'Türkmen Hassasiyeti Güdecek Bir Suriye Politikası İzlenmesi Talebimiz Var'

'Türkmen Hassasiyeti Güdecek Bir Suriye Politikası İzlenmesi Talebimiz Var'

Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa, Suriye’nin kuzeyinde yeni bir oluşuma gidildiğini ifade etti. Mustafa, "Bütün oyunlar Türkmen coğrafyasında belirleniyor. Türkmenlerin güvenli limanı sadece Türkiye olmuştur. Çünkü oradaki...

Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa, Suriye’nin kuzeyinde yeni bir oluşuma gidildiğini ifade etti. Mustafa, "Bütün oyunlar Türkmen coğrafyasında belirleniyor. Türkmenlerin güvenli limanı sadece Türkiye olmuştur. Çünkü oradaki her grubun arkasında başka birileri vardır. Suriye Türkmenlerinin de sadece Türkiye’si vardır. Dolayısıyla daha fazla Türkmen hassasiyeti güdecek bir Suriye politikası izlenmesi talebinde bulunuyoruz." dedi.

Suriye Türkmen Meclisi, Rixos Otel’de basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa, MHP Mersin Milletvekili Mehmet Şandır, eski Devlet Bakanı Hasan Celal Güzel ve davetliler katıldı.

Toplantıda basın mensuplarının sorularını cevaplayan Başkan Mustafa, Türkmenler olarak Suriye rejimini kabul etmelerinin mümkün olmadığını söyleyerek, "Şu anda uluslararası toplum onu zorlamaya çalışıyor. Suriye halkını ve muhalefetini bir tercihe zorlanıyor. Ya IŞİD ya Esad. Çünkü Suriye muhalefeti de güç kaybediyor. Özgür Suriye Ordusu neredeyse bitmek üzeredir. Halep kuşatılmıştır. 4 kilometre koridor vardır. Suriye’deki dinamikler çok değişti. Suriye’nin kuzeyinde yeni bir oluşuma gidildi. Bütün oyunlar Türkmen coğrafyasında belirleniyor. Türkmenlerin güvenli limanı sadece Türkiye olmuştur. Çünkü oradaki her grubun arkasında başka birileri vardır. Suriye Türkmenlerinin de sadece Türkiye’si vardır. Dolayısıyla daha fazla Türkmen hassasiyeti güdecek bir Suriye politikası izlenmesi talebinde bulunuyoruz."

'GÜVENLİ BÖLGE 36 PARALELİNDE OLURSA BAZI TÜRKMEN BÖLGELERİ DIŞARIDA KALIYOR'

Mustafa, güvenli bölge ile ilgili şunları söyledi: "İki yıl önce güvenli bölge Türkiye talep ettiğinde gerçekleşmiş olsaydı, belki de şu anda Suriye rejiminden bahsetmiyorduk. Güvenli bölgenin, bizi, Türkmen bölgelerini kapsayacak şekilde olması ilgilendiriyor. Kısa vadede orada çok büyük oyunlar var. Uluslararası koalisyon var. Türkmenleri en acil olarak kurtaracak Türkiye’dir. Coğrafi olarak bayır bucak Türkmenleri tamamen Hatay’ın güneyindedir. Halep Türkmenleri az az da Aynü-l Arab arasındaki köylerdir. Güvenli bölge cep halinde mi olacak yoksa bir çizgi halinde mi olacak o da tam net değil. Türkmenleri oraya koyacak herhangi bir oluşumu destekliyoruz. Güvenli bölge cep halinde olursa, Türkmenleri koruyacak şekilde olursa zaten nerede bir Türkmen varsa ona kadar olması gerekiyor. 10 kilometrelik olan yerler var bazı yerler 40 kilometreye kadar derinliktedir. Ancak 36. paralelde olduğunda değişiyor. Bazı Türkmen bölgelerinin bir kısmı dışarıda kalıyor. Bizim isteğimiz Türkmenleri koruyacak bir güvenli bölge. Sadece Türkmenler değil, rejime karşı olan Suriye muhalefetini de koruması gerekiyor. Bu sadece bir gruba veya başka emelleri olan gruba hizmet etmemesi gerekir."

'HALEP DÜŞERSE SURİYE MUHALEFETİ İÇİN BÜYÜK BİR DARBE OLACAKTIR'

Halep’te son durumun çok kritik olduğunu söyleyen Mustafa, Halep’in rejim tarafından kuşatma altında olduğunu ve 1 aydır çatışmaların devam ettiğini söyledi. Mustafa, "Halep biliyorsunuz devrimin sembolü haline geldi. İkinci bir şehirdir. Halep düştüğünde çok şey değişecektir, Suriye muhalefeti için büyük bir darbe olacaktır. Suriye’nin içerisiyle, kuzeyi birbirinden lojistik yönden kopacaktır. Çünkü oradan da İblik tarafından da rejim içerilere ilerleyecektir. Orada da Afrin var. Batıda PYD olacak, güneyinde rejim olacak ve Türkmenler bugün olduğu gibi yine savaşın mağduru olacak." ifadelerini kullandı.

'ESED TERÖRÜ ÜRETEN BELADIR'

Mustafa şöyle devam etti: "Kobani’de terör örgütü PKK uzantısı PYD vardır. Bir de Kürt kardeşlerimiz vardır. Bunları ayırmak lazım. Suriye’de Kürt deyince PYD temsil etmiyor. Suriye Kürt Ulusal Meclis vardır. Suriye Türkmen Meclisi nasıl hareket ediyorsa onlar da Suriye muhalefetiyle birlikte hareket ediyor. Oradaki gizli emellere elimizden geldiğince fırsat vermemiz lazım. Çünkü orası bizim topraklarımızdır. Kobani’de muhakkak birisi kazanacaktır. O zaferi de birisine mal edecekler. IŞİD oradan gittikten sonra oradaki güçler Batı’ya doğru ilerleyecek. Kobani’nin batısı tamamen Türkmen bölgelerinden oluşuyor. Ora da IŞİD işgalindedir. Demek ki savaş Türkmen bölgelerine intikal edecek. Yine orada da mağdurlar Türkmenler olacaktır. Nasıl PYD terör örgütüyse IŞİD de terör örgütüdür. Bizim için Esed rejimi de terör örgütüdür. Terörü üreten bir beladır. Türkmenlerin orada düşmanı çoktur."

'TÜRKMENLER SURİYE DENKLEMİNİN İÇİNDE PEK GÖZE ALINMADI'

Eğit-Donat Projesi olduğunu ifade eden Mustafa, "Bundan maksimum şekilde Türkmenlerin yararlanması lazım. Özgür Suriye Ordusu'nun da durumu ortadadır. Oradaki şartlar çok değişkendir. Orada kim güçlüyse onu destekleyenler güçlendiriyordur. Özgür Suriye Ordusu zayıf durumda, Türkmen birlikleri de zayıftır. Dolayısıyla da nefs-i müdafa açısından kendi köylerimizi korumak mecburiyetindeyiz." dedi.

Eğit-donat sisteminde 2 bin kişinin başlangıç olduğunu ifade eden Mustafa, "Bu uluslararası bir projedir. 2 binle başlaması sizin sürecin içine girmiş olmanız demektir. Orada Türkmenlerin var olması demek ki sizin de artık Suriye’nin denklemlerinde var olması anlamına geliyor. 2 bin kişi tabi ki Suriye’yi de, Türkmenleri de kurtarmaz. Ancak bu başka bir anlam taşımaktadır. Çünkü Türkmenler Suriye denkleminin içinde pek göze alınmadı." diye konuştu.

'TÜRKİYE’DE 120 BİN CİVARINDA TÜRKMEN VAR'

Politikalarının Türkmenleri kendi köylerinde tutundurmak olduğunu ifade eden Mustafa, Halep kırsalındaki köylerden az sayıda Türkmen’in göç ettiğini ifade ederek şunları söyledi: "Şahsen benim ailem de oradadır. Dolayısıyla kötü emelleri olanlara karşı Türkmenler, kanının son damlasına kadar mücadele edecektir. Nitekim, Türkiye’de 2 milyona yakın Suriyeli mülteci var. Bunun içinde sadece 120 bin civarında Türkmen vardır. Bunlar da ağır bombardıman, katliam yapıldı, mecburiyetten çıktı. Yoksa Türkmenler topraklarını terk etmek niyetinde değiller ve terk etmeyecekler."

'BİZİM TERÖR ÖRGÜTÜYLE İŞ BİRLİĞİ YAPMAMIZ MÜMKÜN DEĞİLDİR'

Mustafa, YPG ile ortak hareket edip etmemelerine ilişkin, "Türkmen bölgeleri tamamen IŞİD’in elinde. Afrin ile Aynü-l Arab arası Türkmen bölgesidir. YPG Aynü-l Arab’ta zafer kazandığı takdirde, batıya doğru ilerleyecek. Bizim orada herhangi bir terör örgütüyle iş birliği yapmamız mümkün değildir." karşılığını verdi.

'IŞİD ZEKAT ADI ALTINDA FİDYE TOPLUYOR'

Suriye’de dramatik olaylar yaşandığını söyleyen Mustafa, Türkmen köylerinde halkın kırsalda yaşadığı için kendi imkanlarıyla hayatta tutunduğunu kaydederek, sağlık, eğitim konusunda herhangi bir hizmet olmadığını söyledi. Mustafa, "Hastalarımızı tedavi etmeyi bırakın, Türkiye’ye taşıma şansımız bile kalmadı. Benim annem bir hafta önce vefat etti. Bin zorlukla Antep’e getirebildik. Ölülerimizi de biz kendi topraklarımıza defnetmek mecburiyetindeyiz. IŞİD belası şimdi orada halkın kendi ürettikleri şeylerden zekat adı altında zorla fidye alıyor. İnsanların yaşamlarını idame etmelerini de elinden alıyorlar." dedi. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.