Toplumun ve şehrin hizmetkârları: Sivil Toplum Kuruluşları

Farklı alanlarda çalışma yapan 185 Sivil Toplum Kuruluşunun üye olarak bulunduğu, birçok konuda üye kuruluşlarına öncülük ve önderlik yapmış, ilgili olduğu ve olması gereken tüm süreçlerde duyarlılık geliştirmiş Konya Sivil Toplum Kuruluşları Platformu, Şehre Hizmet Edenlerin son konuğu oldu. Konya Sivil Toplum Kuruluşları Platformu Başkanı Prof. Dr. Önder Kutlu, “Mevcut dernek ve vakıf oranlarında sayı itibariyle İstanbul'dan sonra ikinci sırada Konya yer alıyor. Nüfusa oranladığımızda resmi istatistiklerce de birinci sırada olduğumuzu söyleyebilirim. Bu oranların da ötesinde Konya'da canlı bir sivil toplum havası var. Her alanda faaliyet gösteren; ekonomik, siyasal, her türlü talebe cevap vermeye çalışan sivil toplum kuruluşlarımız var. Özellikle sosyal yardım faaliyetleri, insan hakları ile ilgili faaliyetlerimiz önemli bir noktada. Bunun yanında dost ve kardeş ülkeler başta olmak üzere Konya'dan 50'nin üzerinde ülkeye insani yardım da götürülüyor” ifadelerini kullandı.

STK’LAR SADECE TOPLUMA HİZMET AMACI TAŞIR

**Sivil Toplum Kuruluşundan ne anlamalıyız?

Bizler tabii ki bu alanda hem teorik hem de pratik olarak faaliyet gösteren kişileriz. Teoride sivil toplum kuruluşunu ‘Topluma hizmet etmek amacıyla gönüllülük esası çerçevesinde faaliyet gösteren kurumlar ve kuruluşlar’ olarak tanımlıyoruz. Malum bir toplumun inançları vardır, değerleri vardır, birlik beraberlik duyguları vardır. O toplumu bir arada tutan bir takım unsurlar, çimentolar vardır. İşte sivil toplum kuruluşları bu alanlarda faaliyet gösterebilirler. Nitekim sivil toplum kuruluşu kavram itibariyle yeni gibi görünse de -ki Türkiye Cumhuriyeti tarihinde sivil topluma sıcak bakılmadığı uzun dönemler olmuş- sivil toplum kuruluşları her zaman toplum ile devlet arasında bir köprü olmuştur. Zaten sivil toplum kuruluşlarının çalışmaları kamusal alan ile özel alanı birleştirir. Bir sivil toplum kuruluşu özel alanın taleplerini ve ihtiyaçlarını kamusal alana taşır. Esasen toplumu ve devleti ilgilendiren tüm alanlarda sivil toplum faaliyetleri mevzubahistir.

KONYA BU ALANDA ÖNCÜ

**Konya’da nasıl bir STK kültürü var?

Mevcut dernek ve vakıf oranlarında sayı itibariyle İstanbul'dan sonra ikinci sırada Konya yer alıyor. Nüfusa oranladığımızda resmi istatistiklerce de birinci sırada olduğumuzu söyleyebilirim. Bu oranların da ötesinde Konya'da canlı bir sivil toplum havası var. Her alanda faaliyet gösteren; ekonomik, siyasal, her türlü talebe cevap vermeye çalışan sivil toplum kuruluşlarımız var. Özellikle sosyal yardım faaliyetleri, insan hakları ile ilgili faaliyetlerimiz önemli bir noktada. Bunun yanında dost ve kardeş ülkeler başta olmak üzere Konya'dan 50'nin üzerinde ülkeye insani yardım da götürülüyor. Bu anlamda sadece sosyal ve ekonomik yardım alanıyla da sınırlı değil yapılan yardımlar. İnsan hakları ile ilgili de geniş bir alanda çalışmalar yapılmakta. Mesela işte Filistin meselesi hepinizin ortak meselesi veya Arakan meselesi hepimizin meselesi. Yani nerede bir haksızlık, nerede bir problem varsa buralara müdahil olmaya çalışıyoruz. Bunlarla birlikte ülke içinde meydana gelen meselelere de müdahale ediyoruz. Aynı zamanda insan yetiştirme faaliyetleriyle de insanların manevi ve kültürel açıdan desteklenmesi gibi faaliyetler de yapıyoruz. Eğitim alanı dediğimiz alan sadece yurt ve burs faaliyetleri değildir. Öğrencilerin zihinlerini ve gönüllerini de destekleme faaliyetlerimiz var. Şu da var ki sivil toplum, kendi alanında çalışan kişileri geliştirici bir boyuta da sahiptir. Manevi tatmini gerçekten yüksek bir alan. İnsanlar bu tür çalışmalar içinde sosyalleşirler de. Yine bu çalışmalar yüksek bir adanmışlık duygusu ve yüksek bir hizmet aşkını da beraberinde getiriyor. Çevremizde de vardır okuyucularımız da takdir edeceklerdir; vakıf insanlar vardır. İşte sürekli paylaşan, yardım eden, destek sağlayan, çalışmalara öncü olan. Yine bu tür insanların sayılarının da artması gerekiyor. Konya bu noktada yine de iyi bir orana sahip.

BU ÇALIŞMALAR VÜCUDUMUZUN ZEKATI

**Sizce mevcut Sivil Toplum Kuruluşları toplumdaki ihtiyacı tam olarak karşılayabiliyor mu?

Tam olarak cevap vermek göreceli bir konu. Ama şu var ki bir STK hiçbir zaman ihtiyaca tam olarak cevap veremez. Hiçbir toplumda örneği yoktur bunun. Öyle ki ekonomik sıkıntısı olan, eğitim problemi olan, madde bağımlılığı olan, ilaç desteğine ihtiyacı olan, hakkı ihlal edilen insanlar hiçbir zaman bitmeyecek. İşte bu noktada sivil toplum kuruluşları bu ihtiyaçların ne kadarını karşılayabiliyor, konumuz bu. Bir STK tüm ihtiyaçlara cevap veriyoruz, mükemmeliz dediği zaman olmaz. O zaman devlet olması lazım benim kanaatime göre. Fakat her alanda çalışan, faaliyet gösteren kuruluşumuz var. Bu güzel bir imkân. Bu noktada bize düşen mevcut kuruluşlara sadece maddi bir parasal yardımdan öte desteklerde bulunmak. Çünkü biz yola çıkarken içinizden hayrı tavsiye eden, kötülükten alıkoyan bir grup bulunsun emrini şiar edindik. Bu çalışmalar aslında vücudumuzun, sağlığımızın bir zekâtıdır. Bugün meydanlara iniyor, hakikati söylüyoruz; yeri geliyor dünyanın bir noktasındaki mazlumlara umut olabilmek için çalışmalar yapıyoruz. Biliyoruz ki bu da bir cihat yoludur. Dolayısıyla herkese farzdır bu çalışmalar.

ONLARCA ÇALIŞMAMIZ VAR

**Konya STK Platformu olarak yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Sivil Toplum Kuruluşları Platformu olarak şu an itibariyle 185 üye dernek, vakıf ve sendikamız var. Bizim çalışma alanımız ise hepsinden farklı. Biz mevcut kuruluşların görev alanına girerek onu tekrar etmiyoruz. Mesela yardım kampanyaları düzenlemiyoruz, yurt açmıyoruz. Bu noktada biz özellikle kuruluşlarımız arasında birlik duygusunu geliştirmeye yönelik çalışmalar yapıyoruz. Nitekim biz bir siyasi bir parti değiliz. Partiler bugün vardır, yarın yoktur. Biz bir cemaat de değiliz. Biz ümmetiz, Müslümanız. Bu bizim için yeterince tanımlayıcı bir ifade. Genel manada sivil bilincin gelişmesi için yürüttüğümüz çalışmalarımız var. Ortak işbirliği mekanizmalarının harekete geçirilmesi için çalışmalar yapıyoruz. Özellikle gençlik alanında derdi olan kurum ve kuruluşlarımızla birlikte hareket ediyoruz. Biliyoruz ki gençlerimiz bizim geleceğimiz. Bayram sonrası için de bir planımız var. Gençlik çalışmaları yapan STK’larla bir araya gelerek bir ‘Gençlik Çalıştayı’ yapmayı düşünüyoruz. Gençlerin ihtiyaçlarını, problemlerini ve bu sorunların çözümlerini tespit etmek adına böyle bir çalışma yapacağız. Bunun yanında bizim bir de ‘Ufuk Turu’ toplantılarımız vardır. Bu yıl Allah izin verirse Kasım ayında 18.’sini düzenleyeceğiz. Bu sene konu olarak gençliği konuşacağız. Bunların yanında insan hakları alanları ile alakalı da basın açıklamalarımız oluyor. Toplantılar düzenliyoruz. Hatırlama programları yaparız. 15 Temmuz'u, 28 Şubat'ı unutmayız. Her ay bir konu bir konuk programlarımız olur. Yine bayramdan sonra da bir bina açılışımız olacak. O binada da üye kuruluşlarımıza yönetim desteğinde bulunacağız. Muhasebe, insan kaynakları yönetimi, proje desteği gibi alanlarda kuruluşlarımıza destekler sağlayacağız. Platform olarak birçok şehre de örnek olduk. Sahip olduğumuz kültürü başka şehirlere de aktarmayı başardık. Konya gerçekten bu alanda öncü.

GÜZEL ÖRNEKLERİ ÇOĞALTMALIYIZ

**Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Şöyle ki Konya'da gerçekten güzel bir Sivil Toplum kültürü var. Çalışmalar bir düzen içinde yapılıyor. Yurt içinde ve yurt dışında onlarca güzel çalışmanın örneği var. Belki bütün kötülüklerle mücadele edemezsiniz ama güzel örnekleri çoğaltabilirsiniz. Bizim yapmaya çalıştığımız iş bu. Güzel örnekleri ve çalışmaları çoğaltıp, kötülükleri yok etmek. Yine bizim geniş bir kültür coğrafyamız var. Bunun da bilincinde olmalıyız. Kuzeyden güneye, doğudan batıya güzel örnekleri artırmamız lazım. Şu da var ki bizim belli meselelerde ortak hareket etmemiz gerek.

EYYÜB KARAKUZU