Yunanistan Elini Çabuk Tutmak Zorunda

Yunanistan'da hafta sonu yapılan referandumdan kemer sıkma politikalarına hayır cevabı çıkması kimilerine göre iyi bir geleceğin, kimilerine göre ise ciddi bir felaketin başlangıcıdır. Her şeyden önce bu referandumun Euro Bölgesi açısından bir bağlayıcılığı olmadığının altının çizilmesi gerekmektedir. Kaldı ki,Yunan hükümetinin elini güçlendireceği inancıyla yaptığı bu yoklamaya konu olan kurtarma yardımı şartları artık masada bulunmamaktadır. Peki bundan sonra ne olacak?

Bu sorunun cevabına yanıt aramadan önce duruma bir de Yunanistan'ın Avrupalı ortaklarının gözünden bakmak yerinde olacaktır. Avrupa Borç Krizi'nin Yunanistan dışında başka ülkeleri de etkilemiş olması Atina'nın göze batmamasına önemli rol üstlenmişti. Avrupa halkı, her ne kadar bloğa katılabilmek için gereken kriterleri taşıdığına dair yalan bildiride bulunsa da, Yunanistan'a sempati duymaktaydı. Fakat Yunanistan'ın kreditörleri tarafından dayatılan koşulları gerçekleştirmek yerine daha rahat koşullarda ısrarcı olması sadece bölge liderlerini değil bu blokta yaşayan toplumları da çileden çıkarmaya başlamıştır. Benzer durumda bulunan bazı ülkelerin kurtarma yardımını başarıyla sonlandırması Yunanistan'ın kendi hovardalıklarının faturasını Euro Bölgesi'ndeki diğer insanlara ödetmeye çalıştığı düşüncesini yaymıştır.

Acil durum toplantıları bugün yeniden başlayacaktır. Euro Bölgesi liderleri Yunan halkının pişman olacakları bir seçim yaptıklarını ifade ederken, topun yeniden Atina'da olduğunun altını çizmektedirler. Piyasadaki genel kanı Tsipras hükümetinin borçların yeniden yapılandırılması konusunda baskı yapacağı yönündedir. Fakat sene başında bu fikre tamamen karşı olduğunu belirten Merkel'in görüşünden vazgeçmesi pek de olası görünmemektedir. Alexis Tripras, Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden ayrılmasının bloğa pahalıya patlayacağına inansa da hızlı hareket etmesi gereken bir taraf varsa bunun kendisi olması gerektiğini unutmamalıdır. Bankaların bir iki hafta daha kapalı kalması ve ayrıca likiditenin kuruması sadece kendi halkını zora sokarak toplumsal huzursuzlukların tırmanmasına yol açacaktır. Avrupa Merkez Bankası'na, en geç 20 Temmuz tarihinde yapılması gereken ödemenin gerçekleşmemesi durumunda Yunan bankaları felç yaşayacaktır.

Yunanistan'ın yeni bir para birimi kullanmaya geçmesi de olasılık dahilindedir.  uzmanları bu yeni para biriminin Euro karşısında aşırı büyük bir hızla değer kaydedeceğini ve halkın alım gücünü zayıflatacağını söylemektedirler. Bu değer kaybı aynı zamanda ülkenin borçlarını da katlayacaktır zira yapılacak geri ödemeler Euro üzerinden olacaktır. Finansal piyasaların serin kanlılığını korumasının nedeni Avrupa Topluluğu'nun borç krizinden bu yana hayata geçirdiği koruma mekanizmalarından ileri gelmektedir.