Bakan Yıldız: 49 Vatandaşın Rehine Olarak Tutulması Bizleri Derinden Yaralıyor

TBMM Genel Kurulu'nun 139. Birleşimi saat 14.00'de yoklama ile açıldı. Birleşimi TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı yönetiyor. Avukatların soruşturma dosyasını görmesini engelleyecek olan Ceza Muhakemesi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Teklifin görüşmelerinin 1 Ekim 2014'den sonraya bırakılmasına dair Danışma Kurulu önerisi kabul edildi.

    Türkiye- Azerbaycan arasındaki Trans-Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemi Hakkında Anlaşmanın Değişikliğine Dair Kanun Tasarısı görüşüldü ve kabul edildi. Görüşmeler sırasında Meclis Genel Kurulu'nda bir de dikkat çekici bir olay yaşandı.

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile genel kurulda telefon görüşmesi yaptı. Bakan Yıldız, bu durumu "Sayın Başkanım, gecikmemden dolayı özür diliyorum, önemli bir telefon konuşması vardı, Sayın Başbakanımızla konuşuyordum. Yüce Meclis'ten tekrar özür dileyerek sözlerime devam etmek istiyorum." sözleriyle açıkladı.

    IŞİD konusunda ise Bakan Yıldız, özellikle son 4 yıl içerisinde Suriye ve Irak'la beraber oluşan ve içerisinde en az 6 tane ayrı çalışan birimin bulunduğu bir örgüt olarak karşımıza çıktığını ifade etti. 49 vatandaşın orada alıkonmuş olması ve rehine olarak tutulmuş olmasının tabii ki herkesi derinden yaraladığını ve üzdüğünü anlatan Yıldız, şöyle devam etti: "Bununla alakalı şu ana kadar yapılan çalışmaların hassasiyeti ve gizliliği ve büyük ölçüde bu nezakete dikkat eden muhalefet de dâhil olmak üzere oradaki insanlarımızın sağlığını ön plana koymuş bulunuyoruz ve her birimizin bu konuya nezaket göstermesi lazım. Bu konu kolay bir konu değil. Tabii 'hallolacak edecek' tarzında bir cümleyi benim burada etmem, hemen peşinen etmem doğru değil ancak bunun siyasi yanlarıyla alakalı -öncelikle oradaki insanımızın sağlığı birinci planda ve her türlü yönleriyle beraber, gerek istihbari gerekse siyasi bütün yönleriyle beraber herhangi bir girişimde eksiklikte bulunulmadı ve en fazla oradaki rehinelerin kurtulmasını isteyen ve çaba sarf eden tabii ki bizler olacağız, her birimiz olacağız. O açıdan, bildiğimiz her konunun kamuoyunda paylaşılması doğru değil ve bununla alakalı da gelişmeleri hep beraber izleyeceğiz. Temennimiz odur ki, ümidimiz odur ki, inancımız odur ki bir an önce bütün bu rehinelerin kurtarılmasıdır." CİHAN