Dolar yükselmiş.

“Banane” demeyin.

**

Arabanız olmayabilir.

Benzin veya mazot derdiniz yoktur.

Fabrikatör değilsinizdir.

Dolar ile iş yapmıyorsunuzdur.

**

Ben yine de söyleyeyim.

Sakın ha “Banane” demeyin.

**

Niye mi?

Dolar, hayatımızın gerçeği.

Kendi paramızın değerini bilmediğimiz,

Yeterince üretmediğimiz,

ürettiğimizi pazarlayamadığımız

ve en önemlisi de ekonomik olarak çoğunlukla dışa bağımlı bir ülke olduğumuz içindir ki;

Dolarsız yapamayız.

**

Dolar mı?

Soframızda yediğimiz patatesin, peynirin, zeytinin, helvanın; giydiğimiz giysinin, kullandığımız telefonun ve daha nelerin nelerin; kaderini belirliyor.

“Banane” demeyin.

Yoksa elinizde avucunuzda kalan yarım kilo zeytinden, bir dilim peynirden de mahrum kalırsınız.

Maazallah!

**

OLSUN YİNE DE SİNEYE ÇEKERİZ!

Sineye çeke çeke sine,

Dişleri sıka sıka ağızda diş kalmadı.

“Kötü günler için yastığınızın altında sakladığınız altınları bozdurun.”

Desenize durum çok vahim!

“Vallahi altında kalmadı.”

Olsun. “İstemesek de zorla katlanırız.”

Başka ne gelir elden.

**

BÖCEĞİN KANAT ÇIRPIŞINA ZAM

Ne yapsın bu millet.

Bak zaten KOSKİ gizliden gizliye zam yapmış.

Su tüketim bedelini 2,68'ten 2,70'e çıkarmış.

Zam.

Ota zam, suya zam, uçan böceğin kanat çırpışına zam.

İnsanlar, ay sonu gelmesin diye dua ediyor.

Kira, fatura, mutfak masrafı derken elde birşey kalmıyor.

**

Fedakârlığı sadece bir kesim (Geliri düşük olanlar) yapmasın.

Hani diyorlar ya “Ne var canım asgari ücretliler de biraz tasarruflu olsun”

Bence asgari ücretliler kadar, başkaları da elini taşın altına koysun.

Yani kısacası fatura sadece garibanlara ve yoksullara kesilmesin.