Türkiye'de Ekonomi Politikaları -12-
Ulaşımın alt sektörleri arasındaki bütünleşme temin edilecek, ekonomik büyüme amacına en fazla katkının sağlanması ve çevreyi tahrip etmeyen bir ulaştırma alt yapısı oluşturulacaktır.
Bu kapsamda;
Karayolu ulaşımının ülkemizin ihtiyaçlarına tam olarak cevap vermesi için seçim kampanyası boyunca halkımıza vaade ettiğim 15.000 km'lik duble yol yapım çalışmalarına ilk altı aylık süre içinde başlanacaktır.
Demiryolu, denizyolu ve hava yolu altyapısı entegre bir anlayış içinde geliştirilmesine yönelik proje bir yıl içinde gerçekleşecektir.
İzleyeceğimiz tarım politikalarının temel hedefleri;
Ülkemizin temel gıda ürünleri açısından kendi kendine yeterli olması, verimli tarım arazilerinin sürekli işlenir halde tutulması, tarımsal üretimde verimliliğin artırılması ve hayvancılığın desteklenmesi unsurlarından oluşmaktadır.
Son dönemlerde mülkiyete dayalı olarak uygulanan Doğrudan Gelir Desteği sistemindeki aksaklıklar giderilecek; dar gelirli çiftçileri hedefleyen bir yapı oluşturulacaktır.
Sosyal politikalar kapsamında çiftçimizin rahatlamasını sağlamak için tedbirler alınacak. Güven ortamı, bütçe disiplini ve harcama reformuyla sağlanacak tasarrufların öncelikli olarak mazot gibi kalemlerdeki ağır vergilerin azaltılmasıyla çiftçinin üzerindeki tahammül edilemez yük hafifletilecektir.
Yolsuzluğun önlenmesinde en önemli araç olarak, kamu hizmetlerinin sunumunda toplam kalite yönetimi anlayışı getirilerek bu hizmetlerin (tapu, emniyet, belediye, gümrük, teşvik, izin, ruhsat, ihale, hak ediş, nüfus vb. hizmetler) sunum standartları ve süreleri, sorumlu olacak görevliler kurumlar ve birimler bazında açık ve net olarak belirlenecektir. Kamu görevlilerinin bu işlemlerle ilgili takdir hakları objektif kriterlere bağlanacaktır.
Sosyal politikalar alanında yapılacak her türlü düzenlemede özellikle gelir dağılımını düzeltici ve yoksul kesimleri gözetici unsurlar göz önünde bulundurulacaktır.
Etkin ve kaliteli bir sağlık sistemi oluşturma, herkesin temel sağlık ihtiyacını özel sektörle işbirliği yaparak yerine getirme, ülkemizde sağlık hizmetlerinin yurt düzeyinde dağılımını dengeli hale getirme hedefleri çerçevesinde;
Bir yıl içinde;
- Devlet hastanesi, sigorta hastanesi, kurum hastanesi ayırımını kaldırılmaya dönük çalışmalar başlatılacak,
- Hastanelerin idari ve mali yönden özerkliğinin sağlanması çalışmaları başlatılacaktır,
- Genel Sağlık Sigortası Sistemi kurulacak,
- Aile hekimliği uygulamasına geçilecek ve sağlam bir sevk zinciri oluşturulacak,
- Koruyucu hekimlik yaygınlaştırılacak,
- Özel sektörün sağlık alanına yatırım yapması özendirilecektir,
Türkiye'nin en acil meselesinin işsizlik olduğunu hepimiz biliyoruz. Kurulacak 58. hükümetimizin en öncelikli meselesinin işsizliğe çözüm bulmak olacağını meydanlarda haykırdığımız gibi bugün de aynı kararlılıkla bu gerçeğin altını bir kez daha çiziyorum.
Bu cümleden olarak daha önce söz ettiğim 15 bin kilometrelik yol yapımına ilave olarak hükümetin kurulmasından sonraki ilk altı ay içinde konut seferberliğini de başlatmış olacağımızı bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
Değerli basın mensupları;
Sizlere ve sizlerin şahsında milletime konuşmamı bağlarken şunları söylemek istiyorum:
Bu yayınladığımız metni bütün sivil toplum örgütleri, meslek kuruluşları ve tek tek her vatandaşımız partimizin internet sitesinden indirerek bir dosyaya koyabilir, bundan sonraki vaatlerimizi de aynı dosya içerisinde toplayarak;
Böylece bizi, taahhütlerimizi, süresi içinde yerine getirip getirmediğimizi sürekli izleyebilirsiniz.
Sizler de basın mensupları olarak, kamuoyu adına Ak Parti iktidarının ilk gününden başlayarak çetele tutabilir, bu vaatlerimizi takip edebilirsiniz.
Bu metni yayınlayarak kendimizi bağladığımızı, yasama ve yürütmeyi oluşturacak bütün arkadaşlarımızı tek tek taahhüt altında tuttuğumuzu biliyorum. Bu tavrın siyaseten ne kadar riskli olduğunun da farkındayım.
Ama Türkiye'nin büyümesi ve kalkınması için risk almaktan çekinmeyeceğiz ve Allah'ın izniyle biz bunu başaracağız. Çünkü biz Türkiye'ye ve kendimize güveniyoruz. Saygılarımla.”
Ak Parti tarafından kurulan 58. Abdullah Gül Hükümeti, üç ay görevde kalmıştır. Mart 2003’de yenilenen Siirt Seçiminin ardından Recep Tayyip Erdoğan Siirt Milletvekili olarak seçilmiş ve TBMM’ne girmiştir. Abdullah Gül, Başbakanlık görevinden istifa ederek, hükümeti kurmakla Recep Tayyip Erdoğan görevlendirilmiştir. 14 Mart 2003’de, 59. Recep Tayyip Erdoğan Hükümeti kurulmuştur.
Türkiye, 21 Şubat 2001’de büyük bir ekonomik krize girmiştir. Krizden sonra ortada bir türlü toparlanamayan, çöküntüye uğrayan ve küçülen bir ekonomik tablo vardı. Halk büyük bir bunalım içine girmişti. Ülkede güven kalmamış ve ekonomik istikrar da bozulmuştu.
Ak Parti, 2001’de % 9,2 oranında küçülmüş olan bir ekonomiyi, 2002’de devralmıştır. Krizde olan ve çöküntüye uğrayan bir ekonomide güven vermek ve istikrar sağlamak kolay değildir. İstikrar güvenle olur. Uygulanan ekonomi politikasına güven yoksa ekonomik istikrar da olmaz. Kalkınmak için “İstikrar ve güven” şarttır. İşte Ak Parti, önce halka ve piyasalara güven vererek işe başlamıştır. Halka ve piyasalara verilen güvenin ardından ekonomik istikrar da sağlanmıştır.
Ak Parti tarafından kurulan Recep Tayyip Erdoğan Hükümeti, “Acil Eylem Plânı”nı temel alarak programını hazırlamış ve ekonomik uygulamalara geçmiştir. Derhal icraata geçilmiş ve hızlı bir biçimde yeni hamleler başlatılmıştır.
Ak Parti Hükümetleri, “Acil Eylem Plânı” ile açıklanan ve hazırlanan hükümet programının ardından hedeflerini gerçekleştirmek üzere yaptığı çalışmalarla ilk 5 yıllık iktidarı boyunca halk üzerinde olumlu bir etki bırakmıştır. Bu olumlu icraatın sonunda daha büyük bir halk desteğini kazanmıştır.
Ak Parti, 22 Temmuz 2007’de yapılan Genel Seçimlerde % 47 oy alarak tekrar tek başına iktidar olmuştur. Seçimler sonunda yine Ak Parti tarafından kurulan
60. Recep Tayyip Erdoğan Hükümeti, kesintisiz tek başına iktidar yolunda icraatına devam etmiştir.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye, Ak Parti iktidarıyla birlikte sınıf atlamıştır. Bu gerçek, sadece büyümede kırılan rekorlar, millî gelirde yaşanan artışlar, tek haneli enflasyon rakamları ile değil, Türkiye’deki değişimi yakından izleyen yerli ve yabancı uzmanlar tarafından da dile getirilmektedir” demiştir. (Ak Parti İktidarında İlk ve En 100 Kitabından, Mayıs 2005)
Ak Parti’nin ekonomi politikası; yatırım, üretim, istihdam, gelişme ve kalkınma politikasıdır. Ak Parti’nin uyguladığı ekonomi politikası ile ülkemiz “Kalkınan Türkiye” haline gelmiştir.
Devam Edecek
Bu kapsamda;
Karayolu ulaşımının ülkemizin ihtiyaçlarına tam olarak cevap vermesi için seçim kampanyası boyunca halkımıza vaade ettiğim 15.000 km'lik duble yol yapım çalışmalarına ilk altı aylık süre içinde başlanacaktır.
Demiryolu, denizyolu ve hava yolu altyapısı entegre bir anlayış içinde geliştirilmesine yönelik proje bir yıl içinde gerçekleşecektir.
İzleyeceğimiz tarım politikalarının temel hedefleri;
Ülkemizin temel gıda ürünleri açısından kendi kendine yeterli olması, verimli tarım arazilerinin sürekli işlenir halde tutulması, tarımsal üretimde verimliliğin artırılması ve hayvancılığın desteklenmesi unsurlarından oluşmaktadır.
Son dönemlerde mülkiyete dayalı olarak uygulanan Doğrudan Gelir Desteği sistemindeki aksaklıklar giderilecek; dar gelirli çiftçileri hedefleyen bir yapı oluşturulacaktır.
Sosyal politikalar kapsamında çiftçimizin rahatlamasını sağlamak için tedbirler alınacak. Güven ortamı, bütçe disiplini ve harcama reformuyla sağlanacak tasarrufların öncelikli olarak mazot gibi kalemlerdeki ağır vergilerin azaltılmasıyla çiftçinin üzerindeki tahammül edilemez yük hafifletilecektir.
Yolsuzluğun önlenmesinde en önemli araç olarak, kamu hizmetlerinin sunumunda toplam kalite yönetimi anlayışı getirilerek bu hizmetlerin (tapu, emniyet, belediye, gümrük, teşvik, izin, ruhsat, ihale, hak ediş, nüfus vb. hizmetler) sunum standartları ve süreleri, sorumlu olacak görevliler kurumlar ve birimler bazında açık ve net olarak belirlenecektir. Kamu görevlilerinin bu işlemlerle ilgili takdir hakları objektif kriterlere bağlanacaktır.
Sosyal politikalar alanında yapılacak her türlü düzenlemede özellikle gelir dağılımını düzeltici ve yoksul kesimleri gözetici unsurlar göz önünde bulundurulacaktır.
Etkin ve kaliteli bir sağlık sistemi oluşturma, herkesin temel sağlık ihtiyacını özel sektörle işbirliği yaparak yerine getirme, ülkemizde sağlık hizmetlerinin yurt düzeyinde dağılımını dengeli hale getirme hedefleri çerçevesinde;
Bir yıl içinde;
- Devlet hastanesi, sigorta hastanesi, kurum hastanesi ayırımını kaldırılmaya dönük çalışmalar başlatılacak,
- Hastanelerin idari ve mali yönden özerkliğinin sağlanması çalışmaları başlatılacaktır,
- Genel Sağlık Sigortası Sistemi kurulacak,
- Aile hekimliği uygulamasına geçilecek ve sağlam bir sevk zinciri oluşturulacak,
- Koruyucu hekimlik yaygınlaştırılacak,
- Özel sektörün sağlık alanına yatırım yapması özendirilecektir,
Türkiye'nin en acil meselesinin işsizlik olduğunu hepimiz biliyoruz. Kurulacak 58. hükümetimizin en öncelikli meselesinin işsizliğe çözüm bulmak olacağını meydanlarda haykırdığımız gibi bugün de aynı kararlılıkla bu gerçeğin altını bir kez daha çiziyorum.
Bu cümleden olarak daha önce söz ettiğim 15 bin kilometrelik yol yapımına ilave olarak hükümetin kurulmasından sonraki ilk altı ay içinde konut seferberliğini de başlatmış olacağımızı bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
Değerli basın mensupları;
Sizlere ve sizlerin şahsında milletime konuşmamı bağlarken şunları söylemek istiyorum:
Bu yayınladığımız metni bütün sivil toplum örgütleri, meslek kuruluşları ve tek tek her vatandaşımız partimizin internet sitesinden indirerek bir dosyaya koyabilir, bundan sonraki vaatlerimizi de aynı dosya içerisinde toplayarak;
Böylece bizi, taahhütlerimizi, süresi içinde yerine getirip getirmediğimizi sürekli izleyebilirsiniz.
Sizler de basın mensupları olarak, kamuoyu adına Ak Parti iktidarının ilk gününden başlayarak çetele tutabilir, bu vaatlerimizi takip edebilirsiniz.
Bu metni yayınlayarak kendimizi bağladığımızı, yasama ve yürütmeyi oluşturacak bütün arkadaşlarımızı tek tek taahhüt altında tuttuğumuzu biliyorum. Bu tavrın siyaseten ne kadar riskli olduğunun da farkındayım.
Ama Türkiye'nin büyümesi ve kalkınması için risk almaktan çekinmeyeceğiz ve Allah'ın izniyle biz bunu başaracağız. Çünkü biz Türkiye'ye ve kendimize güveniyoruz. Saygılarımla.”
Ak Parti tarafından kurulan 58. Abdullah Gül Hükümeti, üç ay görevde kalmıştır. Mart 2003’de yenilenen Siirt Seçiminin ardından Recep Tayyip Erdoğan Siirt Milletvekili olarak seçilmiş ve TBMM’ne girmiştir. Abdullah Gül, Başbakanlık görevinden istifa ederek, hükümeti kurmakla Recep Tayyip Erdoğan görevlendirilmiştir. 14 Mart 2003’de, 59. Recep Tayyip Erdoğan Hükümeti kurulmuştur.
Türkiye, 21 Şubat 2001’de büyük bir ekonomik krize girmiştir. Krizden sonra ortada bir türlü toparlanamayan, çöküntüye uğrayan ve küçülen bir ekonomik tablo vardı. Halk büyük bir bunalım içine girmişti. Ülkede güven kalmamış ve ekonomik istikrar da bozulmuştu.
Ak Parti, 2001’de % 9,2 oranında küçülmüş olan bir ekonomiyi, 2002’de devralmıştır. Krizde olan ve çöküntüye uğrayan bir ekonomide güven vermek ve istikrar sağlamak kolay değildir. İstikrar güvenle olur. Uygulanan ekonomi politikasına güven yoksa ekonomik istikrar da olmaz. Kalkınmak için “İstikrar ve güven” şarttır. İşte Ak Parti, önce halka ve piyasalara güven vererek işe başlamıştır. Halka ve piyasalara verilen güvenin ardından ekonomik istikrar da sağlanmıştır.
Ak Parti tarafından kurulan Recep Tayyip Erdoğan Hükümeti, “Acil Eylem Plânı”nı temel alarak programını hazırlamış ve ekonomik uygulamalara geçmiştir. Derhal icraata geçilmiş ve hızlı bir biçimde yeni hamleler başlatılmıştır.
Ak Parti Hükümetleri, “Acil Eylem Plânı” ile açıklanan ve hazırlanan hükümet programının ardından hedeflerini gerçekleştirmek üzere yaptığı çalışmalarla ilk 5 yıllık iktidarı boyunca halk üzerinde olumlu bir etki bırakmıştır. Bu olumlu icraatın sonunda daha büyük bir halk desteğini kazanmıştır.
Ak Parti, 22 Temmuz 2007’de yapılan Genel Seçimlerde % 47 oy alarak tekrar tek başına iktidar olmuştur. Seçimler sonunda yine Ak Parti tarafından kurulan
60. Recep Tayyip Erdoğan Hükümeti, kesintisiz tek başına iktidar yolunda icraatına devam etmiştir.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye, Ak Parti iktidarıyla birlikte sınıf atlamıştır. Bu gerçek, sadece büyümede kırılan rekorlar, millî gelirde yaşanan artışlar, tek haneli enflasyon rakamları ile değil, Türkiye’deki değişimi yakından izleyen yerli ve yabancı uzmanlar tarafından da dile getirilmektedir” demiştir. (Ak Parti İktidarında İlk ve En 100 Kitabından, Mayıs 2005)
Ak Parti’nin ekonomi politikası; yatırım, üretim, istihdam, gelişme ve kalkınma politikasıdır. Ak Parti’nin uyguladığı ekonomi politikası ile ülkemiz “Kalkınan Türkiye” haline gelmiştir.
Devam Edecek
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.