BM Genel Kurulu'nda Suriye zirvesi
193 üyeli BM Genel Kurulu'nun Suriye konulu toplantısında üye ülkelerin çoğu Suriye'deki uluslararası toplumun harekete geçmesini isterken bazı ülkeler tam tersini savundu.
Genel Kurul Başkanı Nasır Abdülaziz El Nasır'ın girişimiyle düzenlenen toplantıda söz alan İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Mark Lyall Grant, Rusya ve Çin'in vetoları nedeniyle Suriye'de şiddet ve baskıyı sona erdirmeye yardımcı olacak BM Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) karar tasarısının engellenmesinin ardından Esad rejiminin ülkede saldırılarını artırdığını, Humus başta olmak üzere pek çok kasaba ve kenti bombardımana tuttuğunu belirtti.
Suriye'de son günlerdeki saldırıların artmasıyla birlikte 6 binden fazla insanın öldüğünü belirten Grant, Esad'ın şiddeti durduracağına yönelik verdiği sözleri tutmadığını, uzun dönemde Esad'ın stratejisinin başarısızlığa mahkum olduğunu söyledi.
''Bize daha beklememizi, sabırlı olmamızı söyleyenler var, ama bir yıla yakın zaman geçti, reform yerine ölümler devam ediyor'' diye konuşan Grant, Arap Birliği'ne destek verdiklerini ve Arap ülkelerinin Genel Kurula getirmek istedikleri karar tasarısını da BM üyesi tüm ülkelerin desteklemesi gerektiğini vurguladı.
Grant, ''Suriye'nin Dostları Grubu'nun oluşumu sırasında Arap Birliği ile beraber çalışacağız. Ancak bu girişimler tek başlarına yeterli değil. Suriye halkı BM'nin kendilerini utanç verici bir şekilde terk ettiğini hissediyor, biz de onlara hep beraber bunun böyle olmadığını gösteren açık bir mesaj göndermeliyiz'' dedi.
Libya'nın temsilcisi İbrahim Dabbaşi de konuşmasında, ''Suriyeli despotlar Kaddafi'nin kaderini paylaşacak'' diyerek, Rusya ve Çin'in BMGK'daki vetosunun Suriye hükümetine ''öldürme yetkisi'' verdiğini öne sürdü.
Kurul'da söz alan ülkelerin çoğunluğu, uluslararası toplumun Suriye'de şiddetin sona ermesi için harekete geçmesini savundular ve 24 Şubat'ta Tunus'ta düzenlenecek Suriye'nin Dostları Konferansını memnuniyetle karşıladıklarını belirttiler.
Venezuela, İran, Kuzey Kore ve Nikaragua'nın BM Daimi Temsilcileri ise öncelikle bu toplantının Genel Kurulda düzenlenmesinin yanlış olduğunu öne sürerek, BM'nin Suriye'nin içişlerine karışmaması gerektiğini belirttiler. Venezuela temsilcisi, Esad'ın Arap Birliği'ne verdiği sözleri tuttuğunu da ileri sürdü.
Toplantı devam ediyor
Suriye'de son günlerdeki saldırıların artmasıyla birlikte 6 binden fazla insanın öldüğünü belirten Grant, Esad'ın şiddeti durduracağına yönelik verdiği sözleri tutmadığını, uzun dönemde Esad'ın stratejisinin başarısızlığa mahkum olduğunu söyledi.
''Bize daha beklememizi, sabırlı olmamızı söyleyenler var, ama bir yıla yakın zaman geçti, reform yerine ölümler devam ediyor'' diye konuşan Grant, Arap Birliği'ne destek verdiklerini ve Arap ülkelerinin Genel Kurula getirmek istedikleri karar tasarısını da BM üyesi tüm ülkelerin desteklemesi gerektiğini vurguladı.
Grant, ''Suriye'nin Dostları Grubu'nun oluşumu sırasında Arap Birliği ile beraber çalışacağız. Ancak bu girişimler tek başlarına yeterli değil. Suriye halkı BM'nin kendilerini utanç verici bir şekilde terk ettiğini hissediyor, biz de onlara hep beraber bunun böyle olmadığını gösteren açık bir mesaj göndermeliyiz'' dedi.
Libya'nın temsilcisi İbrahim Dabbaşi de konuşmasında, ''Suriyeli despotlar Kaddafi'nin kaderini paylaşacak'' diyerek, Rusya ve Çin'in BMGK'daki vetosunun Suriye hükümetine ''öldürme yetkisi'' verdiğini öne sürdü.
Kurul'da söz alan ülkelerin çoğunluğu, uluslararası toplumun Suriye'de şiddetin sona ermesi için harekete geçmesini savundular ve 24 Şubat'ta Tunus'ta düzenlenecek Suriye'nin Dostları Konferansını memnuniyetle karşıladıklarını belirttiler.
Venezuela, İran, Kuzey Kore ve Nikaragua'nın BM Daimi Temsilcileri ise öncelikle bu toplantının Genel Kurulda düzenlenmesinin yanlış olduğunu öne sürerek, BM'nin Suriye'nin içişlerine karışmaması gerektiğini belirttiler. Venezuela temsilcisi, Esad'ın Arap Birliği'ne verdiği sözleri tuttuğunu da ileri sürdü.
Toplantı devam ediyor
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.