Ağlatan buluşma…
1990 yılında Eski Garaj dolmuşçuları tarafından bulunan ve yakınlarına ulaşılamadığı için 20 yıldır dolmuşçuların himayesinde yaşayan Selahattin, dün gözyaşları arasında ailesi ile kucaklaştı
GÖZYAŞLARINI TUTAMADI
1990 yılında Mengene Mahallesi’nde boş bir çardakta yatarken dolmuşçu Haceli Uyar ve çay ocağı sahiplerinden Burhan Köseler tarafından bulunan meczup Selahattin’in çay ocağında süren 20 yıllık yaşantısı dün ailesinin bulunması ile sona erdi. Dolmuşçu esnafının arasında 20 yıl geçiren Selahattin, dün sabah saatlerinde Konya’ya gelen abisi Celal ve yengesi Huriye’yi bir anda karşısında görünce gözyaşlarını tutamadı.
İLK OLARAK ANNESİNİ SORDU
Eski Garaj Pisili Camii imamı Yakup Çevrem’in girişimleri sonucu bulunan ailesi ile kucaklaşmasının ardından yüzü gülmeye başlayan Selahattin, 20 yıllık suskunluğunu da bozarak abisi ve yengesi ile dertleşti. Selahattin’in abisi Celal Şahin’e ilk olarak annesi ile babasını sorması kendisine 20 yıldır can yoldaşlığı yapan tüm dolmuşçu esnafı ile çay ocağı sahiplerini duygulandırdı.
ANNEYE EN DEĞERLİ HEDİYE
Selahattin Şahin’in ailesinin bulunması şüphesiz yıllardır kendisine arkadaşlık yapan dolmuşçu esnafından çok 20 yıldır oğlunun hasreti ile çile dolduran annesi Nefise Hanım’ı sevindirecek. Çünkü bugün ‘Anneler Günü’ ve Nefise Şahin, 20 yıl aradan sonra ‘Öldü’ olarak kabul ettiği oğlu ile kucaklaşarak hediyelerin en güzeline sahip olacak. Nefise anne, paha biçilmez bu hediye ile milyonlarca annenin en mutlusu olacak.
GÖZYAŞLARI İLE UĞURLANDI
Köseler kardeşlerin çay ocağına yaklaşık bir saat süren hasret gidermenin ardından Selahattin Şahin ömrünün 20 yılını geçirdiği Eski Garaj’dan dolmuşçuların gözyaşları ve alkışları ile veda etti. Selahattin ve ailesi daha sonra Mevlana Müzesini ziyaret ettikten sonra Bilici Spot sahibi Abdurrahman Bilici tarafından memleketi Kastamonu, Cide İlçesi Kovanniren köyüne götürülmek üzere Konya’dan ayrıldı.
20 yıl sonra anneye hediye
Eski Garaj dolmuş durakları Köseler Kardeşler çay ocağı dün 20 yıldır birbirlerine arayan Meczup Selahattin ile ailesinin buluşmasına tanıklık etti
Yıllardır memleketinden uzakta yaşayan Selahattin, bugün kutlanacak olan ‘Anneler Günü’nde 20 yıldır adını sayıklayan annesi Nefise Şahin ile kucaklaşacak
DONMAK ÜZERE İKEN BULUNMUŞTU
1990 yılında Eski Garaj dolmuşçuları tarafından Mengene Mahallesi’nde bir çardakta soğukta uyurken bulunan ve konuşamadığı için bugüne kadar hiç bilgisine ulaşılamayan Meczup Selahattin’in 20 yıllık sır dolu yaşamı geçtiğimiz cumartesi günü bir an dilinin çözülmesi sonucu aydınlanmıştı. 20 yıl önce Eski Garaj içerisinde bulunan Köseler Çay Ocağı (Oyunlu kahve) sahiplerinden Burhan Köseler ile dolmuşçu Hacıali Uyar tarafından Mengene Mahallesi’nde bir çardakta soğuktan donmak üzereyken bulunmuştu.
DOLMUŞÇU ESNAFININ CAN DOSTU İDİ
Konuşamadığı için bugüne kadar kimliği ve ailesi konusunda hiçbir bir bilgiye ulaşılmayınca Selahattin, Köseler Kardeşlerin babaları rahmetli Osman Köseler tarafından koruma altına alınmıştı. 1990 yılında ilk olarak 6 ay bir otelde yatırılan Meczup Selahattin, daha sonra Köseler Kardeşler çay ocağında kendisi için özel olarak yaptırılan odada yaşamını devam ettiriyordu. Selahattin, aradan geçen 20 yıl içerisinde Eski Garaj dolmuş son durağında bulunan Köseler Çayocağı başta olmak üzere yüzlerce dolmuşçu esnafının can dostu olmuştu. Selahattin, kendisine ayrılan odada yatıp kalkıyor gündüzleri ise çay ocağına tatlı su dolduruyor, dolmuşçu esnafının ufak tefek getir götür işlerini yapıyordu. Buna karşılık da dolmuşçu esnafı Selahattin’in tüm ihtiyaçlarını karşılıyordu. Bir gün bir dolmuşçu harçlığını veriyordu diğer gün bir başkası. Bir hafta bir dolmuşçu yeni kıyafet alırken diğer hafta bir başka esnaf tüm ihtiyaçlarını karşılıyordu.
Selahattin’in en büyük yardımcısı ve sırdaşı Haceli Uyar ile birlikte Ünal Görmez idi. Selahattin’in her derdine derman olan Uyar ile Görmez, Selahattin’in yıkanmasından, traş olmasına, giyinip kuşanmasından taranmasına kadar kendilerini sorumlu tutmuştu. İki hayırsever insan aralıksız tam 20 yıldır her hafta perşembe günleri Selahattin’in banyosunu, traşını yaptırıp yeni elbiselerini giydirirdi.
KONUŞMASI HAYATINI DEĞİŞTİRDİ
Ömrünün son 20 yılını bu kadar hayırsever insanın himayesi altında geçiren ve konuşamadığı için sadece tebessüm eden Selahattin’in yaşantısı geçtiğimiz cumartesi dilinin bir an çözülmesi ile değişti. Köseler Çayocağı’nda çalışan Erkan Gökçil ile akşam geç saatlerde otururken bir anda yüksek sesle konuşmaya başlayan Selahattin soyadının ‘Şahin’ memleketinin ise ‘Kastamonu’ olduğunu söyledi. Selahattin’in bir anda konuşması karşısında şaşıran Erkan Gökçil, durumu hemen Pisili Camii İmamı Yakup Çevrem’e bildirdi. Yakup Çevrem, saatler süren diyalogdan sonra Selahattin’in önemli olan ailevi bilgilerini aldı. Baba adı, ana adı, doğum yeri gibi kimlik bilgilerini alan Çevrem daha sonra Bolu Gerede’de bulunan nüfus memuru yakının araştırmaları sonucu Selahattin’in Kastamonu ili Cide İlçesi, Soğuksu Beldesi Kovanniren Köyü’nde oturan ailesinin telefonuna ulaştı. Şahin ailesi ile telefonda görüşen Yakup Çevrem, Selahattin’in fiziki özelliklerinin tamamen uyması sonucu aileyi Konya’ya çağırdı.
KARDEŞLERİN YÜREK YAKAN BULUŞMASI
Önceki akşam geç saatlerde Konya’ya gelen Selahattin’in ağabeyi Celal ve yengesi Huriye, geceyi Yakup Çevrem’in evinde geçirdikten sonra sabah erken saatlerde Selahattin’in yaşadığı Eski Garaj dolmuş durağında bulunan Köseler Kardeşler Çayocağı’na geldi.
Selahattin’in neredeyse ikiz kardeşi gibi benzediği Ağabey Celal Şahin, kardeşini görünce bir anda hareketsiz kaldı. İki kardeşin 20 yıl aradan sonra birbirleri ile karşılaşmaları büyük bir şaşkınlık oluştururken Celal Şahin ve Selahattin bir anda gözyaşlarını tutamayarak birbirleri ile kucaklaştı. 20 yıl aradan sonra birbirlerini kucaklayan Şahin kardeşlerin yürek yakan konuşmaları ve kucaklaşmaları, Selahattin’e tam 20 yıl can dostluğu yapan tüm dolmuşçu esnafı ile çevre esnafını gözyaşına boğdu. Abisi ile kucaklaştıktan sonra yengesi Huriye Şahin’e sarılarak uzun süre gözleri dolan Selahattin’in yengesine sorduğu ilk kişi ise annesi oldu. 20 yıldır konuşmayan, abisi ve yengesini karşısında görünce sevinç gözyaşları arasında yavaşta olsa konuşmaya başlayan Selahattin’in annesini sorması ve annesinin nüfus cüzdanında bulunan fotoğrafına bakarak gözyaşı dökmesi herkesi duygulandırdı.
İSTANBUL’DA KAYBOLDU KONYA’YA GELDİ
Yaşanan duygu yüklü kucaklaşmanın ardından kendilerine gelen Celal Şahin, 20 yıl aradan sonra kardeşine kavuşmanın tarifi imkansız bir duygu olduğunu söyledi. Şahin, “Selahattin 1971 doğumlu. 1990 yılında askere gitmesi gerekiyordu. Ancak konuşamadığı ve özürlü olduğu için İstanbul Askeri Hastanesi’nden rapor almamız gerekiyordu. Babam da kardeşimi alarak İstanbul’a gitti. Babamın arkasından giden kardeşim bir anda kalabalıktan kurtulamamış ve kaybolmuş. Babam günlerce İstanbul’da kendisini aradı. Bulamayınca çaresiz köye geri döndü. O günden sonra birkaç yıl hemen her yerde aradık. Her yere müracaat ettik. Ama hiçbir sonuç alamamıştık. 20 yıl aradan sonra Konya’dan bize bir haber gelmesi heyecanlandırdı. İçimizde küçük de olsa bir umutla geldiğimiz Konya’da kardeşim ile buluşmamız bizleri çok mutlu etti. Bu güne kadar kendisine bakan ve yardımcı olan herkesten Allah razı olsun. Tek istediğimiz emeği geçen herkesin haklarını helal etmesi” dedi.
ANNESİNE EN GÜZEL ANNELER GÜNÜ HEDİYESİ
Selahattin’in yengesi Huriye Şahin ise Selahattin’in annesi Nefise Şahin’in tam 20 yıldır oğlunun acısı ile yaşadığını ve bir kenarda ölüp gittiğini düşünerek günlerini geçirdiğini söyledi. Huriye Şahin, “Son olarak bize Konya’dan haber gelince inanamadık. Annem, ‘Kızım gitmeyin benim oğlum öldü. O değildir. Konya’ya gidip gelecek paramız bile yok’ diye salmak istemedi. Ancak Yakup Hoca ile görüşmemizde Selahattin’in tüm fiziki özelliklerinin uyması sonucu kalkıp geldik. İyi ki gelmişiz. Ailemizin 20 yıl süren acısı sona erecek. Selahattin’in babası Rafet ile kız kardeşi Aynur hayata veda etti. Diğer kardeşleri Celal, Yusuf, Halil, İsmail, Sultan ve Havva köyde dört gözle kendisinin yolunu bekliyor. Annesi Nefise Şahin çok hasta yaklaşık 10 gündür Selahattin’in ismini sayıklıyor. Belki de Selahattin Allah’ın bir hikmeti bunun için dile çözüldü ve konuştu. Kim bilir. Tek duamız annesinin ölmeden önce Selahattin ile kucaklaşması idi. İnşallah olacak” diye konuştu.
Eski Garaj son durağında yaşanan bu dramın ardından gözyaşlarını tutamayan Köseler Kardeşler, “Selahattin’i’ 1990’lı yılların başlarında babamız merhum Osman Köseler getirmişti. O zamanlar 20’li yaşlarında idi. Kimsesi olmadığını öğrenince babam bizim fakirhaneye getirdi. O gün bugün bizim yanımızda. Biz ne yersek o da aynısını yer. Bizimle güler, bizimle eğlenir. Aradan 20 yıla yakın zaman geçti ne arayanı oldu ne soranı. Babam vefat etmeden önce bile bize Selahattin’e iyi bakmamızı söylemişti. Bir noktada babamızdan bize kalan bir emanet gibiydi. Gitmesi bizi çok üzdü. Ancak ailesi ile buluşacak olması bizleri çok mutlu etti” dedi.
CAN DOSTLARI GÖZYAŞLARINI TUTAMADI
Tam 20 yıl Selahattin’in banyosunu yaptıran, Haceli Uyar ile Ünal Görmez ile birlikte tüm dolmuşçu esnafı gözyaşlarını tutamadı. Selahattin Şahin, daha sonra 20 yıl kendisine can dostluğu yapan dolmuşçu esnafı ile tek tek helalleşerek garajdan ayrıldı. Selahattin ve ailesinin Eski Garaj’dan ayrılırken dolmuşçu esnafının alkışlar ve gözyaşları ile uğurlaması çevrede olayı seyreden vatandaşları da ağlattı.
Şahin ailesi daha sonra Mevlana Müzesi’ni ziyaret ettikten sonra hayırsever esnaflardan Bilici Spot’un sahibi Abdurrahman Bilici’nin özel otomobili ile memleketinin yolunu tuttu. Şahin ailesini Eski Garaj Pisili Camii İmamı Yakup Çevrem ve eşi de köylerine kadar eşlik etmek üzere yola çıktı. Selahattin Şahin’in bugün kutlanan Anneler Günü’nde annesine sarılacak olması ise 20 yıl sonra gerçekleşen buluşmaya ayrı bir sevinç ve renk katacak.
ALİ SAİT ÖGE
1990 yılında Mengene Mahallesi’nde boş bir çardakta yatarken dolmuşçu Haceli Uyar ve çay ocağı sahiplerinden Burhan Köseler tarafından bulunan meczup Selahattin’in çay ocağında süren 20 yıllık yaşantısı dün ailesinin bulunması ile sona erdi. Dolmuşçu esnafının arasında 20 yıl geçiren Selahattin, dün sabah saatlerinde Konya’ya gelen abisi Celal ve yengesi Huriye’yi bir anda karşısında görünce gözyaşlarını tutamadı.
İLK OLARAK ANNESİNİ SORDU
Eski Garaj Pisili Camii imamı Yakup Çevrem’in girişimleri sonucu bulunan ailesi ile kucaklaşmasının ardından yüzü gülmeye başlayan Selahattin, 20 yıllık suskunluğunu da bozarak abisi ve yengesi ile dertleşti. Selahattin’in abisi Celal Şahin’e ilk olarak annesi ile babasını sorması kendisine 20 yıldır can yoldaşlığı yapan tüm dolmuşçu esnafı ile çay ocağı sahiplerini duygulandırdı.
ANNEYE EN DEĞERLİ HEDİYE
Selahattin Şahin’in ailesinin bulunması şüphesiz yıllardır kendisine arkadaşlık yapan dolmuşçu esnafından çok 20 yıldır oğlunun hasreti ile çile dolduran annesi Nefise Hanım’ı sevindirecek. Çünkü bugün ‘Anneler Günü’ ve Nefise Şahin, 20 yıl aradan sonra ‘Öldü’ olarak kabul ettiği oğlu ile kucaklaşarak hediyelerin en güzeline sahip olacak. Nefise anne, paha biçilmez bu hediye ile milyonlarca annenin en mutlusu olacak.
GÖZYAŞLARI İLE UĞURLANDI
Köseler kardeşlerin çay ocağına yaklaşık bir saat süren hasret gidermenin ardından Selahattin Şahin ömrünün 20 yılını geçirdiği Eski Garaj’dan dolmuşçuların gözyaşları ve alkışları ile veda etti. Selahattin ve ailesi daha sonra Mevlana Müzesini ziyaret ettikten sonra Bilici Spot sahibi Abdurrahman Bilici tarafından memleketi Kastamonu, Cide İlçesi Kovanniren köyüne götürülmek üzere Konya’dan ayrıldı.
20 yıl sonra anneye hediye
Eski Garaj dolmuş durakları Köseler Kardeşler çay ocağı dün 20 yıldır birbirlerine arayan Meczup Selahattin ile ailesinin buluşmasına tanıklık etti
Yıllardır memleketinden uzakta yaşayan Selahattin, bugün kutlanacak olan ‘Anneler Günü’nde 20 yıldır adını sayıklayan annesi Nefise Şahin ile kucaklaşacak
DONMAK ÜZERE İKEN BULUNMUŞTU
1990 yılında Eski Garaj dolmuşçuları tarafından Mengene Mahallesi’nde bir çardakta soğukta uyurken bulunan ve konuşamadığı için bugüne kadar hiç bilgisine ulaşılamayan Meczup Selahattin’in 20 yıllık sır dolu yaşamı geçtiğimiz cumartesi günü bir an dilinin çözülmesi sonucu aydınlanmıştı. 20 yıl önce Eski Garaj içerisinde bulunan Köseler Çay Ocağı (Oyunlu kahve) sahiplerinden Burhan Köseler ile dolmuşçu Hacıali Uyar tarafından Mengene Mahallesi’nde bir çardakta soğuktan donmak üzereyken bulunmuştu.
DOLMUŞÇU ESNAFININ CAN DOSTU İDİ
Konuşamadığı için bugüne kadar kimliği ve ailesi konusunda hiçbir bir bilgiye ulaşılmayınca Selahattin, Köseler Kardeşlerin babaları rahmetli Osman Köseler tarafından koruma altına alınmıştı. 1990 yılında ilk olarak 6 ay bir otelde yatırılan Meczup Selahattin, daha sonra Köseler Kardeşler çay ocağında kendisi için özel olarak yaptırılan odada yaşamını devam ettiriyordu. Selahattin, aradan geçen 20 yıl içerisinde Eski Garaj dolmuş son durağında bulunan Köseler Çayocağı başta olmak üzere yüzlerce dolmuşçu esnafının can dostu olmuştu. Selahattin, kendisine ayrılan odada yatıp kalkıyor gündüzleri ise çay ocağına tatlı su dolduruyor, dolmuşçu esnafının ufak tefek getir götür işlerini yapıyordu. Buna karşılık da dolmuşçu esnafı Selahattin’in tüm ihtiyaçlarını karşılıyordu. Bir gün bir dolmuşçu harçlığını veriyordu diğer gün bir başkası. Bir hafta bir dolmuşçu yeni kıyafet alırken diğer hafta bir başka esnaf tüm ihtiyaçlarını karşılıyordu.
Selahattin’in en büyük yardımcısı ve sırdaşı Haceli Uyar ile birlikte Ünal Görmez idi. Selahattin’in her derdine derman olan Uyar ile Görmez, Selahattin’in yıkanmasından, traş olmasına, giyinip kuşanmasından taranmasına kadar kendilerini sorumlu tutmuştu. İki hayırsever insan aralıksız tam 20 yıldır her hafta perşembe günleri Selahattin’in banyosunu, traşını yaptırıp yeni elbiselerini giydirirdi.
KONUŞMASI HAYATINI DEĞİŞTİRDİ
Ömrünün son 20 yılını bu kadar hayırsever insanın himayesi altında geçiren ve konuşamadığı için sadece tebessüm eden Selahattin’in yaşantısı geçtiğimiz cumartesi dilinin bir an çözülmesi ile değişti. Köseler Çayocağı’nda çalışan Erkan Gökçil ile akşam geç saatlerde otururken bir anda yüksek sesle konuşmaya başlayan Selahattin soyadının ‘Şahin’ memleketinin ise ‘Kastamonu’ olduğunu söyledi. Selahattin’in bir anda konuşması karşısında şaşıran Erkan Gökçil, durumu hemen Pisili Camii İmamı Yakup Çevrem’e bildirdi. Yakup Çevrem, saatler süren diyalogdan sonra Selahattin’in önemli olan ailevi bilgilerini aldı. Baba adı, ana adı, doğum yeri gibi kimlik bilgilerini alan Çevrem daha sonra Bolu Gerede’de bulunan nüfus memuru yakının araştırmaları sonucu Selahattin’in Kastamonu ili Cide İlçesi, Soğuksu Beldesi Kovanniren Köyü’nde oturan ailesinin telefonuna ulaştı. Şahin ailesi ile telefonda görüşen Yakup Çevrem, Selahattin’in fiziki özelliklerinin tamamen uyması sonucu aileyi Konya’ya çağırdı.
KARDEŞLERİN YÜREK YAKAN BULUŞMASI
Önceki akşam geç saatlerde Konya’ya gelen Selahattin’in ağabeyi Celal ve yengesi Huriye, geceyi Yakup Çevrem’in evinde geçirdikten sonra sabah erken saatlerde Selahattin’in yaşadığı Eski Garaj dolmuş durağında bulunan Köseler Kardeşler Çayocağı’na geldi.
Selahattin’in neredeyse ikiz kardeşi gibi benzediği Ağabey Celal Şahin, kardeşini görünce bir anda hareketsiz kaldı. İki kardeşin 20 yıl aradan sonra birbirleri ile karşılaşmaları büyük bir şaşkınlık oluştururken Celal Şahin ve Selahattin bir anda gözyaşlarını tutamayarak birbirleri ile kucaklaştı. 20 yıl aradan sonra birbirlerini kucaklayan Şahin kardeşlerin yürek yakan konuşmaları ve kucaklaşmaları, Selahattin’e tam 20 yıl can dostluğu yapan tüm dolmuşçu esnafı ile çevre esnafını gözyaşına boğdu. Abisi ile kucaklaştıktan sonra yengesi Huriye Şahin’e sarılarak uzun süre gözleri dolan Selahattin’in yengesine sorduğu ilk kişi ise annesi oldu. 20 yıldır konuşmayan, abisi ve yengesini karşısında görünce sevinç gözyaşları arasında yavaşta olsa konuşmaya başlayan Selahattin’in annesini sorması ve annesinin nüfus cüzdanında bulunan fotoğrafına bakarak gözyaşı dökmesi herkesi duygulandırdı.
İSTANBUL’DA KAYBOLDU KONYA’YA GELDİ
Yaşanan duygu yüklü kucaklaşmanın ardından kendilerine gelen Celal Şahin, 20 yıl aradan sonra kardeşine kavuşmanın tarifi imkansız bir duygu olduğunu söyledi. Şahin, “Selahattin 1971 doğumlu. 1990 yılında askere gitmesi gerekiyordu. Ancak konuşamadığı ve özürlü olduğu için İstanbul Askeri Hastanesi’nden rapor almamız gerekiyordu. Babam da kardeşimi alarak İstanbul’a gitti. Babamın arkasından giden kardeşim bir anda kalabalıktan kurtulamamış ve kaybolmuş. Babam günlerce İstanbul’da kendisini aradı. Bulamayınca çaresiz köye geri döndü. O günden sonra birkaç yıl hemen her yerde aradık. Her yere müracaat ettik. Ama hiçbir sonuç alamamıştık. 20 yıl aradan sonra Konya’dan bize bir haber gelmesi heyecanlandırdı. İçimizde küçük de olsa bir umutla geldiğimiz Konya’da kardeşim ile buluşmamız bizleri çok mutlu etti. Bu güne kadar kendisine bakan ve yardımcı olan herkesten Allah razı olsun. Tek istediğimiz emeği geçen herkesin haklarını helal etmesi” dedi.
ANNESİNE EN GÜZEL ANNELER GÜNÜ HEDİYESİ
Selahattin’in yengesi Huriye Şahin ise Selahattin’in annesi Nefise Şahin’in tam 20 yıldır oğlunun acısı ile yaşadığını ve bir kenarda ölüp gittiğini düşünerek günlerini geçirdiğini söyledi. Huriye Şahin, “Son olarak bize Konya’dan haber gelince inanamadık. Annem, ‘Kızım gitmeyin benim oğlum öldü. O değildir. Konya’ya gidip gelecek paramız bile yok’ diye salmak istemedi. Ancak Yakup Hoca ile görüşmemizde Selahattin’in tüm fiziki özelliklerinin uyması sonucu kalkıp geldik. İyi ki gelmişiz. Ailemizin 20 yıl süren acısı sona erecek. Selahattin’in babası Rafet ile kız kardeşi Aynur hayata veda etti. Diğer kardeşleri Celal, Yusuf, Halil, İsmail, Sultan ve Havva köyde dört gözle kendisinin yolunu bekliyor. Annesi Nefise Şahin çok hasta yaklaşık 10 gündür Selahattin’in ismini sayıklıyor. Belki de Selahattin Allah’ın bir hikmeti bunun için dile çözüldü ve konuştu. Kim bilir. Tek duamız annesinin ölmeden önce Selahattin ile kucaklaşması idi. İnşallah olacak” diye konuştu.
Eski Garaj son durağında yaşanan bu dramın ardından gözyaşlarını tutamayan Köseler Kardeşler, “Selahattin’i’ 1990’lı yılların başlarında babamız merhum Osman Köseler getirmişti. O zamanlar 20’li yaşlarında idi. Kimsesi olmadığını öğrenince babam bizim fakirhaneye getirdi. O gün bugün bizim yanımızda. Biz ne yersek o da aynısını yer. Bizimle güler, bizimle eğlenir. Aradan 20 yıla yakın zaman geçti ne arayanı oldu ne soranı. Babam vefat etmeden önce bile bize Selahattin’e iyi bakmamızı söylemişti. Bir noktada babamızdan bize kalan bir emanet gibiydi. Gitmesi bizi çok üzdü. Ancak ailesi ile buluşacak olması bizleri çok mutlu etti” dedi.
CAN DOSTLARI GÖZYAŞLARINI TUTAMADI
Tam 20 yıl Selahattin’in banyosunu yaptıran, Haceli Uyar ile Ünal Görmez ile birlikte tüm dolmuşçu esnafı gözyaşlarını tutamadı. Selahattin Şahin, daha sonra 20 yıl kendisine can dostluğu yapan dolmuşçu esnafı ile tek tek helalleşerek garajdan ayrıldı. Selahattin ve ailesinin Eski Garaj’dan ayrılırken dolmuşçu esnafının alkışlar ve gözyaşları ile uğurlaması çevrede olayı seyreden vatandaşları da ağlattı.
Şahin ailesi daha sonra Mevlana Müzesi’ni ziyaret ettikten sonra hayırsever esnaflardan Bilici Spot’un sahibi Abdurrahman Bilici’nin özel otomobili ile memleketinin yolunu tuttu. Şahin ailesini Eski Garaj Pisili Camii İmamı Yakup Çevrem ve eşi de köylerine kadar eşlik etmek üzere yola çıktı. Selahattin Şahin’in bugün kutlanan Anneler Günü’nde annesine sarılacak olması ise 20 yıl sonra gerçekleşen buluşmaya ayrı bir sevinç ve renk katacak.
ALİ SAİT ÖGE
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.