Aydın Tabip Odası: Vatandaşın Cebinden Çıkan Sağlık Harcaması Arttı

Aydın Tabip Odası Başkanı Metin Aydın, sağlık hizmet ortamlarının giderek özelleşmesi, kamunun desteğini vatandaş aleyhine olacak şekilde geri çekmesi sonucu vatandaşların ceplerinden ödediği sağlık harcamalarının bu yıl arttığını söyledi. Aydın, yönetim kurulu üyeleriyle yaptığı basın toplantısında, vatandaşların geçen yıl gelirinin yüzde 15’ini sağlık harcamasına ayırırken bu yıl yüzde 16,8’ini ayıracağını söyledi.

Hükümetin sağlık politikalarını eleştiren ve sağlığın, hükümet tarafından gelir kapısı olarak görülüp kâr amacı güden politikalar izlendiğini ileri süren Oda Başkanı Aydın, “Türkiye'de Kamu Hastane Birlikleri (KHB) uygulamasına geçeli iki yol oldu. Sağlıkta Dönüşüm uygulamasının bir parçası olduğunu düşünürsek, bu sağlık politikaları aslında 2003 yılından itibaren Türkiye'de yürürlükte. Sağlıkta Dönüşüm'le birlikte sağlık hizmetleri kamusal ve koruyucu sağlık hizmetleri niteliğini kaybetmiş, ilaç ve tıbbi malzeme tüketimini arttıran, hastaların sağlığını gelir kapısı olarak gören ve bunun üzerinden kâr etmeyi amaç edinen bir nitelik almıştır. Yani sağlık hizmetleri 1., 2., 3. sağlık hizmet basamaklarının tümünde özelleşmiştir. Kâr edebilmek için de hastaların sağlık hizmet başvuruları kışkırtılmış, hastaların tedavileri kalite ve hakkaniyete bakılmadan, iyi ve etik hekimlik uygulamaları gözardı edilerek, sağlık hizmet tüketimini arttıracak şekilde hızlandırılmıştır. Tüm bu nedenlerle Sağlıkta Dönüşüm'le sağlık harcamaları artmış, bugün 84 milyar 390 milyon TL 'ye ulaşmıştır. Sağlık hizmet ortamlarının giderek özelleşmesi, kamunun desteğini vatandaş aleyhine olacak şekilde geri çekmesi sonucu vatandaşların ceplerinden ödedikleri paralar giderek artmış, toplam sağlık harcamalarının içindeki payı yüzde 16,8 e ulaşmıştır.” dedi.

Sağlık çalışlarının iş yükü ve çalışma süreleri arttığını, iş güvencelerinin azaldığını da söyleyen Metin Aydın, "Çalışanların gelirleri performans ücretlerine endekslendiği ve bu ücretler de emekliliğe yansıtılmadığından çalışanlar, gelir kaybı yaşamamak için senelik izinlerine çıkamaz, nöbet izinleri kullanamaz, bilimsel toplantılara gidemez olmuşlardır. Sağlık harcamaları giderek artarken çalışanlar, daha çok ve uzun süreli çalışmalarına rağmen eskiye göre daha az gelir elde eder hale gelmişlerdir. Yani kendilerine düşen payı, hakkaniyet oranında alamaz duruma gelmişlerdir. KHB ile beraber Aydın ili geneline baktığımızda sağlık hizmetleri altyapısında var olan eksiklikler giderilememiştir. Aydın ilinin genelinde ama özellikle merkezdeki kamu hastanelerinin fiziki koşullarında iyileştirmeler yapılmamış, tıbbi donanım, kişibaşına düşen yatak sayısı ve toplam hasta yatağı sayıları arttırılmamıştır. Yıllardır gündemde olan ama son zamanlarda unutulan, Aydın ili merkezindeki 800 yataklı şehir hastanesi ihtiyacı masal olmuştur. Tüm Türkiye'de olduğu gibi Aydın ilinde de acil servislere hasta müracaatları çok fazladır. Aydın’da acillerin altyapısı, bu hasta müracaatlarını kaldıracak fiziki mekan, donanım ve yeterlilikte değildir. Şiddet sıradanlaşmış, güvenlik hizmetleri şiddeti caydırmak yerine, çeken bir unsur haline gelmiştir. Bazı ilçe hastanelerinde hiç güvenlik hizmetlerinin olmaması ise kabul edilebilir bir durum değildir.” şeklinde konuştu. CİHAN