Başkomiserin Babası: Mal Varlığına Baksınlar, Devleti Kim Hamutuyla Yutmuş?

Yolsuzluk operasyonunu yürüten polislere yönelik operasyonda tutuklanan Başkomiser Hasan Hüseyin Danacı’nın ailesi, hüzün ve sevinci bir arada yaşıyor. Önceki gün torunlarının dünyaya gelmesine sevinen aile, oğullarının ise haksız yere içerde tutulmasına tepkililer. Çocuklarının yemin töreninde verdiği yemine sadık kaldığını ifade eden baba Danacı, gözyaşları içinde "Ben bir emekli maaşıyla yetiştirdim onu. Gayrimenkullerin hepsinin şeceresine baksınlar. Devleti kim hamutuyla yutmuş?" dedi.

Yolsuzluk operasyonunu yürüten ekipte yer alan ve sahur vakti gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Başkomiser Hasan Hüseyin Danacı’nın eşi Merve Danacı önceki gün bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Sekiz günlük gözaltından sonra tutuklu yargılanmasına karar verilen Danacı’nın evinde mutluluk ve hüzün bir arada. Oğullarının haksız şekilde içerde tutulduğunu savunan Danacı ailesi, Yağmur ismini verdikleri torunlarının dünyaya gelmesinden dolayı buruk bir sevinç yaşıyor.

Polis akademisinden derece alarak mezun olan oğlunun mezuniyet töreninde bizzat Başbakan Erdoğan tarafından takdirle taltif edildiğini anlatan baba Mehmet Ali Danacı, oğlu hakkındaki ‘evrakta sahtecilik’ ve ‘usulsüz dinleme’ suçlamalarına sert tepki gösterdi. Baba Danacı "İsnat edilen bu iki suç da polis salahiyet kanuna göre amirleri de çok iyi bilir, hakimin imzasına rağmen dinlenmemesi suç teşkil eder. Benim oğlumun görevin yaptı." diye konuştu.

"ÇOCUKLARIMIZ, YEMİN TÖRENİNDE VERDİKLERİ YEMİNE SADIK KALDILAR"

Başkomiser Hasan Hüseyin Danacı’nın babası "Yetiştirdiğim çocuğu biliyorum. Devlet terbiyesi ile, vatan terbiyesi ile, İslami bir terbiye ile yetişen bir çocuk. Mezuniyet töreninde Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan da vardı. Hepsini tek tek tebrik etti. Çocuklarımızın yemin töreninde güzel bir konuşma yaptı." dedi. Oğlunun mesleğini dört dörtlük yaptığını kaydeden Mehmet Ali Danacı, "Çocuklarımız yemin töreninde verdikleri yemine sadık kaldılar. Gönül arzu eder ki her yemin eden, Meclis’e girerken yemin eden, hukuk diplomasını alırken yemin eden kişiler de yeminine sadık kalmasını istiyorum." şeklinde konuştu.

GÖZYAŞLARI İÇİNDE "ÇOK AĞRIMA GİTTİ" DEDİ

Baba Damacı kendisinin emekli maaşıyla evlat yetiştirdiğine dikkat çekerek, "Bir mitingde Sayın Başbakanımız ‘deveyi hamutu ile yuttular’ diye bir ifade kullandı. Bu benim çok ağrıma gitti. Çok ağrıma gitti çünkü mal varlığına baksınlar. Ben bir emekli maaşıyla yetiştirdim onu. Gayrimenkullerin hepsinin şeceresine baksınlar. Devleti kim hamutuyla yutmuş?" derken gözyaşlarını tutamadı.

"BEN ONU TESKİN EDECEĞİME OĞLUM BENİ TESKİN EDİYOR"

İftira atmanın çok büyük bir günah olduğunu ifade eden baba Danacı, oğlunun en kısa sürede aklanarak daha büyük bir şevkle mesleğini yapmaya devam edeceğine inancını vurguladı. Baba Danacı, yaşanan süreçte oğlu ve gelinin moralinin çok yüksek olduğunu ifade ederek "Maşallah onlar çok iyiler. Çünkü en ufak bir endişeleri yok. Yaptıkları her şeyin yasal olduğunu, hukuk içerisinde olduğunu çok iyi biliyorlar. Onun için rahatlar. ‘Baba, bugünler geçer. Hiç endişelenmeyin’ diye ben onu teskin edeceğime onlar beni teskin ediyor." şeklinde konuştu. Yasada dört gün olan gözaltı süresini çiğneyerek oğlunun sekiz gün gözaltında tutulduğuna dikkat çeken baba Danacı, "Buna demokrasi mi diyelim, ileri demokrasi mi diyelim bilemedim." dedi.

BAŞKOMİSER DÜNYAYA GELEN KIZINI HENÜZ GÖREMEDİ

Yolsuzluk operasyonunu yürüten ekipte yer alan ve sahur vakti gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Başkomiser Hasan Hüseyin Danacı ile önceki gün dünyaya gelen kızını hafta içinde buluşturmayı arzu eden aile "Kendisinin ilk çocuğunu kucağına alması hepimizin arzusuydu. Ama maalesef onu göremedi. Bizler Malatya’dan geldik, burada yardımcı oluyoruz. Gelinimizle birlikte kısmet olursa torunumuzu babasına koklatmaya götüreceğiz. Eğer müsaade ederlerse." ifadelerini kullandı

"GÖREVİNİ YAPMAK SUÇSA BİLELİM"

Başkomiserin ablası Demet Çırak ise kardeşinin her gün çıkacak ümidi ile beklediklerini anlattı. Kardeşinin yasadışı hiçbir suça bulaşmadığının altını çizen abla Çırak, "Görevlerini yapmak suçsa, kabullenelim ama biz her gün bekliyoruz çıkacak diye. Sabahlara kadar adliyenin önündeydik. Sahurumuzu, iftarımızı orada yaptık." dedi.

"KİMSE ŞOV İÇİN ÇAĞLAYAN ADLİYESİ’NE GELMEDİ"

Çağlayan Adliyesi önünde uzun süre beklediklerini kaydeden abla Çırak, çok sayıda milletvekilinin bekleşen annelerin yanına destek maksatlı geldiklerinin altını çizerek "Kimse şov amaçlı gelmedi. Allah onlardan razı olsun" diye konuştu. Çırak "Bizi çok onurlandırdılar. Çünkü gelen milletvekili hukukçu. Yapılan usulsüzlüklerden bahsediyor. Usulsüzlükleri belgeleriyle ortaya koyuyor. Şov amaçlı kimse gelmedi. Allah onlardan da razı olsun. Destekçi görmek bizim için çok büyük bir onur." ifadesini kullandı.

İSTANBUL İSTİHBARAT’TAN TENZİLİ RÜTBE İLE MARDİN’E SÜRGÜN

Mezuniyetinden sonra 17-25 Aralık sürecine kadar İstanbul İstihbarat Şube’de yıllarca başarılı bir şekilde çalışan Hasan Hüseyin Danacı, çok sayıda başarı ve takdir belgesine sahip. Danacı’nın yaşanan tayin furyasından sonra önce şubesi değiştirildi. İstihbarat’tan Sosyal Hizmetler birimine alınan Başkomiser Danacı, 10 gün sonra ise tenzili rütbe ile Mardin’e tayini çıkartıldı. Mardin’e henüz gitmeden hakkında çıkartılan tutuklama kararına uyarak kendisi gidip teslim oldu. CİHAN