‘Manevi iklimden ilham alıyorum’

‘Manevi iklimden ilham alıyorum’
Merhaba’ya konuşan dünyaca ünlü besteci piyanist Anjelika Akbar, "Sanatımı icra ederken manevi iklimden ilham alıyorum. Konya'ya her gelişimde önce Hz. Şems Camii'ni ziyaret etmeye çalışıyorum" dedi

RÖPORTAJ: İBRAHİM BÜYÜKEKEN

Merhaba’ya konuşan dünyaca ünlü besteci piyanist Anjelika Akbar, "Sanatımı icra ederken manevi iklimden ilham alıyorum. Konya'ya her gelişimde önce Hz. Şems Camii'ni ziyaret etmeye çalışıyorum" dedi.

KONYA'DA MANEN HUZUR BULUYORUM

Türkiye'de çok sayıda başarılı çalışmaların altına imza atan ve 4 kitap yazan Besteci Piyanist Anjelika Akbar, Merhaba Şehir Dergisi’ne özel açıklamalarda bulundu. Konya’da bir etkinliğe katılan Akbar, Orta Asya yıllarından günümüze bu yana manevi hayata büyük önem verdiğini dile getirdi. Konya’ya her geldiğinde Hz. Şems’in türbesini de ziyaret etmeye çalıştığını dile getiren Akbar, “Hz. Şems Camii ve türbesi benim için bir çekim merkezi" dedi.

l5a4048-1200x800.jpg

MÜZİSYEN BİR AİLEDE YETİŞTİM

**Müzikle tanışmanız nasıl başladı. Çok küçük yaşlarda piyona çalmaya başlamışsınız. Çocuklarınızda da müziğe ilgi var mı?

-Çocuklarımın da müziğe ilgisi var. İkisinin de çok iyi bir müzik kulağı çok iyi. Müzisyen olmayacak gibi görünüyorlar ama sanatla iç içeler. Ben müziğe çok küçük yaşlarda başladım. 2,5 yaşındayken notaları biliyordum. Genetik mi bilmiyorum. Birçok aile var anne baba müzisyen ama çocukların da müziğe ilgi olmuyor hiç. Annem ve babam müzisyen. Babam aynı zamanda felsefeci ve profesör bu alanda. Ailem müzisyen bir aile olduğu için bana o yol çok kolaydı. Müzik enstürmanlları evde. Ben evde bu enstürmanları çalmaya başladım.

girecek-resim3-600x800.jpeg

SOVYETLER DAĞILMADAN ÖNCE GELDİM

**Türkiye'deki hayatınız ve müzik yolculuğunuz nasıl başladı? Türkiye'ye ilk geldiğiniz yıllar ne tür zorluklarla karşılaştınız?

-1990 yılında Türkiye'ye geldim. Bu çok önemli çünkü. Sovyetler Birliği dağılmadan önce Türkiye'ye geldim.UNESCO üyesi olarak Türkiye'ye geldim. Sonradan oluşan o akımla Türkiye'ye gelmedim. İlk olarak geldim. Aslında Hindistan üzerinden Türkiye'ye geldim. Uluslararası bir film projesi için Türkiye'ye gelmiştim. Ankara Üniversitesi Konservatuvar Fakültesi'nde kurucu öğretim üyesiydim. Çok sayıda öğrencim var. Hepini çok seviyorum. Türkiye'ye geldiğim yıllarda zorluklar yaşamadım. Türkçe dersi hiç almadım. Sadece dikkat ettim, dinledim, ve 2 sene sonra kendi kendime Türkçe okumaya, ve Türkçe konuşmaya başladım. İçimdeki Türkiyem ile birlikte bugüne kadar 3 kitap yazdım.

img-20220626-wa0040-600x800.jpg

ÇOK DEĞERLİ SANATÇILARLA ÇALIŞTIM

**Bildiğim kadarıyla Türkiye'de Özhan Eren, Erkan Uğur, Hakan Aysev gibi birbirinden değerli sanatçılarla çalıştınız. Türkiye'de takip ettiğiniz hangi sanatçılar var? Türkiye'de birlikte çalışmaktan en çok memmuniyet duyduğunuz sanatçılar kimler?

-Çalıştığım bütün insanlarla çok mutlu çalışıyorum. Kiminle işbirliği yaptıysam onlarla çok mutlu bir çalışma ortamımız oldu. Onların hepsi birbirinden değerli insanlar. Hepsini çok seviyorum.

500'DEN FAZLA BESTEM VAR

**Bugüne kadar kaç besteniz var? Ayrıca albüm ve kitap çalışmalarınız da var. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

- Şener Şen'in başrolde oynadığı 'Yol Ayrımı'ndaki film müziklerinin tamamını yaptım. 500'den fazla bestem var. 3 kitabım var ve yakında 2 kitabım daha çıkacak. Her İnsan Bir Bestedir, İçimdeki Türkiyem ve Uçan Köpek isimli kitaplarım var. Ayrıca Doğu'nun Kozmik Efsaneleri diye bir Rusça'dan Türkçe'ye çevirdim.

MANEVİ HAYATA ÇOK ÖNEM VERİYORUM

**Konya denilince akıllara ilk Hz. Mevlana geliyor. Birçok sanatçı, ressam, şair Hz. Mevlana'dan ilham alıyor. Sizin Konya ve Mevlana hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

-Benim için manevi hayat çok önemli. Çocukluğumdan beri manevi hayata çok önem veriyorum. Aslında Hz. Mevlana'dan önce Hz. Şemsi Tebrizi önem kazanmıştı. Orta Asya'da yaşadığım zaman birçok manevi hocanın öğretisini de öğrenmiş oldum. Hint felsefecileri ve o eski kadim bilgilerle çok ilgiliyim. Hepsini hürmetle anıyorum. Bu zatların yaydığı manevi iklim beni çok etkiliyor.

TÜRK MİLLETİNİ ÇOK SEVİYORUM

**Kazakistanlı bir sanatçının gözünden Türkiye ve Türk insanı nasıl görünüyor? Türk toplumu hakkında neler söylemek istersiniz?

-Ben Sovyetler Birliği vatandaşıyım. Benim ana dilim Rusça. Biz kendimize Rus, Kazak, Tatar demiyoruz. Sovyet vatandaşı diyoruz. Bu özel bir şey. Türk toplumunu çok seviyorum. Yoksa bu kadar sene burada yaşamazdım. Bütün ailem yurtdışına yayılmış durumda. Avrupa’da ve Amerika’da yaşayan akrabalarımız var. Ama ben Türkiye’yi ve Türk milletini çok seviyorum. Bu güzel ülkede yaşamaktan dolayı çok mutluyum.

HEPİMİZ ASLINDA BİR AİLEYİZ

**Sosyal medya hesabınızdan "Annem Ukrayna, babam Rusya doğumlu" diyerek iki ülke arasında barış çağrısı yaptınız. Bu konudaki görüşleriniz nelerdir? Sanatçılar ülkeler arasında barışa ve dostluğa nasıl katkı sağlayabilir?

-Barış çağrısı yapmadım. Bütün insanların bu dünyada bir aile olduğunu her fırsatta hatırlatmaya çalışıyorum. Biz bir aileyiz. Bu insanlık ailesidir. Bu çok önemli. Şu ülke, bu ülke dememiz de bir ayrımdır. Afrika’da, orada burada.. Ben bunları kabul etmiyorum. Hepimizin kanı kırmızı, hepimize aynı güneş ışık veriyor. Biz bunu unuttuğumuz için aramıza sınırlar koyuyoruz. Aile olduğumuzu idrak ettiğimiz zaman dünyada daha yaşanabilir hale gelecektir. Barış kelimesinin içi boşaltıldı. Barış kelimesini kullanarak, arkasında neler neler yapıyorlar. İçi boşaltılmış kelimeleri kullanmadan yaşamalıyız. Hepimiz bu gezegenin bir ailesiyiz. El ele tutuşmaktan başka çaremiz yok. Yoksa yaşayamayız. Artık yeter diyorum. Savaşların ve akan göz yaşlarının durmasını diliyorum.

**ANJELİKA AKBAR KİMDİR?

Senfonik Orkestra ve Oda Orkestrası ile koro, piyano ve diğer enstrümanlar için 500'den fazla bestesi bulunan Anjelika Akbar 2,5 yaşında iken nota biliyor ve piyano çalabiliyordu. 4 yaşındayken Mutlak Kulak yeteneği fark edilen Anjelika Akbar, Moskova Tchaikovsky Devlet Konservatuarı öğretim üyelerinin dikkatini çekti ve konservatuar bünyesindeki harika çocukların okuduğu okula kabul edilip, eğitimine okulun Taşkent Uspenski şubesinde devam etti. 11 sene boyunca piyano ve bestecilik bölümünde V.Fadeeva, A.Berlin ve A.Zeydman'ın öğrencisi oldu. Sonrasında 5 sene boyunca Taşkent Devlet Konservatuvarında Bestecilik bölümünde Prof.A. Berlin ve Prof. F.Yanov-Yanovsky ile beste ve orkestrasyon eğitimini tamamladı. Sovyetler Birliği Besteciler Kurulu, Anjelika Akbar'ı “En İyi Genç Besteci” olarak seçti.

Bestecilik ve Orkestra Şefliği yüksek lisansını ve doktorasını UNESCO üyesi olarak geldiği ve sonrasında da yerleştiği Türkiye'de, Hacettepe Devlet Konservatuar'ında Doç. Turgay Erdener'in sınıfında tamamladı, ayrıca Selma Berk ve Djoke Winkler Prins'ten vokal dersleri aldı.

Anjelika Akbar 14 albüm yayınladı, aralarında 2002 yılında çıkan Vivaldi'nin “Dört Mevsim” keman konçertolarının dünyada ilk kez solo piyano uyarlaması, Sony Music International etiketiyle çıktı ve Sony Classical kataloguna girerek, bu katalogdaki ilk Türk Klasik Müzik albümü oldu.

Piyano için bestelediği 12 eserden oluşan, “Gençlik Albümü” (Anjelika Akbar- Rosenbaum Album Pour La Jeunesse) EMR Paris tarafından 2006 yılında Fransa'da nota olarak yayınlandı. Anjelika Akbar ayrıca pek çok ulusal ve uluslar arası ödülün de sahibidir, Dünya'nın birçok ülkesinde sayısız konser vermiştir. Son 4 sene boyunca Bülent Özükan -Genel Yayın Yönetmeni ve Murat Öneş -Genel Sanat Yönetmeni (Boyut Yayın Grubu /Boyut Publishing International www.boyut.com.tr ve ONE'S Media) ile ortak olarak Dünyanın en geniş Ayvazovski dijital koleksiyonunu yarattıkları uluslar arası projesi olan "Ayvazovski'nin İstanbul'u" ve "Pitoresk İstanbul" için dijital sergiler ve kitap yayınını gerçekleştirdiler. Anjelika Akbar'ın Proje Yöneticisi ve Müzik Direktörlüğünü üstlendiği, Ayvazovski tablolarının dahil olduğu "Pitoresk İstanbul" 9 ay boyunca İstanbul Deniz Müzesinde sergilendi. Murat Öneş'in kurduğu ONE'S Media'nın ortağı olarak birlikte gerçekleştirdikleri sergi-konser formatındaki gösteriler "Ayvazovski'nin İstanbul'u" teması ile New York, Los Angeles, Ankara, Erivan ve Feodosya'da gerçekleştirildi.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.