Tekstilciler ‘uluslararası Rekabeti Geliştirme’ Çalıştayında Buluştu

Tekstilciler ‘uluslararası Rekabeti Geliştirme’ Çalıştayında Buluştu

Ekonomi Bakanlığı’nın desteği ile gerçekleştirilen, Uluslararası Rekabeti Geliştirme (Ur-Ge) projesi olan BOSB Tekstil Kümesi Stratejik Planlama çalıştayı başladı.

Ekonomi Bakanlığı’nın desteği ile gerçekleştirilen, Uluslararası Rekabeti Geliştirme (Ur-Ge) projesi olan BOSB Tekstil Kümesi Stratejik Planlama çalıştayı başladı.

Bursa Organize Sanayi Bölgesi (BOSB) koordinatörlüğünde, Ekonomi Bakanlığı desteği ile yürütülen proje kapsamında BOSB Tekstil Kümesini oluşturan firmalar Botanik Park Otantik Otel’de düzenlenen Stratejik Planlama Çalıştayı’nda bir araya geldi. Çalıştay hakkında bilgi veren BOSB İş Mükemmelliği Proje Lideri Nilay Durukan, “Şirketler için sadece bugünü ya da yakın geleceği planlamak yetmez. Her şirketin kısa, orta ve uzun vadeli stratejik planlamaya ihtiyacı vardır.” dedi. Çalıştayın stratejik planlama konusunda firmalara önemli yararlar sağlayacağını ifade eden Nilay Durukan, “Strateji, gelecek hakkında öngörü yapmak değil; geleceğe yön vermek demektir.” diye konuştu.

BOSB Tekstil Kümesi’nde bulunan firma temsilcilerine stratejik planlama konusunda bilgiler veren İdeal Koç Genel Müdürü Faruk Tezcan, firmalarda stratejik planlama konusunda yöneticilere önemli görevler düştüğünü şöyle anlattı: “Firma yöneticileri firmasındaki her departmanla yakından ilgilenmeli, üretimden idari birimlere kadar her aşama hakkında bilgiler edinmeli, yaşanan sorunları ve düzeltilmesi gereken noktaları gözleyerek, stratejik planlamaya şekil vermelidir. Yöneticiler zamanlarının yüzde 60’sında gelecek planlama ile yüzde 30’unda rutin işleriyle ve sadece yüzde 10’unda ise sorunlarla uğraşmalıdır.”

"AB’DEKİ TOPARLANMA ÜLKEMİZE OLUMLU YANSIR"

Çalıştayda, genel ekonomik değerlendirmeleri katılımcılarla paylaşan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Genel Sekreteri Mustafa Mente ise şunları kaydetti: “2013 yılında dünya ekonomisi ve ticaretinde ‘yavaş büyüme’ ana senaryo olmaya devam ediyor. Bu çerçevede izlenen gelişmiş ülkelerin ikinci çeyrek büyüme verileri toparlanma için olumlu işaretler veriyor.”

ABD ekonomisinin ikinci çeyrekte yüzde 1,7, Japonya ekonomisinin yüzde 0,9 ve İngiltere ekonomisinin yüzde 1,4 büyüme gösterdiğine dikkat çeken Mente, “AB ve Euro bölgesi ise bir önceki çeyrek döneme göre yüzde 0,3 büyüyerek 6 çeyrek sonra ilk kez büyüme sağlamıştır. AB ve Euro bölgesinde büyüme başlangıcı Resesyondan ilk çıkış işareti olarak değerlendirilmektedir. AB’deki toparlanma Türkiye’nin ihracatını olumlu etkileyecektir.” diye konuştu.

Gelişmiş ülkelerdeki toparlanma eğiliminin bu ülkelere yönelik risk iştahını da artırdığına dikkat çeken Mente, “Yeni oluşan küresel koşullar içinde gelişen ülkeler yerine gelişmiş ülkelerin varlıkları yatırım için tercih edilmeye başlamıştır. Dünya Ticaret Örgütü’nün yüzde 4,5’ten yüzde 3,3’e indirdiği 2013 yılı dünya mal ticareti büyüme öngörüsü korunmaktadır.” ifadelerini kullandı.

“TEKNOLOJİ ÜRETMEK İÇİN ŞİRKETLERİN GÜÇ BİRLİĞİ YAPMASI GEREKİR”

Çalıştay’da inovasyonun öneminden bahseden Uludağ Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Yusuf Ulcay ise şunları ifade etti: “İnovasyon toplumsal, kültürel ve idari ortamda yeni yöntemlerin kullanılmaya başlanması demektir. Diğer bir anlatımla ise inovasyon sizi rakiplerinizden ayıracak ürünler üretmenize, rekabette sizi öne geçirecek hamleler yapmanıza imkan tanıyacak bir olgudur.”

Hızla değişen rekabet ortamında şirketlerin ayakta kalmasının inovasyonla mümkün olduğunu dile getiren Ulcay, şöyle konuştu: “Şirketlerimizin ürünlerini, hizmetlerini ve üretim yöntemlerini sürekli değiştirmeleri ve yenilemeleri gerekmektedir. Yapılacak bu inovasyon ile henüz bilinmeyen, geliştirilmemiş ürünler yapmak önemlidir. Bu nedenle inovasyon sürecinde fikirler ve kavramlar büyük önem kazanır; çünkü bir ürünü ilk kez kim piyasaya sürerek ticarileştirmişse, o tüm dünya tarafından bilinen bir hal kazanır.”

BOSB koordinatörlüğünde yürütülen kümelenme çalışmalarını önemsediğini de ifade eden Ulcay, sözlerini şöyle tamamladı: “Türk şirketlerinin birbirlerine güvenerek, güç birliği yapması gerekir. Türkiye’nin son 200- 300 yıllık dönemde teknoloji üretememesinin sebebi, şirketlerin birbirine karşı güvensizliğinden kaynaklanıyor. Eğer bu güveni, bu güç birliğini sağlayamazsak teknoloji üretemeyiz. Bu açıdan bu güvenin tesis edilmesi, BOSB tarafından hayata geçirilen kümelenme çalışmaları ile sağlanabilir.” CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.