Tek davamız Konya
Merhaba Gazetesi'nin her hafta Bayır Diamond Otel'de düzenlediği "Merhaba Gazetesi Yazı İşleri Masası" Toplantısının bu haftaki konuğu Konya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları (KONESOB) Başkanı Muharrem Karabacak oldu. Başkan Karabacak'a basın danışmanı Tevfik Pekçak eşlik etti. Merhaba Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sarıkulak, Genel Yayın Yönetmeni Recep Çınar, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İbrahim Büyükeken, Yazı İşleri Müdürü Muhammed Gümüş, Sayfa Editörü İbrahim Başcı ve Muhabir Emre Özgül Başkan Karabacak'tan oda çalışmaları ve yürütülen faaliyetler hakkında bilgiler aldı.
4 AYA ÇOK ŞEY SIĞDIRDIK
Oda olarak 52 bin 19 aktif üyeye sahip olduklarını dile getiren KONESOB Başkanı Muharrem Karabacak, geniş tabanlarının varlığına dikkat çekti. Esnafa yol göstermek, teşvikleri tabana yansıtmak, hükümet ve esnaf arasında köprü vazifesi görmek için çalışmalarının hızla devam ettiğini kaydeden Karabacak, "Göreve geleli 4 ay oldu. Birliğimiz, tüm kurum ve kuruluşlar ile bir bütün haline geldi. Teşkilatımızın kökeni Selçuklu dönemine dayanmaktadır. Ahilik teşkilatının devamıyız. Felsefemizin ve geleneklerimizin tohumu bu topraklarda atılmış. 31 yıldır kutlanan Ahilik Haftasını bu yıl yine kutladık. Bundan sonra da üzerine daha fazla katarak, gelecek yıllara taşıyacağız. Ahinin işi hak kapısında olmaktır. Samimiyet ile helal kazanç için çalışmaktır. Bu yıl ilk kez Türkiye'nin ahisi Konya'dan çıktı. Daha önceleri sadece konu mankeni olarak gittiğimiz törenden bu yıl ödülle döndük. Emanetimize sahip çıktık. Bunun yanı sıra bir çalıştay yaptık. Ahiliğin bir edep işi olduğunu bu çalıştayda dile getirdik. Esnafın muhtaçken bile komşusuna yardım etmesi gerektiğini anlattık. Oda başkanlarımız ile de sürekli irtibat halindeyiz. Sorunları yerinde ve zamanında çözmenin gayretindeyiz. 4 ayda büyük projeleri hayata geçirmenin mücadelesini verdik" dedi.
ESNAFIMIZA ÖZEL PROJELER HAYAT BULUYOR
5 önemli proje üzerinde çalıştıklarını söyleyen Karabacak, şunları kaydetti: "Taksici esnafımıza yönelik önemli adımları atıyoruz. Konya, turizm konusunda istediğini alamıyor. Konya'nın turizm ayağında en önemli noktaya sahip meslekler otogar, havalimanı veya YHT Garı'nda görev yapan taksicilerimizdir. Bu kardeşlerimizin profilinin uygun olması, turistlerin aklında Konya ile ilgili oluşacak ön düşüncenin birer teminatıdır. Bu dediğim noktalarda çalışan taksici esnafımızın en azından kendini ifade edebilecek, turistin derdini bilecek bir yabancı dile hakim olması konusunda gayretliyiz. Ayrıca Saatçiler Odamızın da heyecanlı olduğu projeler var. Türkiye'de sarj aleti üretilmiyor. Tamamı ithal. Oda olarak biz, yerli şarj aleti üretmek istiyoruz. Fizibilite çalışmamızı yapacağız. Mevlana Kalkınma Ajansı (MEVKA)'ya müracatımızı yaptık. Yerli üretim yapma konusunda esnafımız kararlı. Ayrıca Bakkallar Odası ile ilgili de aklımızda bazı şeyler var. Bakkallar, mahallemizin bekçisidir. Vatandaşı sıkışık anında bile idare eder. Mahallede ne olup bittiğini bilirler. Halk, onlara güvenir. Bakkallar, marketler zincirlerinin altında ezildi. AVM'ler vatandaşa veresiye mal vermez ama bakkallar halden anlar. Bakkallarımızın yeniden şaha kalkması için elimizi taşın altına koyuyoruz. Bakkallar odamıza bağlı 2 bin 500 üyemiz var. Bakkallık anlayışına yeni bir anlayış kazandıracağız. Yine Mobilyacılar Odamız ile ilgili çalışma yürütüyoruz. Hem kendi vatandaşımıza hem de Suriyeli kardeşlerimize sektörde imkân sağlamak adına proje hayata geçireceğiz. 250 bin TL'lik makine tesisat alımı gerçekleştirilecek."
ESNAFIN FİYAT ARTIŞI FIRSATÇILIKTAN DEĞİL
Ekonomik sıkıntının yaşandığı bu günlerde Konya esnafının sukünet içinde çalıştığına vurgu yapan Karabacak, esnafın sabretmesi gerektiğinin bilincinde olduğunu da ifade etti. Karabacak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ümmetin umudu Türkiye. Ülke olarak sıkıntılı günlerden geçiyoruz. Esnafımız ise her şeyin farkında. Esnaflarımızdan zam talepleri de geliyor. Emin olun bunların hepsi çok haklı talepler. Çünkü girdi maliyetleri bayağı arttı. Toplumun bel kemiği esnaflardır. Bugünlerin geçeceğini biliyoruz. Sürekli esnafları geziyoruz. Tüketiciden esnaflar ile ilgili en ufak bir şikayet bile gelmedi. Fiyat artışları var fakat bu artışlar, fırsatçılıktan kaynaklanmıyor. Konya esnafı dürüsttür. Girdi maliyetlerinin yükselmesi fiyat artışlarına sebebiyet veriyor. Bir de esnaflar elini vicdanına koyarak bir artış yapmalı. Esnafımızın zaten vatandaşı düşündüğünü biliyoruz. Bir baskı var ve bu baskı da dış kaynaklı. Dik durmamız gerekiyor. Liderimiz dik durdukça o denli kendimizi güçlü hissediyoruz. Cebimize dokunan bu saldırıya karşı bir ve diri olmalıyız. Görüyoruz, ideolojiler bir tarafa bırakıldı. Ortak paydamız ülkemiz."
BİRLİKTE GÜZEL İŞLERE İMZA ATIYORUZ
2011 yılından bu yana girişimcilik kursu çalışmaları ile yakından ilgilendiklerini belirten Başkan Karabacak, bu uygulamayı ilk olarak Minibüsçüler Odası ile başlattıklarını aktardı. "Derdi olmayanın sevdası olmaz, bizim sevdamızda Konya" diyen Karabacak, "Kurs, 4 ay sürüyor. Sonunda 50 bin lira devletimiz tarafından hibe veriliyor. Bu kapsamda projeden 3 bin kardeşimiz yararlanma fırsatı buldu. Kadınhanı ve Ilgın'da da kurslarımız açılıyor. Aynı masa etrafına oturmuş Konya idarecileri büyük işlere imza atıyor. Kamyon garajımız şehrin tam ortasında konuşlanmıştı. Bir bölge bulundu ve kabul edildi. Garaj, şimdi yeni yerine taşınacak. Sektörlerde çırak bulmak zorlaştı. Bu konu ile ilgili de Milli Eğitim Bakanlığı'na sıkıntılarımızı ilettik. 84 esnaf odamız var. Hiç birinin bir diğerinden eksiği yok. Oda başkanlarımızın hepsi birbirinden değerli ve başarılı. Sürekli başkanlarımız ile istişare halindeyiz. Birlikte güzel şeyler oluyor. Ayrıca biz, oda olarak Konya için her kesim ile ortaklaşa iş yapmaya varız" şeklinde konuştu.
KONYA TÜRKİYE'YE ÖRNEK OLDU
Minibüsçüler ile ilgili sorulan bir soruya da yanıt veren Karabacak, konuşmasını şu cümleler ile sonlandırdı: "Bir değişim birden bire olmaz. 2010 yılında bir anket yapıldı. Bu ankete bir soru da ben ekledim. Bu soru da şuydu: 'Minibüslerde araç takip sistemi ister misiniz?" Ankete katılanların yüzde 100'ü evet cevabını verdi. Araçlara takip sistemi taktık. Daha sonra her durak için bir başkan belirledik. Minibüsçülüğün bir meslek olması gerektiğini savunuyorduk. Çünkü biz, insan canı taşıyorduk. Şoförlere kriterler getirdik. Sabıkası olmayanlar, yüz kızartıcı suçlar işlemeyenler, terör ile bağlantısı olmayanlar ve benzeri yaklaşık 10 maddelik bir kriter belirledik. Daha sonra tüm şoförlerimizin SSK'sını yaptık. Yaptığımız çalışma Türkiye'ye örnek oldu. Özgecan cinayetinin ardından gözler Konya'daki bu uygulamaya çevrildi. Olayların vuku bulmadan tedbirlerin alınmasının gerekliliğinin farkındaydık. Bu uygulamayı zorunluluktan yaptılar biz ise tedbir amaçlı. Empati kurulmalı. Çünkü insanlar çocuklarını, eşlerini minibüslere bindiriyor ve şoförlere emanet ediyor. Bu anlamda Konya'daki minibüsçüler ve bunlara taksiciler de eklendi belirli kriterlerden geçtikten sonra seçilmiş insanlardır. Direksiyon sallamak zor bir iştir. Gecesi gündüzü olmaz. Beden yorgun düşüyor. Sabahtan akşama kadar insanlarla iletişim halinde olunmalı. Yani anlayacağınız hiç kolay bir iş değil. Eleştirileceğimiz durumlar geçmişte olduğu gibi bundan sonra da hep olacaktır. Çünkü insanların ihtiyaçları çok çeşitli. Mesela Sedirler hattındaki minibüsçülerin tanıdık olması lazım. Çünkü orada çok eski insanlar bir arada yaşıyor. Akraba muhabbetleri var. Şoförün bölgeyi bilmesi lazım. Müşterisinin ismini ezberlemesi, simasını bilmesi gerekir. Yoksa barınamaz. Güven esasına dayalı bir çalışma sistemi vardır. Bu gibi şeyler de var. Genel itibari ile Konya'da minibüsçüler ile ilgili eskisi gibi şikayet yok. Her şey yolunda."
EMRE ÖZGÜL
Foto altı:
Muharrem Karabacak
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.