Biz hiç ah almadık

Biz hiç ah almadık

KÖSEOĞLU: “Süper Lig Konya’ya Lüks” diye kurduğum cümleler, bu işten nemalanmak isteyen ve bizi göndermek isteyenler tarafından farklı farklı yönlere götürüldü, dahası tamamen çarpıtıldı

KÖSEOĞLU: maaşları en geç 3’ünde, bilemedin 5’inde dağıtırdık. Oyuncularımızı ve çalışanlarımızı mağdur etmedik. Onların bedduasını değil, dualarını aldık. Bunların hepsi başarıda birer etken

Konyaspor’un efsane başkanlarından Mehmet Köseoğlu, Konya TV’de katıldığı spor programında yeşil-beyazlı ekiple ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Eski başkan Köseoğlu, kulübün bu noktalara gelmesinde yönetim zaaflarının önemli bir rol oynadığını belirterek, Konyaspor’un birlik ve beraberlikle bu kaotik ortamdan çıkabileceğini söyledi. Köseoğlu, Konyaspor’la ilgili çok şey söyledi.  İşte Köseoğlu, işte söyledikleri.

KOLTUKTAN BEKLENTİMİZ YOKTU

Takım çaycısından malzemecisine, masöründen futbolcusuna, yönetiminden başkanına kadar bir bütünlük arz etmesi lazım. Kulübün başına parlak bir dönemde gelmedik. Kulübü biz parlak döneme getirdik. Konyaspor, o zamanki parayla 6.5 trilyon borcu olan, borç batağında kayyuma gitmiş bir kulüptü. Biz geldiğimizde koltuğa oturmadan alacaklılar kapıya geldi. Kulübü  7. ayın 22’sinde aldık ve kulüpte tek futbolcu yoktu. Göreve geldiğimizde ligin başlamasına 20 gün vardı. 3 günde 19 transfer yaptık. Kulübü aldığımızda kayyuma devredildiği için ‘takım düşmesin yeter’ dediler. Takımı kurarken de ‘kesin şampiyon olacağız’ diye kurmadık. İşin sırrı bizim yönetimimizde bencilik  değil, bizcilik ve arkadaşlık vardı. Oturduğumuz koltuktan hiçbirimizin bir beklentisi yoktu. Koltuğumuzu sıçrama tahtası olarak görmedik. Tek hedefimiz vardı, bu takımı başarıya götürmek. Başka bir hedefimiz yoktu. O dönem iyi bir yönetim oluşturduk. Bunda birçok arkadaşımın da katkısı vardır. O günkü 22 kişilik yönetimle her zaman görüşürüm. Özellikle 7-8 arkadaşımızla sürekli görüşürüz. Bu bir arkadaşlık bağıdır. Bu arkadaşlığın sağlanabilmesi ve tek ses çıkabilmesi için bu insanların birbirine güvenmesi lazım..Yönetimdekilerin arkası dönük bile olsa ‘arkadaşıma güveniyorum’ diyebilmesi lazım. Biz önce kendi içimizde birlikteliği sağladık, daha sonra teknik ekibimizle uyum içinde çalıştık. O dönemde de her şey güllük gülistanlık değil, aksine borç paçamızdan akıyordu. Ama biz iyi bir aileydik. Şimdi bu insanlar küstürüldü. Bizim dönemimizden kalan futbolcuları zorla gönderdiler. Kaleci Özden beni aradı ve ağlayarak ‘gidiyorum başkanım’ dedi. Futbolcuların yanı sıra teknik ekipten, kulüp çalışanlarından bile gönderilenler oldu.

ÇALIŞANLARIN DUASINI ALDIK

Bizim yönetimimiz kucaklayıcı bir yönetimdi. Şehrin her kesiminden insanlar vardı. İyi bir ortamı oluşturduk. O kadar sıkıntıya rağmen oradan buradan para bularak bu takımı parasız bırakmadık. Her 4 maçın sonunda maç başlarını veriyorduk. Her hafta da galibiyet ya da beraberlik primlerini dağıtıyorduk. Çalışanların maaşlarını en geç 3’ünde, bilemedin 5’inde dağıtırdık. Oyuncularımızı ve çalışanlarımızı mağdur etmedik. Anların bedduasını değil, dualarını aldık. Bunların hepsi başarıya birer etken. Taraftarımızda bize güvenirdi. Bizim maçlarımız nadiren 10.000 kişinin altına düşerdi.1.Lig’de 15-20 bin seyirciye maçlar oynadık. Bizim kurduğumuz takım 1.Lig’de ilk senesinde gol kralı çıkardı. O dönemde milli takıma iki futbolcu verdik. 20.000 liraya aldığım Sedat’ı 750.000 e sattılar. 350.000 liraya aldığımız Zafer Biryol’u 1.000.000 liraya sattılar, üstüne de Murat Hacıoğlu’nu aldılar. O günden bugüne takımda böyle bir başarı elde edildi mi? Böyle bir konumdayken bizimle uğraştılar, altımızı oymaya çalıştılar. Ama zaman bizi haklı çıkardı.

BU YÖNETİMDE SIKINTI VAR

Eğer bir maçta ilk dakikadan 90. dakika yönetim aleyhine tezahürat yapılıyorsa bir sıkıntı var demektir ve genel kurul çaredir. Konyaspor’a sahip çıkacak birileri olacaksa ve gönüllerine göre bir liste oluşturma imkanı verilecekse, o da bir çaredir. Yönetime sahip çıkacak kimse kalmadı, hadi 8-9 kişi bir araya gelelim, bir yönetim oluşturalım mantığı  çare değildir. Yönetimsel sıkıntı olduğu bir gerçek. Bunu kimse inkar edemez.  Senin futbolcularını taşıyan otobüs Uşak yolunda durulup 3 saat bekletiliyorsa, bu işte bir sıkıntı var demektir.  Sen o zaman bu takımdan ne beklersin. Şu aşamada yapılacak kongrenin sağlıklı bir kongre olacağını sanmıyorum. Biz yaptığımız genel kurullarda bütçemizi alacağımızı vereceğimizi tek tek açıklayıp divana sunardık. Şimdi toplam borç bile söylenmiyor. Her şeyin üstünü kapatmaya çalışırsak bu borçlar 50 trilyona da varır. Genel Kurullar her şeyin açıkça konuşulacağı yerlerdir.

BU ŞARTLARDA BANK ASYA’DA LÜKS

“Süper Lig Konya’ya Lüks” diye kurduğum cümleler, bu işten nemalanmak isteyen ve bizi göndermek isteyenler tarafından farklı farklı yönlere götürüldü, dahası tamamen çarpıtıldı. Çünkü, şehrin ilgisizliği, insanların Konyaspor’a öcü gibi bakması nedeniyle söylemiştim bu lafları. Yine söylüyorum, bu şartlarda, bu sağlıksız ortamda  ‘Bank Asya’da bize Lüks’. Çünkü, takıma yine ilgi yok, takım yine sahipsiz. Bank Asya ligindeyiz ve 300-500 kişiye futbol oynuyoruz. Biraz acı konuşuyorum ama bunu Konyalı bir düşünsün. Yönetime bir tepki varsa,  bu yönetimi getirecek olan da götürecek olan da Konyalıdır, delegelerdir. Birilerine küserek maçlara gelmemek Konya’ya çok şeyler kaybettirir.

YENİ STAD MUTLAKA YAPILMALI

Şehrin yeni bir stadının olması kötü bir şey değil, ancak içini de doldurmak lazım. 38 000 kişilik stat Konya’ya yakışır, ama bunun içinde bir de Süper Lig takımı olması lazım. Süper Lig takımlarının gelirleri arttı. Stat yapılırken, o stada yakışan da iyi bir takımın olması lazım. Getirin bıraktığım Konyaspor’u bana tekrar alayım Kimseden tek kuruş istemem. Süper Lig’de en kötü 20 milyon yayıncı kuruluştan geliyor. Forma gelirleri, sponsor gelirleri, maç günü gelirleri, aşağı yukarı 30 milyon gelir var. Süper Lig’deki bir takımın kimseye ihtiyacı yok. Konyaspor’a parası pulu olan yönetici değil, akıllı olan, kafası çalışan yöneticiler lazım. Bu insanlar da şehrin her kesiminden seçilmeli.

BU TAKIM ÇOK KÖTÜ DEĞİL

‘Konyaspor, Buca ve Sakaryaspor deplasmanlarından kaç puan getirir’ diye kime sorsanız,  ‘iki puan getirir’ diyen az olurdu sanırım. Çünkü önceki maçlardaki performansı çokta iç açıcı değildi. Ama hiç beklenmedik bir 4 puan getirdi. Bu 4 puanın ilerisi için çok önemli olduğu kanaatindeyim. Sakaryaspor maçında Konyaspor umut veren bir oyun oynadı. Özellikle Serbay’ın Recep’in kaleciyle karşı karşıya kaldıkları pozisyonlar vardı. Bunları da değerlendirebilseydik sonuç çok farklı olabilirdi. Deplasmandan alınan 4 puan iyi İnşallah deplasmanda alınan bu puanları içerdeki Kartalspor maçı ile süslerler ve kendilerine olan özgüvenleri de artar. Konyaspor’da Süper Lig’den gelen 8 oyuncu dışındaki genç oyuncular iyi motive edilirse, bu takım çok da kötü bir takım değil. 5. maçımızı oynadık ilerleyen haftalarda gençlerin takıma uyumu artacaktır. Konyaspor anormal bir durum olmazsa bu gidişatıyla bu sene lig’de kesin kalır. Çünkü diğer 17 takıma baktığımızda Konyaspor’un çok çok üstünde  bir takım yok.