Bu kadarını hedeflemiyorduk

Bu kadarını hedeflemiyorduk
Dost Eli Derneği'ni kurarken büyük hizmetleri yapacağını tahmin etmediklerini belirten Mehmet Seçer, amaçlarının dünyanın neresinde olursa olsun ihtiyaç sahibi insanlara el uzatmak olduğunu söyledi

HAFTANIN RÖPORTAJI
MUSTAFA AKÇA
[email protected]

Bu kadarını hedeflemiyorduk

Dost Eli Derneği'ni kurarken büyük hizmetleri yapacağını tahmin etmediklerini belirten Mehmet Seçer, amaçlarının dünyanın neresinde olursa olsun ihtiyaç sahibi insanlara el uzatmak olduğunu söyledi

Sunuş...
Dost Eli Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Seçer ile derneklerinin hizmetleri hakkında konuştuk. 1995 yılında 5 işadamı arkadaşıyla birlikte gelirlerinin zekatını vermek için ihtiyaç sahibi insanlara yardım yaptıklarını söyleyen Mehmet Seçer, "Yardımlarımız büyüdükçe büyüdü .Yardımlarımızın büyümesi nedeniyle 2001 yılında resmi olarak derneğimizi kurduk. Çok kısa bir zaman içinde tahmin etmeyeceğimiz ölçülerde yardım yapmaya başladık. Türkiye'de 55 şehre, dünyada ise 17 ülkeye yardım eli uzatıyoruz.. Mesela Moğolistan'a ilk camiyi biz yaptık. Yardımlarımızda şeffaflığa çok önem veriyoruz" diyor.

*MEHMET SEÇER KİMDİR?
-1965 yılında Konya'nın Ilgın ilçesinde doğdu. İlköğretimi Ilgın Atatürk İlköğretim Okulu'nda okudu. Liseye İzmir İmam Hatip Lisesi’nde başlayıp son sınıf 1982-1983 yılında Konya İmam Hatip Lisesi'ne gelip buradan tamamladı. Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü'nü kazandı, ancak bazı sıkıntılardan dolayı bir yıl okuduktan sonra üniversiteyi bıraktı. Üniversiteyi bıraktıktan sonra 3 ay imamlık yaptı. Nasibini ticarette arayan Mehmet Seçer, 1986 yılında ticarete atıldı. 1986 yılında şirket kurup burada çalışmaya başladı. Kars'tan İzmir'e kadar toptan; kaset, eğitim CD’leri, bilgisayar malzemeleri ve hac malzemeleri üzerine toptan dağıtım yapan bir şirketi var. Evli ve 4 çocuk babası.

*Dost Eli Derneği ne zaman kuruldu, derneğinizin tarihçesinden bahseder misiniz?
-Dost Eli Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğimiz 2001 yılının Kasım ayında kurduk. 5 işadamı arkadaşımızla bu derneğimizi kurup hizmet vermeye başladık. Aslında biz 5 arkadaş 1995 yılında gelirimizin zekatını vermek için resmi olmasa da insanlara yardımlarımızı yapıyorduk. Yardımlarımız büyüdükçe büyüdü. Yardımlarımızı bir sisteme oturtmak için dernek kurmak istedik. 2001 yılında da resmi olarak derneğimizi kurduk. Dernek kurduğumuzda bu kadar mesafe alacağımızı hiç tahmin etmiyorduk. 5 işadamı arkadaş küçük bir dernek kurarak, çevremizde ve şehrimizde ihtiyaç sahibi insanlara yardım etmeyi amaçlamıştık. Ancak Allah'a (CC) hamdolsun çok kısa bir zaman içinde çok büyük bir yol kat ettik. Derneğimiz büyüdükçe çevremizdeki işadamı ve zengin arkadaşlarımızda bize gelerek, zekatlarını bize verdiler. Bizim vaktimiz olmuyor, bizim yardımlarımızı da insanlara ulaştırabilir misiniz diye istek geldi. Derneğimizin yardımları bu şekilde büyüyerek uluslararası bir dernek konumuna geldi. Şu an birçok arkadaşımız yardım çalışmalarını gerçekleştiriyor. Mesela önceki gün bir grup arkadaşımız Bozkır ilçesinde 500 civarında aileye yardım götürdüler. Konya'da 650 köye yardım yapıyoruz. Arkadaşlarımız her hafta bu köylere yardım götürüyorlar. 2004 yılında 'gıda bankacılığıyla' ilgili bir faaliyet başlattık. Gıda, giyim, yakacak ve temizlik malzemelerini yardım yapan derneklere verilirse vergiden düşürülecek diye yasa çıkmıştı. Bunu Türkiye'de ilk defa biz uyguladık. Şirketler ve fabrikalar derneğimize gıda ve giyim ürünleri getiriyorlar. Biz de bunları ihtiyaç sahibi insanlara ulaştırıyoruz. Bu hususta 55 şehre de yardımcı oluyoruz.
*Kısa bir süre içinde çok büyük bir yol aldık dediniz, dernek olarak geleceğe dair hedefleriniz neler?
-Yetim, fakir ve garip insan dünyanın neresinde olursa olsun ona ulaşmak dernek olarak bizim sloganımız ve bunun için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Biz ilk başta çevremizden ve şehrimizden başladık yardımlarımıza. 2005 yılında da yurt dışı yardımlarımıza başladık. Şu an 17 ülkeye yardımlarımızı ulaştırıyoruz. İlk gittiğimiz ülke Nijer oldu. Arkadaşlarımız ülke ülke gezerek yardımlarımızı götürüyoruz. Biz gücümüz yettiği kadar dünyanın neresinde olursa olsun muhtaç insanlara ulaşacağız. Derneğimizin ismi de Dost Eli, biz insanlara dost eli uzatıyoruz. 
'55 ŞEHRE VE 17 ÜLKEYE DOST ELİ UZATIYORUZ'
*Dernek olarak Yurt içinde ne tür çalışmalar ve hizmetler yürütüyorsunuz?
-Derneğimizin merkezi Konya. Diğer şehirlerde şubelerimiz yok. Başka şehirlere şube açmak gibi bir hedefimiz de yok. Ancak destek olduğumuz; Ağrı, Samsun, Van, Batman, Karaman, Afyon, Gaziantep, Şanlıurfa gibi 55 tane il var. Dernek kurmak zor olduğu kadar bunu yürütmek daha zor. Şöyle ki bazı derneklerimizin başına istenmeyen durumlar geldi. Avrupa'da derneğin birinde yolsuzluk yaptığı iddia edildi ve derneğin Türkiye'deki şubeleri de sıkıntı yaşadı, yaşıyor. Bizim başımıza da böyle bir durumun gelmesini istemiyoruz. İsmimiz ve amblemimiz tescilli. Şube açmıyoruz ama 55 ilde bulunan yerel derneklerle yardımcı oluyoruz. Şehirlerinde dernek kurmak isteyen insanlara gerekli bilgiler paylaşarak eğitim veriyoruz. Mesela geçen hafta Şanlıurfa'dan 6 işadamı arkadaş biz dernek kurmak istiyoruz bize yardımcı olur musunuz diye müracaatta bulundular. Gerekli yardımlarımız tabi ki verdik.  Şehirlerdeki dernekler kendi isimlerinde faaliyetlerine devam ediyorlar. Bizim o derneklerle irtibatımız, iletişimimiz sürüyor. Sorun yaşadıkları anda yardımlarımızı götürüyoruz. İlk yardımlarında onlara gıda ve giyim gibi yardım yapıyoruz. Kurulan bir derneğin uzun soluklu olması için derneğin bayağı bir yol almasını gerekiyor. Biz Dost Eli Derneği olarak, başka şehirlerde kurulan yerel derneklerin yol almasını sağlıyoruz. Şimdi diyecekler bu da şube kurmak gibi değil mi diye. Biz o derneğin kurulması aşamasında yardımcı oluyoruz. Bu dernekler kendi isimlerinde kendi şehirlerinde topladıkları yardımları muhtaç insanlara ulaştırıyorlar. Bu nedenle bu derneklerin Dost Eli Derneği'nin şubesi demek doğru olmaz.
*Yurt dışındaki çalışmalarınız ne ölçüde ve hangi ülkelere daha çok önem veriyorsunuz?
-Derneğimiz yurt dışında ise; Azerbaycan, Mali, Senegal, Nijer, Gürcistan, Moğolistan, Tanzanya, Bosna Hersek, Yemen, Sudan, Pakistan, Lübnan, Liberya, Filistin, Burkina Faso, Bangladeş ve Kazakistan olmak üzere 17 ülkede hizmetlerimiz var. Şu an en çok Nijer ve Moğolistan'a yardımlarımız oluyor. İlk yurt dışı yardımımız Nijer'e oldu. Birleşmiş Milletler (BM)'nin gazetelerde açıklaması vardı, 'Nijer'de açlıktan yüzlerce insan günlük ölüyor' şeklinde. Biz dernek olarak bu haberi araştırdık. Ve gerçekten insanlar açlıktan ölüyor. Avrupa ülkeleri buraları yıllarca sömürmüş. Ülkenin kullanabileceği kaynakları neredeyse bitirmişler. Ülkede kaos ortamı çok fazla, insanlar çalışacakları iş bulamıyor. Bu durum nedeniyle 2005 yılından Nijer'e gittik ve yardım yapmaya başladık. Biz bu ülkeye elimizden geldiğince yardımlarımızı yapmaya çalışıyoruz. Mesela Ramazan ayından sonra 36 sağlık ekibimizle birlikte bu ülkeye gideceğiz. İnsanlara gıda ve sağlık hizmetleri götüreceğiz. İnsanların çoğunda katarak hastalığı var. Genç yaşta kör oluyorlar. Sağlık ekiplerimizle bu insanlara yardımcı oluyoruz. Bu Nijer'e 14. seferimiz olacak. İnsanlar biz oraya gidince çok mutlu oluyorlar. Afrika'nın büyük bir bölümü açlıkla yüz yüze. Birçok insan parayla bile karşılaşmamış. Yine Nijer'de keçi programlarımız oluyor. İnsanlara keçi dağıtıyoruz, insanlar bu keçileri besliyor ve çoğaltıyor. Bu şekilde ufaktan ufağa insanların refah seviyelerinin yükselmesini amaçlıyoruz.
Moğolistan'da da yardımlarımıza son hız devam ediyoruz. Moğolistan'da İslami bir yaşam yok. Burada kültür ve İslami faaliyetler yapıyoruz. Moğolistan'dan bize 2007 yılında Kurban Bayramı'nda kurban programı yapmamız için talep gelmişti. Biz de bu talebe karşılık vererek Müslümanların olduğu bölgede kurban kestik. Nijer maddi açlıkla imtihan ediliyor, Moğolistan ise manevi açlıkla imtihan ediliyor. Biz her iki ülkeye ihtiyaçları olan yardımı yapmaya çalışıyoruz. Diğer 15 ülkede de çeşitli çalışmalarımız var. Müslümanlar olarak ihtiyacı olan ülkelere yardım yapmak için gitmeliyiz. İmkanı olan arkadaşlar bu ülkeleri görmeleri gerekiyor. Biz yardım hizmetleri için gittiğimiz ülkelerde o kadar güzel karşılanıyoruz. İnsanlar sanki yıllardır bizi bekliyorlarmış gibiler. Allah (CC) güç verdiği sürece bu ülkelere yardım etmeye her zaman gideceğiz.
'MOĞOLİSTAN'A İLK CAMİYİ YAPMAK BİZE NASİP OLDU'
*Moğolistan'ın ilk camisini derneğiniz yaptı. Sizi buna vesile kılan ne oldu?
-Moğolistan'ın başkenti Ulanbator'a hayırsever bir arkadaşımızın sayesinde Ulanbator İslam Kültür Merkezi ile Hazreti Ömer Camisi'ni yaptık. Az önce söylediğim gibi 2007 yılında gerçekleştirdiğimiz kurban hizmeti sırasında İstanbul'dan katılan bir gönül ehli arkadaşımız ben buraya cami yaptırmak istiyorum dedi. Moğolistan'da az da olsa Müslüman var ancak bu insanlarda İslam Dini adına hiç bir şey bilmiyorlar. Hayırsever arkadaşımız ben burada cami ve kurs açmak istiyorum dileklerini bize yöneltti biz de dernek olarak gerekli yardımlarımızı vererek 2010 yılı içerisinde kültür merkezimizi ve camimizi törenle açtık. Bunu yaptığımız için çok mutluyuz. Ulanbator'daki insanlar o kadar çok mutlu oldular ki insanların görmesi gerekiyor. Camimizin alt katına açtığımız kültür merkezinde insanlara ve özellikle çocuklara İslam Dini'ni öğretiyoruz. Moğollar, Rusya altında her şeylerini unutmuşlar. Zaten insanların yüzde 80'i sarhoş. Sabah akşam içki içiyorlar. Bu insanların manevi açlıklarını gidermek istiyoruz. En azından çocukları kurtarmak hedefimiz. Zaten insanlarında bu yönde istekleri var. Moğolistan'daki insanlar, biz bittik bari çocuklarımız bizim gibi olmasın diyor. Bu istek üzerine açtığımız Hazreti Ömer Camimiz 250 metrekare alandan oluşuyor. Kursumuzda da 50 kişiye din eğitimi veriyoruz. Cami ve kültür merkezinde görevlendirdiğimiz arkadaşlarımız var. Arkadaşlarımız Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İlahiyat Fakültesi mezunu iki insan. Hanımlarıyla beraber orada hizmet faaliyetlerini yürütüyorlar. Cami ve kültür merkezi Moğolistan için çok büyük bir olay. Kültür merkezinde 100'ün üzerinde talebe mezun ettik. Şu an ise 35 talebeyi eğitiyoruz. Yazın gelip giden talebelerde oluyor. Biz buraya bir tohum ektik. İnşallah bu tohum büyüyüp yayılacak ve tüm ülke kurtulacak biz bunu amaçlıyoruz. Ulanbator'da yaptığımız hizmeti gören Nalayhan şehrinden deki insanlar bizim şehrimize de cami açın isteği geldi. Burada bulanan insanlarda arkadaşlarımıza yalvarır derecesinde cami yapılması için istekte bulunmuşlar. Bu şehirde de gerekli çalışmalara başladık, hayırseverlerden biri orada arsa aldı, diğer kuyu vurdurdu, diğer bir arkadaşımız temelini attırdı ve başka bir arkadaşımız cami yaptırma sözü verdi. Bu ayın 15'i gibi Moğolistan'a arkadaşlarımız gidecek bir ay orada kalarak çalışmaları yürütecekler. İnşallah kış gelmeden Moğolistan'a ikinci camiyi de yapmış olacağız. Bu hizmetler bizi mutlu ederken gururlandırıyor.
'DERNEĞİMİZE BAĞIŞLANAN HERŞEYİN KAYDI BULUNUYOR'
*Yardımlarınızda şeffaflığa ne kadar önem gösteriyorsunuz?
-Yardımlarımızda en önemli unsurun şeffaflığın olduğunu biliyoruz ve bu yönde çalışıyoruz. Kesinlikle bir yere yapılan bağışı başka bir yere kaydırmıyoruz. Mesela insanlar bize para yatırdıklarında, paranın nerede harcanması gerektiğini de belirtiyor. Biz o parayı veya bağışı orada kullanıyoruz. Daha fazla ihtiyacı olan başka bir yer dahi olsa kaynağı oraya kaydırmıyoruz. Çünkü insanlar bize yardımı o yer için verdi. Bizim o bağışı başka bir yerde kullanmaya hakkımız yok. Böyle bir durumun hesabını da veremeyiz. Mesela Pakistan'daki doğal afet sonrası insanlar büyük meblağlarda derneğimize para yatırdılar. Pakistan'da çok büyük yardımlar yaptık. Buraya 51 tane kuyu açtık. Bu kuyuları sürekli takip ediyoruz. Bozulanları tamir ediyoruz. Ama hala para bulunuyor. Şimdi ev yapmaya başladık. Biz bu parayı oradan almayacağız, para bitene kadar yardımlarımız devam edecek. Diğer şeffaflığımız ise her ürünün üstünde barkot yapıştırıyoruz. Türkiye'de bu sistemi kullanan ilk derneklerdeniz. Mesela bir fabrika bize 50 tane mont vermiş. Biz o montun üstüne, montu kimin gönderdiği, ne zaman verdiği ve bizim hangi tarihte kime  verdiğimiz gibi bilgilerin yer alan barkot yapıştırıyoruz. Bu işlem biraz zor oluyor ama şeffaflık olması için ve derneğimize gelen her şeyin hesabını ortaya koymak için bunu yapıyoruz. Biz bu çalışmaları da tüm hayırseverlerle paylaşıyoruz. Hayırsever bir abimiz bu barkot hizmetine inanmamış. Ziyaret için gitti bir köyde kendisinin yardım için verdiği elbiseyi bir çocuğun üstünde görmüş. Bizim barkot hizmetimizin ne kadar doğru olduğunu öğrenmek içinde çocuğun ismini almış. Bize geldi ve benim yardım yapılması için verdiğim elbiseler kimlere verildi öğrenmek istiyorum dedi. Biz de bilgisayardan o abimizin verdiği elbiseler kimlere ve hangi tarihte verilmiş bilgilerini çıkarıp kendisine verdik. Abimiz listeye baktı. Kendisinin not ettiği çocuğu listede görünce çok mutlu oldu. Olayı bize anlattı. Böyle bir şey yaptığınıza inanmamıştım dedi. Biz yaptığımız ve aracı olduğumuz yardımların tüm bilgilerini not ediyoruz.
*Dernek olarak yardımlarınızı dağıtırken nelere dikkat ediyorsunuz, müracaatta bulunan herkese yardım yapıyor musunuz?
-Tabi ki her isteyene yardım yapmıyoruz. 23 bin aile bize müracaatta bulunmuş. Biz her ay bin 500 aileye yardım ederiz. Yardım isteğinde bulunan ailelerinin; geliri, maddi durumu araştırıyoruz. Tespit ekiplerimiz ailelerin beklemedikleri bir zamanda evlerine ziyarette bulunuyor. Gerçekten ailenin ihtiyacı varsa yardımlarımızı veriyoruz. Derneğimiz bize müracaatta bulunmayan ancak ihtiyaç sahibi insanları da bulup yardım yapıyoruz. Eğitim konusunda ihtiyaç sahibi öğrencilere burs veriyoruz. Özellikle yetim çocukların tüm eğitim masraflarını karşılıyoruz. Yardımlarımızı da sadece maddi olarak yapmıyoruz. Öncelikle insanlarla konuşuyoruz. Fakirliğin hayatın sonu olmadığını, hayata tutunabilmeleri için uzman arkadaşlarımızla insanları buluşturuyoruz. Çalışmaları yönde fakir insanlarla konuşma yapıyoruz. İnsanlara yapabilecekleri iş ayarlıyoruz. Biz birinci planda insanlara iş buluyoruz. Hala maddi ihtiyacı varsa da yardımcı oluyoruz. Ancak kişi bizim bulduğumuz işlerde çalışmıyorsa yardımlarımızı kesiyoruz. İnsanlarımız yatmaya, beleşten geçinmeye maalesef alışmışlar. Biz bunu ortadan kaldırmak istiyoruz. İnsanlar önce çalışmalı elinden geleni yapmalı ama hala evini geçindiremiyorsa biz devreye gireriz. Şu an 500'ün üstünde insana iş bulduk. Her ay ailelere de yardımlarımız devam ediyor. Ülkemiz aslında zengin bir yer. Afrika'yı görünce bizim ülkemizdeki ihtiyaç sahibi insanlar çok iyi durumdalar. 
*Hasta misafir hanenizde ne tür hizmetler veriyorsunuz ve böyle bir hizmet vermeye sizi ne teşvik etti?
-Bu hasta misafir hanemizi kurmak dernek olarak bizim hayalimizdi. Konya sağlık hizmetleri yönünden merkez konumuna geldi. Arkadaşlarla gece bir hastaneye giderken insanların dışarıda kaldığını görüyorduk. Dernek olarak başka şehirden ve ilçelerden Konya'ya gelen hasta yakınlarının kalacakları bir yer yapmak istemiştik. Hasta yakını olup da yatacak yeri olmayan insanlar için 2009 yılında misafir hane yaptık. Konya'ya gelen hasta yakınlarının dışarıda kalmalarını önlemeye çalışıyoruz. Tüm hastanelere misafir hanemizin bilgilendirici reklamlarını yapıştırdık. Misafir hanemiz 36 yataklı. Günlük de en az 25 civarında hasta yakını insan misafir hanemizde kalıyor. Misafirhanemizde sıcak su bulunuyor, ayrıca insanlara sabah kahvaltısı ve akşam yemeği ikramı da yapıyoruz ve hiç bir ücret talep etmiyoruz.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.