Yetiştirme yurdu çocuğunun örnek başarısı

Yetiştirme yurdu çocuğunun örnek başarısı

Konya'da yetiştirme yurdunda büyüyen Muzaffer Erkoç, iki kardeşiyle 48 metrekare alanda başladıkları metal kalıp üretimini, ihracat yapan fabrikaya dönüştürmenin mutluluğunu yaşıyor.

 Konya'da yetiştirme yurdunda büyüyen Muzaffer Erkoç, iki kardeşiyle 48 metrekare alanda başladıkları metal kalıp üretimini, ihracat yapan fabrikaya dönüştürmenin mutluluğunu yaşıyor.  

Muzaffer (60) ile Mevlüt Erkoç (61) babaları 29 yaşında vefat edince 7 ve 8  yaşlarındayken yetiştirme yurduna verildi. Küçük kardeş Yakup ise annesinin yanında kaldı.

Bir meslek lisesinde öğrenim gören kardeşlerden Mevlüt, yurttan çıkınca Almanya'ya gitti. Girdiği sınavda birinci olan Muzaffer ise memuriyet hayatına başladı.

Üç yıl sonra torna makinesi, matkap tezgahı, demir testere ile yurda dönüş yapan Mevlüt Erkoç, memurluktan istifa eden kardeşi Muzaffer ve annesinin yanında büyüyen Yakup ile 48 metrekarelik atölyede metal kalıp üretimine başladı.

Zamanla işleri ilerleten ve yurt dışına bile ürünleri ihraç etmeye başlayan kardeşler, 10 bini kapalı 20 bin metrekare alanda çalışmaya başladı. Yılbaşından sonra 30 bini kapalı, 175 bin metre karesi açık fabrikada üretim yapmaya hazırlanan kardeşlerden ağabey Mevlüt yaşamını yitirdi.  

Azmedildikçe nelerin başarılabileceğini gözler önüne seren kardeşlerin hayatı, çevresindekilerce örnek alınıyor.

- Yetiştirme yurdundayken annesi ve kardeşine baktı 

Muzaffer Erkoç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kendilerine devletin sahip çıktığını, bunu hiçbir zaman unutmadıklarını söyledi.

Her yerde yetiştirme yurdu çocuğu olduğunu ifade ettiğini söyleyen Erkoç, devletin himayesinde büyümenin kendileri için birçok avantajı olduğunu dile getirdi.

Yetiştirme yurduna girdikten sonra sürekli kendisini geliştirmeye çalıştığını aktaran Erkoç, "Okulda arkadaşlarım gibi hiç teneffüs yapmadım. Sürekli fotoğraf çekerdim. Diş hekiminin yanında çalıştım. Kazandığım parayı anneme ve kardeşime verirdim. Ağabeyim ile idealimiz iş adamı olmaktı. Bu nedenle hep başarılı gördüğümüz iş adamlarının hayatını okuduk" diye konuştu.

- Olumsuzluklar başarıya sevk etti

Erkoç, hayatlarında karşılaştıkları olumsuzlukların kendilerini başarıya sevk ettiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Hiç boş zamanımız olmadı. Sürekli koştuk. Hayatımızda karşılaştığımız zorluklar hep bizi daha ileri götürdü. Zamanında 'sizi değil tezgah başına geçirtmek dükkan bile süpürtmem' diyenlere inat işimizi büyütmenin mutluluğunu yaşıyoruz. İş hayatına atıldığımızda dolmuşa binecek paramız yoktu. Gece yarılarına kadar çalışır daha sonra 10 kilometre yolu yürüyerek evimize giderdik. Kazandığımız parayı yanımıza hiç almaz, iş yerinde bırakırdık. Bazen çalışmaktan yemek yemeyi bile unuturduk."

İş hayatında hep dürüst ve çalışkan olmaya özen gösterdiklerini vurgulayan Erkoç, dürüst bir yaklaşımla iş hayatında şu an iyi bir yere geldiklerini bildirdi.

- Herkese örnek gösteriliyor 

Konya Yetiştirme Yurtlarından Ayrılanlar Derneği (KONYURTAYDER) Başkanı Mürsel Gökcen, devlet korumasından ayrılmış kişiler ile yurttaki çocukları bir araya getirmeye çalıştıklarını kaydetti. Muzaffer Erkoç'un da yurttaki çocuklarla hiç irtibatını kopartmadığını, sürekli onlara destek olmak için var gücüyle çalıştığını aktaran Gökcen, "Yurttan çıkıp bu şekilde başarı elde etmiş kişileri çocuklara hep örnek gösteriyoruz. Muzaffer bey de gerçekten bizim için örnek biri. Üyelerimize ve ulaştığımız kişilere Erkoç kardeşlerin başarı hikayesini anlatıyoruz" dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.