Arınç'tan Akil İnsanlar açıklaması

Arınç'tan Akil İnsanlar açıklaması

Akil insanlara yönelik iddiaları ve itirazların bir kısmını samimi görmek gerektiğini belirten Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bir kısmının da tamamen ideolojik karşıtlığa dayandığını belirtti.

Akil insanlar konusunun birkaç gündür tartışıldığını ve genelde kabul gördüğünü söyleyen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ancak sürece karşı olanların da akil insanlara karşı olduğunu belirtti. Akil insanlara yönelik iddiaları veya itirazların bir kısmını samimi görmek gerektiğini ifade eden Bülent Arınç,  bir kısmının tamamen ideolojik karşıtlığa dayandığını belirtti. İdeolojik karşıtlığı olanların bu insanları başta reddettiğini vurgulayan Bülent Arınç, “Hatta çok çirkin ifadelerle onları kötülüyorlar. Onların lanetlenmesi gerektiğini, vatan hainleri olduğunu söyleyecek, siyasetçi müsveddesi insanlar da fazlasıyla var." diye konuştu.

Bülent Arınç, 12 Eylül 2010 referandumundan önce olduğu gibi demokrasi, özgürlük adına çözüm sürecine destek olmak adına düşüncelerini ifade edenlerin aforoz edildiğini öne sürdü.

Akil insanların çalışmaların daha verimli olması için süreç konusunda ortak paydası demokrasi olan insanların seçildiğini ifade eden Bülent Arınç, "Çözüm sürecinin Türkiye için önemli olduğunu, barışa giden yolun Türkiye’nin hayat meselesi olduğunu, artık bu kanların ve bu silahların susması, hatta durması, terk edilmesi, Türkiye’de terör konusunun günlük sıkıntı olmaktan çıkması gerektiğini." söyledi.

"HERKESE BEĞENDİRMEK ZORUNDA DEĞİLİZ"

BDP Eş Başkanı Gülten Kışanak'ın ‘akil insanlar kadrosunda Kürt sorunu sürecine vakıf olan insan sayısının az olduğu eleştirisini getirdi. Bununla ilgili düşünceleriniz nelerdir' şeklindeki bir soruya Bülent Arınç, “Bu insanlar, Türkiye’de bilinen ve tanınan insanlar. Ancak bundan tatmin olmayan her kişi bulunabilir. Dolayısıyla BDP Eş Başkanı öyle demiş, kendi eleştirisidir.  Herkese beğendirmek zorunda değiliz. Herkes de kendisini bir başkasına kabul ettirmek zorunda da değil." diye yanıt verdi.

"KOMİSYONA ÜYE VERMEZLERSE BU ONLARIN AYIBI OLUR"

Ak Parti Grup Başkanvekillerinin çözüm sürecine ilişkin TBMM’de verdikleri önergeyle kurulmasını istedikleri komisyona CHP ve MHP’nin üye vermeyeceği yönündeki açıklamalarını da değerlendiren Bülent Arınç, şunları söyledi: “CHP çok zor bir durumda. Böyle bir sürece destek vermesi gerektiğine inanıyor, ama veremiyor. MHP hala bildiği kafayla devam ediyor. 20 sene evvel ne söylediyse, 30 sene evvel neyi savunduysa bugün aynı şeylerle devam ediyor. Dünya değişti, Türkiye değişti, şartlar değişti, ama onlar maalesef değişmediler. Komisyona üye verirler emredici hükmü var. Buna rağmen vermezlerse komisyona üye veren partilerle biz bu çalışmayı yaparız. Bu ayıp da onlar için yeterli olur. Çünkü bu önemli konuda parlamentonun süreci incelemesinde çözüm önerilerinin veya çözüm yolunu takip etmesinde bizce fayda var."

ÇÖZÜM SÜRECİNE DESTEK YÜZDE 60

Yapılan anketlerde çözüm sürecine desteğin Türkiye’de yüzde 60 olduğuna dikkat çeken Bülent Arınç, “En sıcak döneminde yüzde 60 destek çıkıyorsa bu mutlaka artacaktır. Çünkü herkesin kafasının karışık olduğu bir zamanda bütün her şeye rağmen bu çözüme ihtiyaç var diyen, yüzde 60’a yakınsa inşallah daha rahat zamanlarda bu yüzde 80’lerin de üzerine çıkacaktır. Sürece desteğin bugün için bile çok yeterli görüyoruz." diye konuştu.

"TÜRKİYE'DE BEDDUA EDEN BİR KESİM VAR"

Anketlerde çıkan yüzde 40’ın ise kafasının karışık olduğuna değinen Bülent Arınç, şunları söyledi: "Her gün birileri çıkıyor, ciyak ciyak bağırıyor. Siyasette hiçbir ağırlığı olmamış, sadece bağırıyorlar, kendilerine güldürüyorlar. Ciddi bir şey söylediklerini zannediyorlar ama millet onlara kahkahayla gülüyor. Berbat olacaklar. Keşke ‘şu yanlıştır, bu yanlıştır, şunu yapsaydınız’ deseler. Sloganlarla işi götürüyorlar. 40 senedir götürdükleri gibi.  Türkiye'de  ‘inşallah Muaffak olmazlar, inşallah beter olurlar’ diye beddua eden bir çevre var."

"SERMAYENİZ GİDECEK DİYE ENDİŞE EDİYORSUNUZ"

Bu süreç öncesi çok bedellerin verildiğini söyleyen Bülent Arınç, "Bu memleketin en güzel değerleri toprağa düştü. Daha mı düşsün. Az mı geldi? Şimdi onların hatırasına çıkmak demek, Türkiye’de bedenlerin yere düşmemesi demek. Vatanseverliğimizden mi şüphe edeceksiniz? İnancımızdan mı şüphe edeceksiniz? Bunu kimseyle tartışmak durumunda değiliz. Allah, millet, bayrak, tarih dendiği zaman bizden daha iyi bilen varmı? Neyimizden şüphe ediyorsunuz? Sadece sizin sermayeniz gidecek, ondan endişe ediyorsunuz. Halkımızın kabul etmeyeceği hiçbir çözümü kabul etmeyeceğimizi söyledik." şeklinde konuştu.

"OLMAZSA NE YAPALIM OLMADI DERİZ"

Sürecin başarısız olması durumunda, yeniden bugünkü duruma dönüleceğini kaydeden Bülent Arınç, “Dua edelim ki olumlu sonuçlansın. Diyelim ki işler tersine döndü ya da tersine döndürüldü, biz yine görevimizin başındayız. Biz onlara güvenerek yola çıkmadık ki! Olmazsa ne yapalım olmadı diyeceğiz. BDP’den birileri densizlik yapabilir, konuşabilir. Ak Parti’den birileri farklı şeyler söyleyebilir, süreci olumsuz etkileyebilir. Diğer muhalefet partileri içeride ya da dışarıda yanlışlık üstüne yanlışlık yapabilir ama sonuca giden yolda bunların etkilememesi lazım." dedi.

"MHP'Lİ OLMASIM AMA ÜLKÜSÜ KARDEŞLERİMİ SAVUNDUM"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Bursa mitinginde atılan ‘vur de vuralım, öl de ölelim’ sloganlarına, ‘merak etmeyin onunda zamanı gelecek’ şeklinde yanıt vermesini sert sözlerle eleştiren Bülent Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sürece muhalefet etmek doğal. Herkesin bu süreci kabul etmesini bekleyemeyiz. Ama benim gördüğüm kadarıyla, ‘vur de vuralım, öl de ölelim’ diye birkaç yüz kişi bağırmışsa, buna da bir genel başkan ‘onunda zamanı gelecek’ diye hançeresini yırtarcasına bir karşılık vermişse, ‘Ey Bahçeli senin yaptığın hatadır. Hayatının da en büyük hatasını yaptın çünkü senin bu sözlerin suç işlemeye teşviktir’ dedim. Ben MHP tabanına uzak bir insan değilim. Hiçbir zaman MHP’li olmadım ama ülkücü kardeşlerimin davalarını yıllarca savundum. MHP gücü bakımından bize endişe verecek bir parti değil. Miting yapabilir, doğal haklarıdır. Ulusalcısından Kemalistine kadar yelpazenin her tarafından ortak paydası Ak Parti düşmanlığı olan herkes o mitinge gelmiştir. Her şeyi konuşabilir ama kişiliklere saygılı olacaklar. Başta Başbakanımıza ağız dolusu hakaretler etmişlerdir. Biz dahil ne kadar Ak partili varsa hepsi vatan hainidir, hepsi bölücüdür, hepsi hayduttur. Bir genel başkana bu yakışır mı? Sonunda kendisini kaybetmiş 300-500 adama ‘Ben zamanı gelince söyleyeceğim, emri vereceğim o gün gereğini yaparsınız. Bunun gereğinin yapıldığı zamanlar oldu. Koskoca bir gençliği kaybettik.  Eskiden olsa pati hakkında kapatma davası bile açılırdı. Mesela bizim mitingimizde bu yaşansaydı suç işlemenin odağı haine gelmiştir parti diye partiyi kapatırlardı. Refah, Fazilet, Milli Selamet, milli Nizam böyle kapandı. MHP sadece 12 Eylül’de bütün partilerle birlikte kapatıldı. Bu sözlerden bir parti kapatılır mı? Kapatılmaması lazım. Doğru olan da bu, ama sosyal açıdan çok yanlış bir şey. İnsanları şiddet teşvik etmektir. Kaldı ki Sayın Bahçeli’nin çok sakin bir insan olduğunu da biliyoruz. Oturduğu yerde kaşını gözünü oynatmadan saatlerce durduğunu biliyoruz. Onun için takılan isimleri de biliyoruz, ama bunları söyleyecek kadar edepsiz değiliz. Bu yakıştırmalar doğru değil. Mesut Yılmaz ile Ecevit’in arasında saatlerce sağa sola bakmadan durabilmiş bir başbakan yardımcısının bugün etrafında kavga varken bile sırasında başını çevirmeyen bir insan ‘onun da zamanı gelecek’ diyor. Bu tasvip edilemez. Sayın Bahçeli’nin bu sözleri başka yerlerde tekrarlamadığını biliyorum. Herhalde Bursa acı bir tecrübe oldu. ‘Ne demek vurmak kırmak, biz fikrimizi söyler, gelir geçeriz’ diyecek bir genel başkan olsa,sayın Bahçeli daha iyi olur."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.