Üniversite-sanayi İşbirliği, Ar-ge Ve İnovasyona 'Cömert' Destek

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, 2014 yılının edilgen ekonomiden etken ekonomiye geçiş yılı olacağını söyledi. Bunun için üniversite-sanayi işbirliği- Ar-Ge ve inovasyon konularında önemli destekler vereceklerini açıklayan Zeybekçi, "Bunları destekler iken çok cömert olacağız." dedi. Örneğin Ar-Ge'ye ayrılan payı milli gelirin yüzde 3'üne çıkaracaklarını söyledi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye İhracatçılar Meclisi'nde (TİM) ekonomi yazarları ve muhabirleri ile bir araya geldi. Toplantıda TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi de hazır bulundu. Güncel ekonomik konularda değerlendirmelerde bulunan Zeybekçi, dünyanın 100 yılın önemli krizlerinden birini yaşadığını ifade ederek, ekonomik yıkımların rakamlarının korkunç seviyelere vardığını kaydetti. Kasım ayında Amerikan Merkez Bankası FED'in parasal daralma politikalarının sonuna geleceğini ve Mayıs 2015 gibi faiz artışına gideceğini öngören Ekonomi Bakanı, Türkiye'nin yaşananlardan etkilenmemesi için çalıştıklarını, bu çerçevede yatırımcılara Türkiye'nin sunduğu fırsatları anlattıklarını dile getirdi.

Dolardaki düşüşün, FED'in parasal genişletmeyi yavaşlatması ve siyasi gelişmelerden kaynaklandığını anlatan Zeybekçi, şöyle devam etti:

"Doların tüm gelişmekte olan ekonomilerin para birimlerine karşı değer kazandığı bir ortamda, TL'deki değer kaybı şaşırtmamalı. Bu bir sürpriz değil. Gelişmekte olan ülkelerin para birimleri de FED'in politikaları doğrultusunda değer kayıpları yaşadı. Kaldı ki, sadece bu hafta TL, 2014 yılındaki değer kaybını geri aldı. Bu tabii tartışılır, TL'nin yeniden değerli hale gelmesi, Türkiye'nin dış ticaret açığı açısından, ihracatını geliştirmesi açısından iyi midir, bu ayrıca tartışılabilir. Ama biz bu seviyelerde oluşan bir kur dengesinin, artık önümüzdeki dönemde Türkiye üzerinde sürpriz olumsuzluk beklemediğimiz için artık Türkiye'de 30 Mart seçimlerinin beklentilerin de çok daha üzerinde, siyasi ve ekonomik istikrar mesajı vermesinin de etkisiyle, önümüzdeki dönemde para değerleriyle ilgili bir türbülans, negatif kırılganlık beklemiyoruz. TL'nin dolar karşısındaki değerinin 2,15-2,25 aralığında bir yerlerde olmasının ihracatımızı teşvik edici, ithalatımızı da cazip olmaktan çıkaracak bir etkisinin olacağını, bu seviyelerde oturmasının iyi olacağını tahmin ediyoruz. Bunu da önümüzdeki dönemde gerek MB'nin gerekse ekonomi dinamiklerimizin, ekonomik realitemizin, seviyeyi burada tutturmakta zorlanmayacağına inanıyoruz."

Bakan Zeybekçi, Türkiye'nin ekonomik açıdan 2012-2013'ü bir nevi dengeleme ve hazım süreci olarak yaşadığını, ilk çeyrekteki ılımlı büyümenin 2014'ün dış talep ayakları üzerinde olacağını gösterdiğini kaydetti.

"GÜMRÜK BİRLİĞİ UPGRADE EDİLMELİ"

Konuşmasında Gümrük Birliği (GB)'ne de değinen Bakan Zeybekçi, Anlaşmanın 1995'te imzalandığına işaret ederekm, "2000'de AB'ye gireriz diye düşünüldü ama hala giremedi. Gümrük Birliği anlaşmasının tekrar müzakere edilmesini istiyoruz. Upgarade edilmeli. Serbest ticaret anlaşmalarına ilgili maddesi bizi en çok rahatsız eden madde. Şu an en çok rahatsız eden ABD ile yapılan serbest ticaret anlaşması. Bu serbest ticaretin de üzerinde bir şey." ifadelerini kullandı.

"FAİZİN BU ŞEKİLDE DEVAM ETMESİNİ KİMSE BEKLEMİYOR"

Zeybekçi, Başbakan Erdoğan'ın Merkez Bankası'nın olağanüstü toplanarak faiz indirimine gitmesi yönündeki sözlerinin sorulması üzerine, "Faizlerin yüksek olmasını o ülkede yaşayan kimse istemez. Yüksek faiz olumsuz göstergedir. Yüzde 12 ile 10 arasında oynayabilir, yüzde 10 diyebilir. Merkez Bankası bunları değerlendirecektir. Yakın vadede faizin bu sekilde devam etmesini kimse beklemiyor, ekonomi faiz yüksek diyorsa zaten onu indirir. Başbakanımızı destekliyorum, uygun bir zamanda indirim olabilir." diye konuştu. Sorunun yinelenmesi üzerine, Başbakan Erdoğan'ı çok iyi tanıyan birisi olarak onun ne demek istediğini çok iyi anladığını ifade eden Zeybekçi, "17 Aralık sonrası yaşananlara Merkez Bankası olağanüstü toplantı ile cevap vermişti. 5 puan beklentilerin üzerinde idi. Bunu düzeltilmesini istemek herhalde Başbakan'ın en doğal hakkıdır. Son derece doğaldır. Masumane bir istektir. Bu ülke bir hukuk devletidir. Bu millet bir karar verdi, siyasi istikrarın devamını istiyorum, dedi, o zaman Başbakan da olağanüstü toplantı yapmanın zamanı geldi diye düşünmüştür. O kararı Merkez Bankası verecek. Ben isterim ki; olsun."
CİHAN