Üç Aylar heyecanı başlıyor

Üç Aylar heyecanı başlıyor
“Ya Rabbi, Receb ve Şaban’ı bizler için mübarek kıl ve bizi Ramazan’a eriştir.” Müminler için bir rahmet ve mağfiret fırsatı olan on bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerif’in habercisi mübarek üç aylar geliyor.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), yüz milyonlarca inananın kardeş olmak konusunda ağır bir imtihana tabi olduğu çağımızda İslâm şemsiyesi altında birlik olmak için Allah’ın (C.C.) ipine sımsıkı sarılmaya vesile olacak üç ayların kıymetini bilmeye çağırıyor bizleri. DÜNYANIN dört bir yanında Ramazan’ı heyecanla bekleyen Müslümanlar için Receb ve Şaban ayları hakkıyla oruç tutmak, takva ile ibadet etmek ve tefekkür ile vakit geçirmek için büyük bir fırsat.
 
“Ya Rabbi, Receb ve Şaban’ı bizler için mübarek kıl ve bizi Ramazan’a eriştir” diye dua eden Kâinatın Efendisi (s.a.v.), “Receb’te, takva üzere bir gün oruç tutana, oruç tutulan günler dile gelip, ‘Yâ Rabbi, onu mağfiret et’ derler” buyuruyor. 
Üç aylarla ilgili Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Zeki Sayar, aslında Kur’an-ı Kerim’de veya Hz. Peygamber’in hadislerinde “üç aylar” diye bir tanım olmadığını belirterek “Ancak halkımızın üç aylar olarak ifade ettiği recep, şaban, ramazan ayları öteden beri dini hayatımızda çok önemli yer tutan zaman dilimleridir. Bu aylar gelince halkımız manevi hayatına, dini hayatına çekidüzen verir, kendisini bu aylara hazırlar. Hz. Peygamber de bu aylara özel ilgi göstermiştir.” dedi.
 

“Bizi ramazan ayına ulaştır”

Peygamber Efendimiz(S.A.V)’in recep ayı geldiğinde “Ya Rab, recep ve şaban ayını bizim için bereketli kıl, mübarek eyle ve bizi ramazan ayına ulaştır” diye dua ettiğini ifade eden Sayar, onun recep ayında diğer aylarda olmadığı kadar oruç tuttuğunu söyledi. Sayar, recep ayında ayrıca dini hayatta önemli yeri olan iki mübarek gece bulunduğunu, bunlardan birinin recep ayının ilk cuma gecesine denk gelen Regaip, diğerinin de yine bu ayın yirmi yedinci gecesine denk gelen Miraç Kandili olduğunu aktardı. 
 

“Bin aydan hayırlı”

Sayar, kandil gecelerinde kaza namazları kılınabileceğini, Kur’an okunabileceğini, tövbe edilebileceğini vurgulayarak Kadir Gecesi’nin ise bu aylardan ayrı olarak Kur’an-ı Kerim’de bildirildiğine işaret etti. Sayar, “Bir insan Kadir Gecesi’ni hakiki manada ihya ederse sanki içinde Kadir Gecesi bulunmayan bin ayı ihya etmiş, değerlendirmiş gibi umulur ki Allah katında sevap kazanmış olur.” dedi.  Zeki Sayar, bu 2 ay hazırlık olarak kabul edilirse Kur’an-ı Kerim’in nail olduğu, İslam’ın 5 esasından oruç ibadetinin yerine getirildiği, geceleri teravih namazı ile geçirilen, bin aydan daha kıymetli Kadir Gecesi’nin bulunduğu Ramazan-ı Şerif’in üç ayların sonuncusu olduğunu ifade etti.
 

Neler yapılmalı?

“Elimizden geldiği kadar bu aylarda daha çok oruç ibadetini yerine getirmeliyiz.” diyen Sayar, Hz. Peygamber’in pazartesi-perşembe günleri oruç tuttuğunu bildirdi. Sayar, şöyle devam etti: “Bu aylarda, her ayın 13, 14, 15’i, ayın dolunay şekliyle olduğu günlerde oruç tutmak da Peygamberimizin sünnetleri arasındadır. Nafile ibadet olduğu için gücü yetenler oruç tutabilirler, Kur’an-ı Kerim’i daha çok okuyabilirler, çevrelerine, fakir fukarayı daha çok gözeterek yardımda bulunabilirler. Ramazan ayı zaten Kur’an ayıdır.”
Sayar, Kur’an-ı Kerim’i okumanın önemli olduğunu ancak manasını, anlamını kavramaya çalışmayı da tavsiye ettiklerini vurgulayarak insanların Kur’an meali okumaları gerektiğine işaret etti.
 
İnsanın buluğ çağına erdikten sonra ibadetle mükellef olduğuna dikkati çeken Sayar, “Belli zamanlara, belli günlere, belli kandillere ibadetin tahsis edilmesi söz konusu değil. Ama özellikle Cenabıhakk’ın, bu aylarda yapılan ibadetlere daha çok sevap vereceğini Peygamberimizden öğreniyoruz ve Peygamberimiz bu davranışlarıyla bize gösteriyor. Bu aylar gelince daha fazla oruç tutuyor mesela.” dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.