Ünal Aysal: 3 Temmuz Sürecinin Aydınlanması İçin Kapıcı Bile Olurum

Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, sarı kırmızılı kulübün 25 Ekim'de yapılacak olağanüstü genel kurulunda başkanlık için aday olmayacağını söyledi. Başkan Aysal, Futbol Federasyonu başkanlığı niyetinin olup olmadığı şeklindeki soruya ise "Ben hayatımdan memnunum." diyerek böyle bir düşüncesinin olmadığını ileri sürdü.

Başkanlığı ve devam edip etmeyeceği ile ilgili soruları cevaplayan Başkan Ünal Aysal, "Taraftarımıza ve genel kuruluma bana desteği için teşekkür ederim. 40 ay oldu, bir ayım daha var. Az evvel size 4 konudan bahsettim. Bu işleri görmezden gelemem. Medyanın bana olan davranışı, divan, benim tek başıma halledemediğim, Türkiye'deki bağımsız kurumları, federasyonlar beklenti dışındaki şeyler yüzünden başkanlığa devam etmemin camia tarafından faydası olamayacağımı düşünüyorum. Bundan dolayı 25 Ekim'deki seçimde aday olmayacağım." diyerek, şöyle devam etti:

"Galatasaray'dan kopmam mümkün değil, destekleyeceğim bir ekip olacaktır. Galatasaray için bambaşka bir projedir. Galatasaray global projesidir. Galatasaray markasının tanınması, Avrupa'da yaşaması ve devamlılığını sürdürmesidir. Kulüpten her hangi bir para almadan bu projeyi sonraki yönetime hediye edeceğim."

"ALİ DÜRÜST ADAY OLACAK MI?"

Başkan Aysal, ailesinin de devam etmesini istemediğini de belirterek, "Aldığım mesajlar bu kararı almam doğrultusunda beni yöneltti. Geçmiş dönemdeki hataları yapmak istemiyorum. Önümüzdeki günlerde bakacağız, şu anki aday iyi bir aday. İyi bir yarış olmasını diliyorum. Kim seçilirse seçilsin, benimle diyalog kurmayı isterlerse yardımcı olurum.. Başkan olarak aday olmadığını söyledi Ali Dürüst. Böyle bir görevi yüklenemem dedi. Başka bir pozisyon olursa güveneceğim bir ekiple çalışırım dedi. Süren de düşünmediğini söyledi. Benim başkan olmamda İnan Kıraç'ın bir etkisi yok. Sadece bunu bir televizyon kanalında açıklamasıyla ihale onun üstüne kaldı." dedi.

"KAPICI BİLE OLURUM"

3 Temmuz 2011 süreci ile ilgili rahatsızlık duyduğunu, adaletin gerektiği gibi işletilmediğini, bunun da kendisini çok üzdüğünü belirten Başkan Aysal, TFF Başkanı olup olmamasının sorulması üzerine ise şöyle cevap verdi:

"Ben hayatımdan son derece memnunum. Bu iş o kadar ağrıma gitti ki. 3 Temmuz sürecinde olan olaylar. Burada işler çözülecekse kapıcı bile olurum. Kimseden talimat almayan kurulların sporu ve futbolu yönetmesini istiyorum. Bu tabii hakkımız. Ben işimi bırakarak 40 ay Galatasaray için çalıştım. Tek istediğimi hakkaniyetli bir yönetim. Gelmiş geçmiş tüm hocalarımdan menunum. Türk sporunun içinden geçtiği bu dönemden çok rahatsızım. Devam etme halim kalmadıysa bunun başlıca sebeplerinden birincisi budur... Haksızlık temellerine üzerine kurulu bir spor olmaz."

3 Temmuz 2011 sürecinden sonra ilginç kararlar alındığını da belirten Aysal, 2011-12 sezonunda ilginç kararlar alındığını da belirterek, "Futbolda ilk defa bir play-off yaşadık. 3 Temmuz dolayısıyla suni bir yabancı kısıtlaması doğdu. Türk sporunun Avrupa'da temsil etme değeri düşürüldü. Biz Avrupa'da başarı yaratırsak mucize olur. Diğer takımlar 11 oyuncuyu sahaya sürerken, tüm oyuncuları yerli statüsünde oynatırken biz 5 oyuncumuzu kullanıyoruz ve diğerleri antrenmansız kalıyor." ifadelerini kullandı.

Başkan Aysal, mali sıkıntıları olan tek kulübün Galatasaray olmadığını belirterek, 3 büyükler arasında mali olarak en az sıkıntısı olan kulübün Galatasara olduğunu söyledi. Başkan Aysal, kendisini üzen olayın oyuncuları Johan Elmander, Tomáš Ujfaluši'nin takımdan gitmesi olduğunu, her sıkıntıyı çözdüğünde de en büyük sevinci yaşadığını sözlerine ekledi.

CİHAN