Toplumsal çöküntü

Toplumsal çöküntü

Konya'da antidepresan ilaç kullananların sayısı her geçen gün artıyor. İlaçla ayakta duranların sayısı hayli fazla. Psikiyatrist Nihat Tümay ise, “8 yaşında ilaç kullanan var. İlaçlar problemi tam çözmüyor, sadece geçici rahatlık sağlıyor” dedi

Konya'da antidepresan ilacı kullananların sayısındaki artış korkutuyor. Eczanelerde antidepresan ilacı satışlarında artış sözkonusu. Stres, depresyon ve psikolojik rahatsızlıklarda kullanılan ilaçların tümüne halk arasında antidepresan deniliyor. Psikolojik rahatsızlıklar nedeniyle şehirdeki çeşitli hastanelerde görev yapan doktorlara yapılan başvurularda gözle görülür bir artış yaşanıyor. Ekonomik sıkıntılar, ülkede yaşanan üzücü olaylar ve ailedeki iletişim eksikliği beraberinde bir dizi psikolojik sıkıntılar getiriyor. Psikolojik rahatsızlıklar karşısında bireyler antidepresan ilaçlara yöneliyor. Yalnızca ilaçların tedavide yeterli olmadığını belirten uzmanlar ise, “Toplumsal çöküntüler yaşanıyor” diyor. 

4-2cemil-karakap-(1).jpg

ANTİDEPRESAN İLAÇ SATIŞLARINDA ARTIŞ

Eczanelerde antidepresan ilaç satışlarında artışın olduğunu söyleyen Konya Eczacılar Odası Başkanı Cemil Karakap, psikolojik rahatsızlıkların arttığını söyledi. Televizyon dizilerinin insan hayatına ve psikolojisine olumsuz etkilerinin çok olduğunu vurgulayan Karakap, “Konya'da psikolojik ilaç satışları bir hayli arttı. Bu hiç istemediğimiz bir durum. İlaç kullanımı sayısını artıran önemli faktörlerden biri de Konya'da yaşlı nüfusun genç nüfusa göre fazla olması. Yaşlı vatandaşlarımızın  kronik rahatsızlığının altında psikolojik etkenler yatıyor. Şiddete yönelik ve ahlaki çöküntüye ortam hazırlayan programlar, toplumu bunalıma soktu. Bayanların iş hayatına girmesi, çocukları ile yeterince ilgilenilmemesi çocukların erken yaşta ilaç kullanmasına neden olabiliyor” sözlerini kullandı. 

4-3-nihat-tumay.jpg

KONYA'DA DEPRESİF BUNALIMLAR ARTTI

Medicana Hastanesi'nden Psikiyatrist Nihat Tümay da, “Çeşitli sıkıntılarla karşılaşan insanlar, hayatlarının anlamsızlaştığını düşünüyor. Bu düşünce oluşmaya başladıktan sonra ise depresif bir tablo ortaya çıkıyor. İnsanlar çaresizlik içerisinde. Ülkemizde güzel şeyler ne yazık ki pek yaşanmıyor. Dikkatimizi başka alanlara verir olduk. Modern yaşamın hakimiyet alanı gün geçtikçe güçleniyor. Küreselleşme insanı yarışma haline soktu. Toplumun ve bireylerin psikolojisi bozuldu. İnsanın kişilik ve ruhsal yapısının şekillenmesinde en önemli iki etken; ekonomik yapı ve sosyal bir varlık olarak iletişim. İnsanların korkusu arttıkça güven duygusu da zedelendi. Gün geçtikçe yalnızlaşıyoruz” şeklinde konuştu.

8 YAŞINDA İLAÇ KULLANANLAR VAR 

İnsanların kendilerini iyi hissetmek için çok farklı yöntemlere başvurduğunu, bazen de kaçış yolunu tercih ettiğini belirten Tümay, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kendimizi iyi hissetmek için belirlediğimiz metotlar, kendi değerlerimiz ile orantılı. Psikolojik ilaç kullanmak çok kolay bir yöntem. Problemlerin kaynaklarını ortaya çıkarmak ise daha zor. Antidepresan ilaçlar, geçici fayda sağlıyor. Avrupa'da antidepresan ilaç kullanımı Türkiye'ye göre daha yüksek. Maalesef Türkiye'de ilaç kullanımı 8-9 yaşlarına kadar düştü. Bu senaryoda hepimizin rolü var. Sıkıntılar ile yüzleşmek can sıkıcı fakat en gerekli yöntem. Teknoloji yaşamımızı felakete sürükledi. Bilinçlenmeliyiz.”

İLAÇLARIN ZARARI KABUL EDİLMELİ  

Antidepresan ilaç kullanımının daha da yaygınlaşacağını söyleyen Tümay, “İnsan kendini keşfetmeye başladığı an, çoğu şeyin üstesinden gelebilir. Sıcak ve içi dolu ilişkiler azaldığı için ilaç kullanımı yaygınlaştı. Hiçbir insanın öğüde ihtiyacı yok. Kişinin en iyi doktoru kendisidir. Antidepresan ilaçlar doğal olmayan bileşimlerden oluşuyor. Her şeyin zararı olduğu gibi bu ilaçların da zararı var. Bunu gerek tıp dünyası gerekse hasta yakınları kabullenmeli. Psikolojik sıkıntı içerisinde olan vatandaşlarımızın durumuna göre tedavi yöntemi belirliyoruz. Kimi insan sadece konuşma terapisiyle tedavi olabilirken kimi insan hem konuşma tedavisi hem de  ilaç takviyeli tedavi olabiliyor. Bu kişideki hastalığın şiddetine bağlı. Toplum olarak yanlış bilinen bir diğer hususta bu ilaçların bağımlılık yaptığı. Oysa psikolojik ilaçların sadece yüzde 5'i ve raporlu olanları bağımlılık yapıyor. Bu kategoride yer alan ilaçlar, kullanan kişiyi uyuşturur. İlaçların geriye kalan yüzde 95'lik kısmı bu gibi yan etkilere sahip değil. Antidepresan ilaçlar, insanın beynindeki 'Serotonin' maddesini yükselterek, kişinin daha dinamik olmasını sağlar” diye konuştu.

EMRE ÖZGÜL merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.