Yargıtay, 'Ceza Eksik Verilmiş' Dedi, Şerzan Kurt Davası Yeniden Başladı

Muğla’da 12 Mayıs 2010 yılında öğrenciler arasında çıkan kavgada, polis kurşunuyla yaşamını yitiren üniversite öğrencisi Şerzan Kurt’un katil zanlısı G.Ş.’nin yargılandığı dava, Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden görülmeye başlandı. Sanık polis G.Ş., rapor alarak duruşmaya katılmadı. Ancak mahkeme sanık G.Ş., hakkında yurtdışı çıkış yasağı koydu. Bir daha ki duruşmaya gelmemesi halinde ise hakkında yakalama kararı çıkarılmasına karar verdi. Baba Ömer Kurt ise kurşun ve hançer yarasının geçebileceğini evlat yarasının ise geçmeyeceğini söyledi.

Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi Kurt’un katil zanlısı polis Gültekin Şahin’i, önce ‘Kasten adam öldürmek’ suçundan müebbet hapis cezasına çarptırmış ardından ise suçun ‘olası kasıtla’ işlendiği sonucuna vararak cezayı 10 yıla ardından 8 yıla düşürmüştü. Yargıtay’ın bozma kararından sonra dava sil baştan yeniden görülmeye başlanıldı. Mahkeme Yargıtay sürecini gerekçe göstererek Şahin’i tahliye etmişti. Ancak Yargıtay, Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını bozarak Polis Şahin’e ‘Kasten adam öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası verilmesini, fakat cezada ‘haksız tahrik’ indirimi yapılmasını, buna göre 12 yıl-18 yıl arasında bir mahkumiyete hükmedilmesini istemişti.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencisi Şerzan Kurt'un ölümüyle ilgili davanın duruşması öncesinde Eskişehir’de güvenlik önlemleri artırıldı. Polis ekipleri, kent giriş ve çıkışları ile Eskişehir Adalet Sarayı çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldı. Duruşma için Adliye Sarayı'na gelenlerin tek tek üzerleri arandı. Duruşmayı izlemeye gelenler, oluşturulan güvenlik koridorundan geçerek adliye binasına alındı. Davayı izlemeye gelen bazı kişilerin polis ekiplerine üst araması yapma kararı bulunup bulunmadığını sordular. Polislerde arama kararını gösterdi.

Van Bağımsız Milletvekili Kemal Aktaş, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş da duruşmayı izlemek için adliyeye geldi. Beştaş, Kurt avukatı olarak savunanlar arasında yer aldı.

ÖNCE SELFİE ÇEKTİRDİLER

Mahkeme salonunda duruşma başlamadan önce ilginç olaylar yaşandı. Salondaki yerini alan avukatlardan bazıları meslektaşları ile duruşma salonunda cep telefonu selfie çektirirken, izleyicilerin bazıları da birbirleriyle mahkeme salonunda hatıra fotoğrafı çektirmesi dikkat çekti. Bazı avukatlar ise duruşmaya katılanları cep telefonu ile fotoğrafladı.

    RAPOR TARTIŞMA KONUSU OLDU

    Avukatları sanık Gültekin Şahin’in aldığı doktor raporunu mahkemeye sundu. Davacı avukatlarının talebi üzerine mahkeme başkanı raporu okudu. Bu sırada ise ilginç diyaloglar yaşandı. Mahkeme heyeti, "Rapor Söke Devlet Hastanesinden alınmış. Raporda Latince teşhis olarak ‘Vestinoyernionit’ yazıyor. Valla bu yazılandan bir şey anlamadım. İsterseniz siz bunun anlamını ya google’den bakın. Ya da isterseniz Adli Tıp doktorunu çağırayım. Rapor burada.” diye konuştu.

    Avukatların Adli Tıp Kurumu doktorunu çağırmaya gerek olmadığını söylemesi duruşmaya devam edildi. Mahkemenin sonunda google’den bakılan raporda Latince kelimenin ‘Denge sinir intihabı’ hastalığına karşılık geldiği açıklandı.

    Kurt ailesini savunan avukatlar, sanık G.Ş.’nin 'kasten adam öldürmek' suçundan cezaya çarptırılmasını ve tutuklanmasını talep etti. Baba Ömer Kurt ise mahkemede söz alarak adalet istediğini söyledi. Baba Kurt, “Ben adalet istiyorum. Adalet her kese her yerde eşit uygulansın. Hançer ve kurşun yarasının geçer, iyileşir, ama evlat yarası geçmez. Devlet memuru adaletli olmalı. Sanığı tutuklayın ve yüreğimi karartmayın. Sanığı kasten adam öldürmeden ceza verilsin.” diye konuştu.

    Yargıtay’ın kararı bozmasının ardından tarafları yeniden dinleyen mahkeme, sanık polisin tutuklanma talebini reddetti. Ancak Sanık hakkında yurtdışı yasağı konulmasına karar veren mahkeme, sanığın bir daha ki duruşmaya katılmasını, katılmaması halinde hakkında yakalama kararı çıkarılacağı kararını verdi. CİHAN