Bir Kurban Bayramı'nı da karşılamaya hazırlanıyoruz. Memlekette bayram havası yok. Ne çarşıda ne pazarda eski bayramların tatlı telaşı var. Bir avuç çapulcu hain sürüsü bize bayramı zehir etti. 2 ayda 120 yiğidimiz kara toprağa düştü. 120 ocağa ateş düştü. Anaların, babaların yürekleri yangın yerine dönmüşken, memleket yangın yerine dönmüşken bu bayram nasıl mutlu olacağız?

**

Kurban Bayramını hiç bu kadar buruk karşılamamıştık. Gönlümüz, dualarımız, aklımız, fikrimiz askerlerimizle, polislerimizle. Onların burnunun kanamasına bile tahammülümüz yok. Allah'ım bu bayramın yüzü suyu hürmetine birliğimize, kardeşliğimize ve huzurumuza kastedenleri kahret. Soyları kurusun...

**

Sadece bizde değil tüm İslam dünyası bayrama gönlü buruk bir şekilde giriyor. Suriye'deki iç savaş 5 yılına girdi. 7 milyon insan ülkesini terk etti. 500 bin insan hayatını kaybetti. Suriye diye bir ülke kalmadı. Güzel Halep tarumar oldu. Suriyeli göçmenler Avrupa yollarında insanlık dışı muameleler görüyor... Aylan bebeği deniz kıyısına vurmuş bedeni hala gözümüzün önünde....

**

Filistin'de, Irak'ta, Afganistan'da, Arakan'da zulümler ve ölümler bitmedi. Dünyanın dört bir yanında Müslüman kanı akıyor. Müslümanlar zulüm görüyor. Müslümanlar ülkelerini terketmek zorunda kalıyor. Böyle bir ortamda nasıl yüzümüz gülecek  ki? Bütün bu yaşananlar yüreklerimizi dağlıyor. Elimizden tek gelen şey dua etmek...

**

“Ah nerede o eski bayramlar?” sözü yaşı ilerleyen herkesin diline pelesenk olmuş bir söz. Gerçekten öyle mi? Eski bayramlar daha mı güzeldi? Her bayram bir önceki bayramı arıyoruz. Akrabalar birbirini ziyaret eder, kurbanlar kesilirdi. Dünyalık derdimiz yoktu. Maddiyatçı değildik. Küskünlükler yok denecek kadar azdı...

**

Mümkün olduğu sürece her bayram köyümde olurum. İnsanın doğum büyüdüğü, ziyaret edebileceği bir köyü olması ne güzel. Çocukluğumuzdaki bayramların havası yok artık. Gerçekten bayramların eski coşkusunu yaşayamıyoruz. Köyler ıssız, şehirler boş. Bayramlar artık sahil kenarlarında, 5 yıldızlı otellerde geçiriliyor...

**

Bir zamanlar bayramlarda cıvıl cıvıl olan köyler, artık ıssız. Köylerde ne bayramın tadı kalmış, ne hayatın. Ya şehirler köylerden çok mu farklı? Çocukluğu jiletli tellerle çevrilmiş lüks evlerin arasına sıkışmış çocuklarımız mutsuz. Dev alışveriş merkezleri yüzünden unutulan yüzüne bile bakılmayan 'bakkal amcalar' mutsuz. Komşular selam sabahı kesmiş. Komşuluk bitmiş. Mahalle kültürü diye bir şey kalmamış. Mahalleli mutsuz...

**

Bugünlerde herkes dert küpü. Kimse hayatından memnun değil. Borç dert hiç bitmiyor. Herkes bir şeylerden şikayetçi. Hepimiz gündelik hayatın telaşesi arasında kaybolup gidiyoruz. Varlık içinde yokluk yaşıyoruz. İletişim çağında iletişimsizlik yaşıyoruz. Herkes maziyi arıyor. Herkes geçmişin özlemiyle yaşıyor. Hepimiz eski bayramların havasını arıyoruz..

**

Bütün bu olumsuzluklara rağmen karamsar olmamak gerekiyor. Herşeye rağmen bayramları hakkıyla idrak etmek gerekiyor. Türk-İslam aleminin mübarek Kurban Bayramını kutluyor, bu mübarek günlerin yüzü suyu hürmetine bu karanlık günlerin sona ermesini niyaz ediyorum...