"24 Kasım, 12 Eylül Zihniyetinin İsteği Öğretmenin Simgeleştiği Bir Gündür"

"24 Kasım, 12 Eylül Zihniyetinin İsteği Öğretmenin Simgeleştiği Bir Gündür"

Diyarbakır Eğitm-Sen Şube yöneticilerinden Yıldırım Arslan '24 Kasım Öğretmenler Günü' nedeniyle yaptığı açıklamada, baskı ve sürgünlere son verilmesi gerektiğini söyledi. Arslan,"12 Eylül cuntasının bir ürünü olan “24 Kasım...

Diyarbakır Eğitm-Sen Şube yöneticilerinden Yıldırım Arslan '24 Kasım Öğretmenler Günü' nedeniyle yaptığı açıklamada, baskı ve sürgünlere son verilmesi gerektiğini söyledi. Arslan,"12 Eylül cuntasının bir ürünü olan “24 Kasım Öğretmenler Günü”nün, aynı zamanda, 12 Eylül zihniyetinin nasıl bir öğretmen istediğinin simgeleştiği bir gündür. Eğitim Sen için 24 Kasım’ı gerçek anlamda Öğretmenler Günü olarak kabul etmek demek; 12 Eylül rejimini, uygulamalarını ve düşüncesini benimsemek, TÖB-DER’in kapatılmasını ve binlerce öğretmenin mağdur edilmesini onaylamak ve 12 Eylül zihniyetinin yaratmak istediği “itaatkâr” öğretmen profilini kabul etmek anlamına gelmektedir." dedi.

Öğretmenler Günü' dolayısıyla dernek binasında basın toplantısını düzenleyen Yıldırım Arslan, 12 yılda öğretmenlerin satın alma gücü belirgin bir şeklide azaldığını söyledi. 12 yıllık AKP iktidarı Eğitimde 4+4+4 dayatmasıyla büyük sorunlar yaşandığı belirten Arslan,on binlerce öğretmen okul dönüşümleri sürecinde norm fazlası yapılarak mağdur edildiği ifade etti.

Öğretmenler Türkiye’nin en ücra köşelerinde, her türlü olumsuz koşullarla mücadele ederek, görevlerini yerine getirmeye çalıştığını vurgulayan Arslan. "Geçtiğimiz yıllar içinde öğretmenlerin ekonomik ve sosyal sorunlarına ek olarak, mesleki saygınlıklarında ciddi gerilemeler yaşanmıştır. Son zamanlarda 1990’lardaki uygulamalarının zemini hazırlanmaya çalışılmaktadır. Emniyet genel müdürlüğünün eğitimdeki sorunlarda iktidar ve yöneticilerin sorumluluğunu yok sayan ,bölgedeki eğitim emekçilerini saldırıların hedefi haline getirmeye çalışan, raporu yandaş medya bölgedeki eğitim emekçilerinin hedef gösterilmesi, ilimizde yapılan yönetici kıyımları, açılan soruşturmalar, 1990’lardaki sürgün faili (malum) saldırıların hedefi yapılmak isteniyor. Bu politika geçmişte emek demokrasi, sendikal hak ve özgürlükler ile barış mücadelesinin bütünselliğini savunan eğitim emekçilerini haklı mücadelesinden vazgeçirememiş, aksine sendikamız o günden bugüne kadar sayısal ciddi artışlar yaşamış kamuoyundaki saygınlığı daha da artmıştır. Hükümet ve yandaş medyanın bu yanlış hesabı tutmayacaktır. Burdan bu tutum sahiplerinin bunu hiç denememelerini toplumsal barışın geleceği açısından öneriyoruz. " şeklinde konuştu.

Sorunlarının giderek arttığını söyleyen Arslan," Türkiye’de çalışan öğretmenler, OECD ülkeleri içinde en çok çalışan, en düşük maaş alan öğretmenler arasındadır. Öğretmenlerin yüzde 80’i geçinebilmek için ek iş yapmak zorunda bırakılmış, üçte ikisi borçlanarak hayatını sürdürmek zorunda kalmıştır. Öğretmenler, sık sık değişen eğitim politikaları nedeniyle siyasi iktidarın ve MilliEğitim Bakanlığı’nın elinde adeta oyuncak haline getirilmiştir. " diye konuştu.

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.