Ticaretin seyri değişti

Ticaretin seyri değişti

1 Temmuz itibariyle yürürlüğe giren Yeni Türk Ticaret Kanunu uygulanmaya başladı. Kanunla birlikte işletmelere çok sayıda avantaj sunuldu.

1 Temmuz itibariyle yürürlüğe giren Yeni Türk Ticaret Kanunu uygulanmaya başladı. Kanunla birlikte işletmelere çok sayıda avantaj sunuldu. Yeni düzenlemelerden haberdar olmak için mali müşavirlerin desteğini almak gerekiyor

Türk Ticaret Kanunu, düzenlenmiş yeni şekli ile 1 Temmuz 2012 itibariyle yürürlüğe girdi. Peki yeni kanun esnafı, işvereni, çalışanı, sanayiciyi ve iş adamını nasıl etkiledi? İş hayatında nasıl bir değişiklik oldu? Yaklaşık 10 günden bu yana yeni düzenlemeyle yönetilen iş dünyasında nelerin değiştiğini, kanundaki yeni düzenlemelerin ne getirip ne götürdüğünü Konya Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (Konya SMMMO) Başkanı İsmail Turan; değişikliğin haciz, icra, iflas, çek ve senet, disiplin hapsi gibi hukuki boyutlarını ise Konya Baro Başkanı Avukat Fevzi Kayacan anlattı.

KANUN NE GETİRDİ, NE GÖTÜRDÜ?

Türk Ticaret Kanunun değişmesi gerektiği konusunun 2000 yılından bu yana konuşulduğunu söyleyen Konya SMMMO Başkanı İsmail Turan, iş aleminin bu değişikliğe hazır olmadığı yönündeki kaygıları nedeniyle ilgili çok sayıda meslek örgütünün de görüşleri alınarak değişikliğin revize edilip 1 Temmuz itibariyle yürürlüğe koyulduğunu bildirdi. Yeni kanunun işletmeler açısından hem olumlu hem de olumsuz yönlerinin bulunduğunu dile getiren İsmail Turan, “İş aleminin rahatsız olduğu en önemli konuların başında hapis cezalarının kaldırılıyor olması yer alıyor. Ayrıca çekle ilgili konular da rahatsız edici olarak algılanıyor. Diğer taraftan internet sitesinde finansal raporların yayınlanması gerektiği hükmü vardı. Ama hükümetin yaptığı revize çalışmaları çerçevesinde bu hüküm bir süreliğine kaldırıldı. Türk Ticaret Kanunu, dünyaya entegre edildi, yenilendi ancak bizi ilgilendiren kısmında çok da büyük bir değişiklik olmadı. Biz, Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun bin 535 maddesini tek tek inceledik. Gördük ki, mükellefleri ilgilendiren olumlu ve olumsuz bazı yönleri var. Mükelleflerin burada mağdur olmaması için, değişikliğin olumlu yönlerinden daha iyi bir şekilde istifade edilmesi için mutlaka mali müşavirlerine başvuru yapmaları gerekiyor” ifadelerini kullandı. Şirketlerin 1 Temmuz 2013 tarihine kadar ana sözleşmelerini yenilemesi ve bunu bildirmesi gerektiğini dile getiren İsmail Turan, “Yapılan önemli bir değişiklik de maaşlı profesyonel yöneticilerin şirketlere yönetici olarak girebilecek olmasıdır. Yani şirketin yönetim kurulu üyesi olmasa da profesyonel yöneticiler şirkete atanabilecektir. Diğer taraftan cezalar değişti. TTK ile Vergi Kanunu’nun kesiştiği noktalar var bu konuda. İşletmelerin sorun yaşamaması için bu konularla ilgili mali müşavirlere kesinlikle danışması gerekmektedir. Ayrıca bir diğer önemli madde de, internet sitesi olmayana büyük yaptırımların getirilmesidir. İnternet sitesi olmayan şirketlere ciddi cezai müeyyideler getirildi. Ve bu durum uygulamaya koyuldu” dedi. Kanunun uygulamaya koyulması ile birlikte iş aleminin rahatladığını ve önünü görebildiğini söyleyen Turan, yeni düzenlemeyle tek kişinin de şirket kurabileceğini sözlerine ekledi.

TERAZİNİN KEFELERİ DENGELİ OLMALI

Konya Baro’su Başkanı Avukat Fevzi Kayacan ise son yapılan değişikliklerin daha çok borçluyu korumaya yönelik olduğunu, bu kanunun değişen hükümleri ile uygulanmaya başladığını belirterek, “Şimdi, alacaklılar da bazı konularda sıkıntı yaşayabiliyor. Özellikle çek konusundaki düzenlemenin ardından ciddi sıkıntılar yaşanmaya başladı. Çekin karşılıksız çıkması nedeniyle önceden hapis cezaları verilebiliyordu. Şimdi ise çek karşılıksız çıktığı zaman ciddi bir yaptırımı yok. Bu da çekin ticari bir meta olmaktan çıkmasına neden oldu” dedi. Şimdilerde ticari işlerde daha çok kredi kartı kullanıldığını dile getiren Kayacan, “Bankalar, kredi kartlarıyla borçlu ve alacaklı arasındaki bağı kuran bir kurum niteliği kazandı. Ödemelerle ilgili bir sıkıntı doğduğunda ise borçlunun öncelikle gayrimenkullerine el koyuluyor. Bu şekilde haciz ve ipotek yoluna gidiyorlar” dedi.

HACİZ İŞLEMLERİNE SINIRLAMA GETİRİLDİ

Sadece çek değil, hukuki yollara başvurulmuş olan tüm ticari ilişkilerde ciddi değişiklikler olduğunu anlatan Fevzi Kayacan, “Önceden haciz yoluna gidildiği zaman borçlunun evinde veya iş yerinde bulunan bütün mallarına el koyulabiliyordu. Ama şimdi lüzumlu eşyaların haczedilmesi kaldırıldı. Evlerde kullanılan buzdolabı gibi çamaşır makinesi gibi temel eşyaların haczedilip edilmemesi konusunda karar icra memuruna bırakıldı. İcra memuru, bir eşyadan bir evde iki tane varsa birini lüzumlu olarak telakki edecek, diğerlerini alabilecek” ifadelerini kullandı. İş yerlerinde bulundurulan alet ve makinelerin hacziyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Kayacan, “İş yerlerinde de sermayeden ziyade kalan kısımlar haczedilebilecek. Aslında hiçbir avukat çok zorda kalmadıkça haciz yoluna gitmez. Çünkü haczedilen ürün, bırakın alacağı yapılan masrafları dahi karşılayamaz. Vatandaş belki büyük paralar dökerek ciddi yatırımlar yapmıştır. Ancak onun yaptığı o yatırım ürünleri haczedildiğinde hurda değeri görüyor. Biz avukatların düşüncesine göre, alacaklının parasını alabilmesi için, borçlunun iş yapıp para kazanması gerekiyor. O nedenle iş yerlerine yapılan haciz çok az tercih edilen bir seçenektir. Ama son çare olarak haciz yoluna gidiliyor” dedi.

HABER MERKEZİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.