Ankara kültürel dönüşüm modelidir

Ankara kültürel dönüşüm modelidir

Konya Aydınlar Ocağı'nın düzenlediği Selçuklu Salı Sohbetlerinde tarihçi Prof. Dr. Caner Arabacı, Cumhuriyetimizin Yüzüncü Yılında Ankara'nın Başkent oluşu ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu anlattı.

Ankara'nın Selçuklu dönemi ve sonrası, Osmanlı dönemi ve Milli Mücadele dönemi olarak değerlendirilmesi gerektiğine işaret ederek sözlerine başlayan Arabacı, “Ankara'nın her tarafında ahi eserleri vardır. Burası bir Ahi şehridir. 1919-1927 arasında İstanbul'da devlet işgal altındaydı, Anadolu şehirlerinin birçoğu işgal altındaydı ama Ankara işgalde değildi” dedi. Mustafa Kemal’in Ankara'ya geldiği sırada ahilerin meydana bayrak dikerek karşıladıklarını anlatan bayrak Arabacı, “Bu folklorik bir karşılaşama değildi. Vatan işgaldeyken ahiler savaşa hazır olduklarını göstermek için iş bırakmışlardır. Kızılca gündür. Seymenler ahiliğin yiğit koludur. Konya'da da Seymenler vardır. Sonra onlara Efe dediler. Zeybekler de Seymenlerin bir koludur” diye konuştu. İbni Battuta’nın (Ahilerin bulunduğu yerde yanlış iş olmaz) dediğini hatırlatan Arabacı, Milli Mücadele döneminde de ahiler yıkılan devleti yeniden kurmak için ellerini taşın altına koymuşlardır” diye ekledi. Mustafa Kemal için tek adam tanımlaması yapıldığına dikkat çeken Arabacı, “Halk lidersiz olmaz, lider de halksız olmaz. Mustafa Kemal için tek adam görüşü vardır ama idare de buna ihtiyaç vardır. Ankara'nın manevi Merkezi Bayramiye yani Hacı Bayram Veli Camiidir. Mustafa Kemal ve heyeti de orada cuma namazı kılmış, Heyeti Temsiliye Başkanı olarak, “Bütün illerde, ilçelerde Kur'an hatmedilecek, hadis hatmedilecek” bir tamim yayınlamış, Meclis binasına tekbirler getirilerek gidilmiş, kurban kesilmiş, sekiz odalı Meclis Binasında Başkan odasının yanındaki oda mescit yapılmıştır” dedi. Ankara’nın kültürel dönüşüm modeli olduğuna vurgu yapan Arabacı, “Köklü değerlerine bağlı bir Ankara vardır ve Batılılar hiçbir zaman İstanbul’un Türklere Başkent olmasını istemediler. Batılıların aklından daha başkent olmadan seksen yıl önce Ankara geçmiştir. Almanlar ve birçok batılı ülke İstanbul’un Başkent olmaktan çıkarılmasın teklif etmiştir. Oysa Napolyon, (Dünya bir ülke olsa başkenti İstanbul olurdu) demiştir. Türk kültüründe Başkent ileri uçta, dünyanın hemen yanı başında olur. Selçuklu Malazgirt’ten dört yıl sonra Bizans sınırına ulaştığında İznik’i Başkent yaptı. Haçlı akınları başlayınca da Konya’yı başkent yaptı. Osmanlı Bizans’ın dibinde Bursa’yı, sonra Edirne’yi başkent yaptı. Bir Anadolu şehrinin Başkent yapılması kıvırılma, içe kapanmadır” diye konuştu. Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü program sonunda Prof. Dr. Caner Arabacı’ya kitap takdim etti.

HABER MERKEZİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum