor. Maalesef Türkiye’yi yönetenler, bankayı tamamen Hizmet Hareketi'nin bankası olarak fişleyip, yok etme ya da yok etme şekliyle bir takım uygulamalar başlattılar. Ama bankanın mudilerinin, yöneticilerinin bu noktadan sonra bankayı daha da fazla sahiplendiklerini görüyorum. Burada bir yanlışlık var. Bu yanlışlıktan bir an önce dönülmesi gerekiyor. Türkiye’de, faizsiz bankacılık sistemi, katılım bankacılığı çoğalması gerekirken, devlet bankalarımız bile faizsiz bankacılık sistemi, yeni iştirakler oluştururken, Türkiye’nin en fazla yerli sermaye sahibi ve tabana yayılmış bir bankası üzerinde, sırf siyasi, şahsi bir takım isteklerle ya da gerekçelerle bankanın üzerine gidiliyor olması, gerçekten kabul edilir bir şey değildir. Burada tepki vermesi gerekenler siyasilerden çok ekonomi çevreleri olması lazım, iş çevreleri olması lazım, diğer özel bankalar, faizsiz bankacılık sistemleri başta olmak üzere seslerini yükseltmesi lazım.” diye konuştu.

TUSKON üyelerine yönelik iş adamlarının fişlendiğine dair duyumlar aldıklarını belirten Destici, “Vergi defterlerinin incelenmeye alındığı, batırılmaya çalışıldığı, haksız cezalar kesildiği gibi duyumlar alıyoruz. Bir gruba yönelik bunların yapıldığı söyleniyor. Eğer bunlar yapılıyorsa, ki yapıldığıyla ilgili bize ciddi bilgiler geliyor. Bugün TUSKON’a yapılanlar yarın MÜSİAD’a da yapılır, yarın ASKON’a da TÜSİAD’a da yapılır. Dolayısıyla da burada iş dünyasının bir bütün olarak durması lazım. Bugün bir takım iş adamlarına yapılan şeylere, diğer iş adamları sessiz kalırlarsa o zaman yarın kendilerine aynıları yapıldığında da yanlarında kimseyi bulamazlar.” şeklinde konuştu.

“HER ŞEYİN BİR HADDİ VARDIR”

Destici, hükümet karşıtı polislerin Doğu’ya sürüldüğü ve isim listelerinin PKK’ya verildiği iddialarıyla ilgili de “Hiç düşünmek dahi istemiyorum. Siz devletin polisini PKK’ya fişleyeceksiniz, bunu duymak bile istemiyorum. İnanmak istemiyorum, ihtimal vermiyorum. Eğer gerçekten böyle bir şey var ve bu yarın vaki olursa o zaman bunu yapanlar bunun altında kalırlar. Her şeyin bir haddi vardır.” ifadelerini kullandı.

Destici, CHP ve MHP’li iş adamlarının fişlenmesi iddiasına ilişkin şunları söyledi : "İster bir cemaate, ister iş adamları derneğine mensup oldukları için, ister bir siyasi partiye yakın oldukları için iş adamları fişleniyorsa bu da kabul edilemez bir durumdur. Yapan bir gün bunun bedelini öder. Yeni hükümetin tarafgir, partizan uygulamalardan vazgeçmesi lazım.”

“İŞ KAZALARI ÖLÜMLERİNDE TÜRKİYE AVRUPA ŞAMPİYONU”

Dün İstanbul’da ağaç devrilmesi sonucu ölen iki kişiye başsağlığı dileyen Destici, “Takdiri ilahi buna şüphemiz yok ama bunu da bir iş kazası olarak değerlendirirsek ilk 8 ayda dünkü 2 ölüyle birlikte bin 272 kişi hayatını kaybetmiş oldu. Türkiye maalesef iş kazlarında ölümlerde Avrupa şampiyonu ve Dünya üçüncüsü. Siz bakmayın futbolda İzlanda’dan üç yediğimize, bizim de şampiyonluklarımız var. İş kazalarında hayatını kaybeden vatandaş noktasında Türkiye Avrupa şampiyonu. Keşke tersi olsaydı ama maalesef Türkiye’yi yönetenler, sadece bu hükümet değil bundan önceki hükümetlerde de görüyoruz ama bu hükümetle birlikte zirve yapmış durumda.” dedi.

Bir takım düzenlemelerin yapılacağın dair çok ses yükseldiğine işaret eden Destici, “Çok önemli vaatler verildi ama neticede baktık ki geldiğimiz noktada ne maden işçilerimi ile ilgili ne diğer işçilerimizle ilgili ne iş güvenliği noktasında, ölümleri engelleme noktasında kalıcı tedbirler alınmıyor. Yapılan mağduriyetlerin giderilmesi. Dünkü torba yasada da gördük. Soma’da hayatını kaybeden madencilerden ailesinden bir kişiye istihdam, maaş bağlanması, SGK borçlarının silinmesi gibi. Elbette bunlar da yapılsın ama bunlardan daha önce yapılması önemli olanı bu kazaların yaşanmaması için kalıcı mutlak tedbirlerin alınması gerekiyor.” şeklinde konuştu.

“TOKİ YAPI DENETİMİ”

Toplu Konut İdaresi'nin (TOKİ) yapmış olduğu binaların denetim dışı olduğunu ifade eden Destici “Özel şirketlerin, firmaların yaptığı binalar yapı denetimine tabi ama devletin kurumları yaparsa, hem daha büyüğünü, hem daha fazlasını hem de devletin parasıyla, milletin parasıyla yaparsa sen yapı denetiminin dışında. Böyle bir şey kabul edilebilir değildir. Bu işin sorumlusu hükümettir. On kişinin hesabını da hükümete soracağız. Bütün bu yapmadıkları denetimler, kayırmacılıkları ortaya çıkıyor.” diye aktardı.

“FİRMAYA KIYAK MI GEÇİLİYOR”

Destici torba yasadaki maddeyle ilgili şu ifadeleri kullandı: “Soma’da hayatını kaybeden tüm işçilerin SGK borçları silinecek maddesi var. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) borçlarını çalışan işçilerin firmaları yatırıyor. O zaman bu borç işçinin borcu mu? Firmanın borcu mu? Yani burada bile firmaya kıyak mı geçiliyor? Ölen işçini SGK borcunu sildiğiniz zaman aslında otomatikmen firmanın yatırması gereken borcu silmiş oluyorsunuz.”

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.