Boğulmaların yüzde 70’i rip akıntısından

Boğulmaların yüzde 70’i rip akıntısından

Kilyos ve Şile plajları başta olmak üzere Karadeniz sahillerindeki uyarı levhalarında “Karadeniz’in cilvesi” olarak nitelendirilen rip akıntısı, profesyonel yüzücülerin bile karşı koyamayacağı güçte olması nedeniyle boğulma vakalarının yüzde 70’ine sebep

İstanbul’un Karadeniz kıyılarında fırtınalı havalarda etkisini artıran, boğulma olaylarının yüzde 70’ine sebep olarak gösterilen “rip akıntısı” konusunda uyarı yapıldı.

Batıda Binkılıç’tan doğuda Ağva’ya kadar tüm sahillerde görülen “rip akıntısı” yazın sıcaktan bunalan İstanbulluların serinlemek için gittiği Kilyos ve Şile’de de etkisini gösteriyor. Günübirlik tatil için en çok tercih edilen Karadeniz plajlarında denize girenler bu tehlikeyle karşı karşıya kalabiliyor.

Sahillerdeki uyarı levhalarında “Karadeniz’in cilvesi” olarak nitelendirilen akıntı, deniz dip yapısının topuk-dalyan-topuk (kum tepeciği-yarık-kum tepeciği) şeklinde olduğu bölgelerde sıklıkla görülüyor. Boğulma olayları açığa doğru çekildiğini fark eden insanların, korku ve panikle çırpınması, kıyıya dönmeye çabalamaları ve yorgun düşerek kendilerini su üzerinde tutamamaları sonucu meydana geliyor.

ÇEKEN AKINTI, BOĞULMA VAKALARININ YÜZDE 70’İNİ OLUŞTURUYOR

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Beji, yaptığı açıklamada, çeken akıntının normalde okyanuslarda görüldüğünü söyledi. Türkiye’de Karadeniz kıyılarında rastlanılan bu akıntının insanları dibe değil, açığa çektiğini belirten Beji, “Jandarmadan aldığımız kayıtlara göre, İstanbul’un Karadeniz kıyılarında olan denizde boğulma olaylarının yaklaşık yüzde 70’i bu çeken akıntılar sebebiyle oluyor. Özellikle o bölge biraz çamurluysa ve bu çok belirgin bir şekilde açığa doğru giden, akarsu gibi bulanık akan bir su gibi gördüğümüzde burada kesinlikle bir çeken akıntı vardır diyebiliriz” diye konuştu.

“AKINTIYA KENDİMİZİ BIRAKMAMIZ LAZIM”

Bu durumda ilk aşamada mümkün olduğu kadar sakin olup yalnızca su üstünde kalmaya çalışmak gerektiğinin altını çizen Beji, şunları belirtti

“Su üstünde kalıp bu akıntıyla beraber, zayıfladığı yere kadar akıntıyla gidilecek. Yani direnip geriye dönmeye kesinlikle çalışılmayacak. Zayıfladığı yere kadar akıntı üstünde açığa doğru gidilecek. Açığa gidildikten sonra da artık akıntı yavaşladığında, akıntı kanalının dışına, sağa veya sola nasıl uygunsa artık akıntı kanalının dışına çıkılmalıdır. Ondan sonra o akıntı kanalının olduğu yerin farklı bir yerinden artık çıkıldıktan sonra ondan sonra geriye dönmeye çalışmalı.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.