Türkiye'nin İran kararını açıkladı

Türkiye'nin İran kararını açıkladı

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Sırbistan'a hareketi öncesinde Esenboğa Havalimanında düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İran'ın nükleer silah geliştirdiğine ilişkin iddiaların ve bu iddialara yönelik İran'ın cevaplarının açık olması gerektiğini belirterek, bu konudaki muğlaklıklar gereksiz gerilim alanlarının ortaya çıkacağını söylerken 'Türkiye olarak İran'a müdahale karşıyız' dedi.

Sırbistan'a günübirlik çalışma ziyareti gerçekleştireceğini kaydeden Davutoğlu, bu ziyarette Güneydoğu Avrupa Ülkeleri Dönem Başkanlığı'nı da yürüten Sırbistan ile "Balkan Savaşı'nın 100. yılı çerçevesinde Balkan Barışı" konulu bir ortak çalışmayı, ikili ilişkileri, Bosna-Hersek ve Kosova'daki gelişmeleri, Sancak ve diğer bölgesel konuları ele alacaklarını dile getirdi.

Bir gazetecinin, İsrail'e ait insansız hava aracının Türkiye'de denize düştüğüne yönelik basında yer alan haberleri sorması üzerine Davutoğlu, bu konuyu araştırdıklarını söyledi.

Davutoğlu, "Bu haberlerin tümünün hemen teyit edilmesi söz konusu değil. Ancak bütün bu Predatorlar da Heronların da kullanılış esasları ve çerçeveleri bellidir. Ve bu çerçevenin dışına çıkması söz konusu olamaz. Bu konuda Türkiye'nin gerekli denetim mekanizmaları vardır" dedi.

İran'ın nükleer programı-

Gazetecilerin Uluslararası Atom Enerjisi Kurumunun İran'ın Nükleer programına ilişkin raporu hakkındaki görüşlerini sorması üzerine Davutoğlu, raporun kendilerine iletildiğini ve teknik incelemesinin ilgili kurumlar tarafından yapılmakta olduğunu ifade etti.

Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Herşeyden önce şunu ifade etmek isterim, Türkiye, dünyada ve bölgemizde nükleer silahlanmaya karşıdır. Herhangi bir şekilde ve kim tarafından yürütülürse yürütülsün nükleer silaha dönük bir çalışmaya da karşıdır. Bunun için de her zaman bölgemizin nükleer silahlardan tümüyle arındırılması konusundaki tutumumuzu vurgulayageldik.

Şu veya bu ülkenin değil, bütün bölgenin nükleer silahlardan arındırılması gerekmektedir. Çünkü bölgemizde yeteri kadar gerginlik sebebi mevcuttur. Bu konuda Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın iddiası da bu iddialara İran tarafından verilecek cevapların da çok sarih olması gerekmektedir. Bu konudaki muğlaklıklar gereksiz gerilim alanları ortaya çıkartır. Hem iddiaların sarih olması gerekir, açık, görünür, elle tutulur delillere dayanmış olması gerekir hem de bunlara karşı olarak İran tarafından verilecek cevapların da sarih, açık olması gerekir. Bunlar zihinlerdeki şüpheleri ve muhtemel gerilimleri ortadan kaldırır."

Türkiye'nin en başından beri İran'ın nükleer programı konusunda net ve ilkeli bir tutum takındığını kaydeden Davutoğlu, bu konunun gerginlik oluşturmadan çözülmesi amacıyla önemli diplomatik inisiyatifler aldıklarını belirtti.

Türkiye olarak NPT'ye (Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesine İlişkin Antlaşma) taraf olan ya da olmayan bölgedeki bütün ülkelerin barışçıl nükleer enerjiye sahip olmalarını savunduklarını ve savunmaya devam edeceklerini dile getiren Davutoğlu, "Ancak bu ülkelerin tümünün, ister NPT'ye taraf olsun ister NPT'ye taraf olmasın bütün ülkelerin de nükleer silahlanmayı durdurmaları gerektiğini düşünüyoruz. Bu diplomatik çalışmalar çerçevesinde geçen sene Tahran Mutabakatı çerçevesinde ulaştığımız anlaşmayı eğer hayata geçirmiş olsaydık belki de bugün bambaşka bir psikolojik ve teknik ortam olacaktı" dedi.

Türkiye'nin bu diplomatik çabalarının yeterli olumlu tepkiyi görmemesi nedeniyle bugün karşılıklı şüphelerin arttığını kaydeden Davutoğlu, bu şüphelerin giderilmesi için diplomatik sürecin tekrar ve derhal başlamasını istediklerini söyledi.

AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'ın 21 Ekim'de İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri ve Nükleer Başmüzakereci Said Celili'ye gönderdiği mektubun muhtevasını desteklediklerini ifade eden Davutoğlu, Celili'nin görüşmelerin tekrar başlaması konusunda Ashton'a yazdığı mektubu da olumlu bulduğunu belirtti.

Görüşmelerin tekrar başlaması ve bu gerginlik ortamına son verilmesinin büyük önem taşıdığını dile getiren Davutoğlu, "Ancak bu gerginlik ortamından istifadeyle bölgede herhangi bir askeri müdahale ihtimalini gündeme getirmeyi dahi doğru bulmuyoruz. Böyle bir askeri müdahaleye karşıyız. Ve bunun bölgede yeni istikrarsızlıklar çıkaracağına inanıyoruz. Herkesin bu konuda ilkeli davranması gerekir. Kendileri nükleer silaha sahip olduğu şüphesi taşıyan ülkelerin bölgemizde yeni gerginlikler çıkarmaları kabul edilebilir bir durum değildir" diye konuştu.

Kabe'deki revakların kaldırılması ihtimali-

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Kabe'de kaldırılması gündeme gelen revakların Türkiye'ye getirilmesine yönelik girişim olup olmadığına ilişkin soru üzerine de Kabe'de Osmanlı döneminde yapılan revakların hem Türkiye hem de Suudi Arabistan açısından önem taşıdığını kaydederek, bu revakların bir insanlık mirası olduğunu vurguladı.

Bu eserlerin Kabe'de muhafaza edilmesinin sağlanmasının büyük bir önem taşıdığını belirten Davutoğlu, ancak artan hac ihtiyacı ve tavaf sorunun herkesin malumu olduğunu söyledi.

Bu ihtiyacın karşılanması amacıyla yapılan projelerde revakların muhafaza edilmesini temenni ettiklerini belirten Davutoğlu, bu revakların korunması için Suudi Arabistan yönetimiyle temaslarının sürdüğünü anlattı.

Davutoğlu, İran'a yakın dönemde bir ziyaret olup olmayacağı konusundaki soru üzerine de önümüzdeki günlerde İran'a planlanmış bir ziyaretinin olmadığını ancak ne zaman ihtiyaç olursa komşu ülkelere bir ziyaret gerçekleştirebileceğini dile getirdi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.