Adı ‘Soğucak’ insanı ‘sımsıcak’

Adı ‘Soğucak’ insanı ‘sımsıcak’

Adına bakıp da sakın ha Soğucak bir yer zannetmeyin. İklim olarak soğuk olabilir, kışları çok sert geçebilir; Torosların eteğindeki Soğucak'ın gerçekten havası, suyu, hatta dağları soğuk olabilir. Kim bilir, belki de adı sırf bu yüzden Soğucak olmuştur. A

Bozkır’ın şirin köylerinden ‘Soğucak’tan bahsediyoruz tabi ki. Bu adı koyan atalarımız belki de bu özellikleri yüzünden bu ismi koymuşlardır. Ama Soğucak’ı hiç görmeyenler sakın ha buranın insanlarını da soğucak bellemesin. Bozkır’ı hiç görmeyen kişilerin bölgeyi gerçekten ‘Bozkır’ zannettikleri gibi…1962 tarihinde yayınlanan Konya İli adlı bültende, bu köyün adı Soğucak olarak yazılmış. Önceki adının da Soğucak olduğu ve adının değişikliğe uğramadığı kuvvetle muhtemel. Hatta uzun yıllar öncesine dayanan bir Soğucak Güzellemesi'nde şu mısralar yer almış;  “Bozkır’a dağlardan açmış sanki kucak /  Yaylalara geçit vermekte Soğucak”
Soğucak'ta kısa süren gezimizde birçok güzelliklere tanık olduk. Evlerinin önünde oyun oynayan çocuklar, pınarların başında soğuk suda 'tokucak'la çamaşır yıkayan Anadolu kadını, eşeği ile dağdan çalı çırpı getiren yaşla amca, annesinin kucağında iken dakikalarca fotoğrafını çekmek için uğraştığım çakır gözlü küçük kız...
Bütün bu güzellikleri Soğucak’ta birkaç saatin içerisinde yaşadık. Keşke vaktimiz olsaydı da sabahlasaydık. Sabahın ilk ışıklarında Soğucak’ın gerçekten soğuk havası ile biraz üşüyerek, biraz üşenerek yün yataktan kalksa idik. Sabahın tertemiz havasında koyunların melemesi, onların bekçiliğini yapan Karabaş’ın havlaması ve tüm doğayı saran kekik kokusu ile uyanmak ne hoş olurdu değil mi? İnşallah gün gelir o da olur.
Soğucak, adının tam tersine sıcacık insanlarla dolu. Sıcacık insanlar ki, aralarındaki dayanışmaları, zenginlerinin fakirlerine kol kanat germeleri, sanki yarışır gibi köylerine birer eser bırakma gayretleri ile gerçekten sadece yörede değil her yerde örnek gösterilecek özelliklere sahip Soğucak insanı.
Bir günden az bir süre içinde baştan sona gezme fırsatı bulduğumuz köyde herkes bir şeyler yapma yarışı içerisinde olmuş. Kimi çeşme yaptırmış, kimi okul. Biri mezarlık duvarlarını çektirmiş, diğeri atalarının adına fidanlık kurmuş. Hem öyle davul zurna ile duyurarak değil sessiz sedasız yaptırmış yaptıracağını.
Bir sokağa girdik, Mustafa Aydın Yeşil Alanı. Sokağı çıkmadan bakıyoruz Hacı Mustafa Şahin Çeşmesi, bir başka sokakta Hacı Hasan Özden Çeşmesi, hemen yamacında Hacı Ayşe ve Mehmet Ürkmez Çeşmesi, Bacak Mustafa ve Ayşe Ecevit Çeşmesi.
Dünya, su diye yanıp kavrulurken Soğucak’ta öylesine bereketli çeşmelerin olması, boşa akan suyu bir ‘yalak’ta toplayarak hayvanların su içmelerini sağlamaları kadar güzel ve hayırlı bir hizmet var mı acaba?

Su gibi aziz olun emi...

Bitmedi daha. Gez sokaklarını Soğucak’ın bak karşına neler çıkacak? Suya olduğu kadar yeşilliğe de önem verdikleri her halinden belli. Hasan Hıncal ve eşi Fidanlığı, Ömer Belen Fidanlığı, Davudun Mehmedin oğlu Mehmet Arıcı Çeşmesi...
Eczacı Arzu Sevgör ile işadamı Halit Yamaner ve Muzaffer Yamaner’in  babaları Mustafa Yamaner adına İlköğretim Okulu, hemen yanında ise anneleri Vasfiye Yamaner adına Anaokulu yaptırmaları örnek bir davranış.
Mehmet Avcı Çeşmesi, Merhum İbrahim oğlu Mustafa Çeşmesi, Temiz Kardeşler Tarihi Çeşme... Soğucak sakinleri tüm bu hayır hizmeti ile gerçekten örnek bir davranış sergilemiş. Köy sakinlerinin yanı sıra Soğucaklılar Kültür ve Yardımlaşma Derneği Kuran Kursu ve Lojman yaptırarak üzerine düşen görevi yerine getirmiş.
Köyde uzun yıllar muhtarlık yapan İbrahim Mancır, yeni muhtar seçilen Kerim Temiz’in yanı sıra Soğucaklılar Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Mustafa Yamaner, yönetim kurulu üyeleri Mehmet Gündüz, İsa Aksöz, Cemal Altınsoy, Ahmet Şahin, Ali Şahin ve Kemal Kayır’a bu hizmetlerinden dolayı teşekkür etmemek gerçekten ayıp olurdu.
Satırlara aktaramadığım güzellikleri fotoğraf kareleri ile anlatmak istedim. Bakın Soğucak nasıl bir yermiş. Pınarlarda tokucakla birilerini döven teyze, annesinin yanından ayrılamayan çakır gözlü küçük kız. Her karesi ayrı bir güzel.
ALİ SAİT ÖGE

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.